Burjuvazi 2008 krizinden sonra günlük yaşamda daha da belirginleşen havuç sopa politikasını işçi sınıfına karşı her alanda uyguluyor
Burjuvazi 2008 krizinden sonra günlük yaşamda daha da belirginleşen havuç sopa politikasını işçi sınıfına karşı her alanda uyguluyor. Metal işçileri ağırlaşan sömürüye ve burjuvazinin oyunlarına karşı hakkını grevlerle arıyor
Hollanda’da 1 Haziran 2018’de biten Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreci grevlerle karşılandı. Yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmayınca işveren sendikası Metal Federasyonu Birligi (FME) ve işçi sendikaları Hollanda Sendikalar Federasyonu (FNV), Hollanda Hıristiyan Sendikaları (CNV), Birlik Sendikası (De Unie) yeni TİS süreci için taleplerin kabullenmesi için grev kararı aldılar. İlki 15 Haziran 2018, ikincisi 20 Haziran 2018’de iki günlük 24×2 saat grev kararı alınmıştı. Birçok bölge ve işyerlerinde greve ciddi bir katılım olmuştu ve coşkulu geçmişti… Sendikalı işçilerin ana gövdesini oluşturan FNV sendikası sürece ciddi yüklendi. Örgütlü olduğu işyerlerinde degişik zamanlarda ve sürelerde greve gitti. Bunun üzerine işveren sendikası FME ve bazı büyük işyerleri taleplerin kabul edilemez olduğunu ve de grevlerle sonuç alınamayacağını savunarak “bu sorunu masada çözelim” propoganasını yaydı. Çeşitli bildiri ve yayın organlarında işlenen bu propoganda kafa karıştırıp duruyordu. FNV ve diğer sendikalar “Bizim taleplerimiz belli, sizler de öneri olarak istenilen taleplerimizin ne kadarını kabul ediyorsunuz bunu kamuoyuna açıklayın” dedi.
İşveren tarafının ciddiyetten uzak önerileri işçiler tarafından rağbet görmedi. Bu arada ilk yarı yıla denk gelmesiyle de çeşitli işyerleri yıllık üretim bilançosunu ve rekor karlarını açıkladılar. Yaz tatili dönemi öncesi olduğu için grevlere ara verildi. Tatil sonrası metal sektöründe çeşitli işyerlerinde sendika kadro üyeleri toplantısı yapıldı. Yeni bir durum degerlendirmesinin ardından Eylül 2018 itibariyle yeniden uyarı grevlerine gidilmesi kararı alındı. Bu da kamuoyuna açıklanarak görüşmeler yeniden sağlanmazsa grevlerin devam edecegi açıktan deklare edildi. İşveren sendikası ise grevlere karşı fazla üretimle stok yaptı. Fazla mesai ile stok yaparak grevlerden etkilenmemenin yolunu seçti. Sürekli önerilerinin makul olduğunu ve daha fazlasını sektör olarak kaldıramıyacaklarını tekrarlayarak grevlere karşı “mağduriyet” politikası izledi.
FNV sendika ve kadroların toplantılarında çıkan sonuç grevi yaygınlaştırmak; bütün sektörü harekete geçirmek ve üretimi ciddi bir şekilde engellemek için işyerleri arası kordinasyonu iyi sağlamak ve yardımlaşmak; FNV sendikasının iyi örgütlü olduğu işyerlerinde kadroları örgütlülüğün zayıf olduğu işyerlerine yönlendirmek; grev çağrılarında kapılarda bildiri dağıtımı ve grev yerlerinde birlikte yardımcı olmak ve birlikte hareket etme zorunluluğunu ve aciliyetini anlatmak. Bu dayanışma, işyerleri arası koordinasyon ve yardımlaşma büyük bir ilgiyle karşılandı. İşçiler yardımlaşmanın önemini ve gücünü gördü. Grevler degişik bölgelerde gerçekleşti.
