Ağır çalışma koşulları ve artan iş cinayetlerine karşı direnişe geçen ve gözaltına alınan yüzlerce işçinin durumunu HDP İstanbul Milletvekili avukat Züleyha Gülüm’e sorduk
Ağır çalışma koşulları ve artan iş cinayetlerine karşı direnişe geçen ve gözaltına alınan yüzlerce işçinin durumunu HDP İstanbul Milletvekili Avukat Züleyha Gülüm’e sorduk. Avukatların ve milletvekillerinin gözaltındaki işçilerle görüşemediğini aktaran Gülüm sürecin Valilik talimatıyla ilerlediğini söyledi
3. Havalimanı’ndaki ağır çalışma koşulları ve artan iş cinayetlerine karşı 14 Eylül’de iş durdurarak direnişe geçen, 15 Eylül’de sabaha karşı polis ve jandarma saldırısı sonucu gözaltına alınan yüzlerce inşaat işçisinden hala haber alınamıyor. Resmi gözaltı işleminin bile uygulanıp uygulanmadığı bilinmezken milletvekillerinin ve avukatların dahi bilgi alması engelleniyor.
HDP İstanbul Milletvekili Avukat Züleyha Gülüm, ilk günden bu yana hem şantiyede hem de karakol önünde işçilerin yanında durarak yaşananları yakından takip ediyor.
Sendika.Org’a konuşan Gülüm, yüzlerce işçinin gözaltına alınmasında hukuki gerekliliklerin yerine getirilmediğini, avukatların hiçbir şekilde bilgi alamadığını ve karakola giremediğini aktardı.
Gülüm gözaltı sürecinin olması gerektiği gibi işlemediğini, valiliğin kendini savcılık yerine koyduğunu aktardı:
İşçiler gözaltına alındıklarında kimlik tespiti bile ertesi gün öğleden sonra yapıldı.
Karakolun önüne gittiğimizde ‘Sizi alamayız, valilik talimatı var’ deniyor.
İşçiler gözaltına alındıysa bu talimatı veren bir savcının olması gerekir. Soruşturmayı kim yürütüyor o bile bilinmiyor. Karakol önünde bize söylenenden anladığımız talimat Valilikten geliyor.
Gülüm’ün işçilere nasıl muamele edildiğine dair aktarımları kölelik koşullarını akla getiriyor:
Gözaltından serbest bırakılanların hastanede doktora götürülmesi gerekiyor normalde. Ancak gözaltına alınan ve serbest bırakılan işçiler karakol çıkışına getirilen ve açık alanda bulunan iki doktora gösterildi. Doktorlar sadece ‘Bir şeyin var mı?’ diye sordular.
Serbest bırakılan işçiler, işverenin araçları ile güvenlik eşliğinde şantiyeye götürüldü. İşçilerin ne sendika temsilcileri ne de bizlerle hiçbir şekilde temas kurulmasına izin verilmedi.
Şantiyede de işçilerin baskı altında olduğunu, sürekli kimlik kontrolü yapılıp gözaltılar yapıldığı bilgisi de mevcut.
3. Havalimanı şantiyesinde çalışan işçiler, çalışma koşullarının ağırlaşması ve arka arkaya yaşanan iş cinayetlerine karşı 14 Eylül sabahı iş durdurma eylemi başlatmıştı.
Bunun üzerine bölgeye gelen polis ve jandarma ekipleri gaz bombası ve TOMA ile işçilere saldırmış; kolluk kuvvetlerinin saldırılarına rağmen işçiler kararlılıkla eylemlerini sürdürmüştü.
İşçilerin direnişe devam kararı sonrası akşam saatlerinde kamp alanına polis-jandarma yığınağı yapılmış, sabaha karşı özel harekat polisleri eşliğinde düzenlenen baskın sonucu yüzlerce işçi gözaltına alınmıştı.
İlgili haberler:
Sendika.Org