Bu sektörde öncü işyeri rolünü oynayan ve öyle değerlendirilen DAF’ta işçiler her zamanki gibi mücadeleye sıkı sıkıya sarıldı. İşveren FME sendikası üzerinden öne sürdügü önerileri cilalayarak işçilere satmaya çalışıyordu. Birçok bölümde havuç sopa politikası uygulayarak grevi engelleme yolunu seçti…
2017 yılı bilançosuna göre DAF çalıştırdığı 7 bine yakın işçiden giderlerden sonra kişi başına günlük 200 dolar net kar ediyor, bizim bir yıllık yüzde 3,5 zam istemimiz ise günlük 35 cent’e denk geliyor. Bu gülünç tablo karşısında işçiler bu yoğun çalışma temposunun karşılığını, haklarını almak için mücadeye devam edeceklerini her fırsatta dile getirdiler. 1 Haziran 2018’den bugüne kadar degişik günlerde toplam 6 gün uyarı grevine giden DAF işçileri taleplerinin arkasında. Diğer işyerleri FNV sendikası, yaşadığı kadro sorunundan dolayı DAF işçileri kadar etkin grevler örgütleyemiyor.
5 Eylül 2018 saat 12.00’de FNV sendikası işçilere kısa mesajlar (SMS) göndererek 6 Eylül 2018’de bölgesel düzeyde 24 saatlik grev çağrısında bulundu. DAF-FNV Sendikası kadro üyeleri daha önce yaptıkları ön hazırlık toplantısında kararlaştırdıkları tarihteki 24 saatlik grevi DAF da 48 saate çıkararak greve gitti. Çağrı işçiler tarafından büyük coşkuyla karşılandı.
Sabah 9.30 ile 13.00 arası Şehir Gezi Parkı’nda toplanma çağrısı yapıldı. Başta DAF işçileri olmak üzere VDL, ASML ve bazı küçük işletmelerden gelen işçiler parkta buluştu. Her türlü yiyecek içecek gibi ihtiyaçlarının hazırlandığı parkta işçiler toplanmaya başladı.
FNV, CNV, De Unie, sendika temsilcileri birer konuşma yaptılar. FNV Sendikası TİS görüşmelerine katılan görüşmecisi: Bayan; Petra Bolster süreci yeniden işçilere anlattı. İşveren sendikası ve işverenlerin oynanan oyunun bildik oyunlar olduğunu bunu boşa çıkarmak için birligimizi korumak ve üretimden gelen gücümüzü harekete geçirmek olduğunu yineledi. Süreci oldukça sade bir dille anlatırken zaman zaman konuşması alkışlarla desteklendi. Konuşmasının sonunda “Kazanmak için mücadeleye ve haklarımızı sonuna kadar almak için var mısınız?” diye sordu. İşçiler: “Eylem, eylem, eylem! Grev, grev, grev” sloganlarıyla destekledi.
Saat 09.30 ile 13.00 arası büyük çoğunluğunu DAF işçileri olmak üzere çeşitli işyerlerinden toplam 2000 işçi greve katıldı.
DAF’ta günlük 252 TIR çıkıyor. Bu grevden dolayı üretim yüzde 60 düştü. Bazı bölümlerde bantlar çok yavaş şekilde döndü…. Bazı özel bölümlerde üretim tümden durdu.
İşveren sendikası FME’nin bu taleplere karşı önerileri gülünç ve işçiler tarafindan rağbet görmedi.
Başından beri işveren sendikası FME kapitalist sömürü çarkının dönmesi için yalan dolanla süreci götürmeye çalışıyor. İşçi sendikaları süreci kazanmak için işçi sınıfının gücüne güveniyor. Ama sorun bu gücü tümden harekete geçirme sorunu. Burjuvazi 2008 krizinden sonra günlük yaşamda daha da belirginleşen havuç sopa politikasını işçi sınıfına karşı her alanda uyguluyor. Taşaron şirket işçilerine karşı gösterilen havuç sopa politikasıyla işçilerin gücünü bölmek birligini engellemek için her türlü uygulamaya gidiyor.
Henüz politik düzeyi zayıf olan işçi sınıfını etkilemek ve mücadeleden caydırmak için her firsatı değerlendiriyor. Korku ve yıldırma politikalarıyla sonuç almaya çalışıyor. Başından beri açıktan görünen metal işçilerinin gücünü test ediyor. Bu alanda başarı elde ederse diğer sektörlerde de aynı yöntemi deneyecektir. Ama biz metal işçileri haklı ve gerçekçi taleplerimizi alana kadar mücadele edecegiz.
Kimse gücümüzü, birliğimizi bölerek bizi test etmeye kalkmasın, gücümüz birligimizdir bilinciyle yüklenecegiz ve kazanacağız…
Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz…
* Ali Solmaz: FNV-DAF İşyeri işçi Temsilcisi
06 Eylül 2018, Eindhoven/ Hollanda
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.