ETHA çalışanları, EHB avukatları ve ESP üyeleri ile yöneticileri dahil 13’ü tutuklu 23 kişinin yargılandığı davada gazeteci beş kişi tahliye edildi
ETHA çalışanları, EHB avukatları ve ESP üyeleri ile yöneticileri dahil 13’ü tutuklu 23 kişinin yargılandığı davada gazeteci beş kişi tahliye edilirken, 8 kişinin tutukluluğunun devamına karar verildi
Aralarında ETHA çalışanları İsminaz Temel, Havva Cuştan ve Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatları Özlem Gümüştaş, Sezin Uçar ile ESP üye ve yöneticilerinin olduğu 13’ü tutuklu 23 kişinin yargılandığı dava, ikinci gününde bugün (17 Temmuz) İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.
ETHA’da yer alan habere göre tutuklu sanıklardan ESP üyesi İlhan Aslan, İsmail Geçer ve Mazlum Demirtaş savunma yaparken tutuksuz sanıklar savunma yapmadı. Avukat Özlem Gümüştaş’ın avukatı Several Ballıkaya ise soruşturmanın özensiz bir biçimde hazırlandığını ve hangi nedenle başladığını anlayamadıklarını kaydetti. İddianamede belirsizlik olduğunu ve soruşturmanın dayanağının ve başlangıcının ne olduğunun anlaşılmadığını belirtti.
Ballıkaya şunları söyledi:
Atılı suçlarla ilgili hiçbir delil ve bağlantı yok. Suç anlatılmamışken nasıl bir suç beyanı olur. Hangisi propaganda suçu, bir açıklama yok. MLKP sitesi olduğu söylenen ön izleme tutanağı gerçekten de MLKP sitesinden mi alınmış? Açıklama yok. Delili ve belgesi olmayan belgeler suç konusudur. Eylemlerle ilgili takipsizlik kararı var ama neden dosyada yok ve neden suçlama olarak mahkemenin önüne geldi.
Ballıkaya polisin hukuksuzca sanıklarla ilgili teknik takip yaptığını, bu takiplerin hiçbirisinde mahkeme kararı olmadığını belirtti.
Avukat Yıldız İmrek ise Anayasa’ya aykırı bir uygulama olduğuna dikkat çekti ve dosyada bulunan gizli ifadelerinin usulsüz olduğunu, gizli tanıkların hiçbirinin savcılıkta ifade vermediğinin altını çizdi. Avukat Keleş Öztürk ise iddianamenin kendi sınırlarını aşarak ESP’nin MLKP’nin yasal partisi olarak gösterdiğini bu iddianın altının boş olduğunu kaydetti.
Avukatlar ayrıca davanın siyasi saiklerle açıldığını ve bu tarz davaların tehlikeli olduğunu kaydederek “Meşruiyetin aracısı olan hukuk devletini nesnel olarak ortadan kaldırır. Dost-düşman nizamının üzerine oturtulur” dedi.
Savcılığın mütalaasını vermesinin ardından mahkeme ara kararını açıklarken salonu boşaltmaya çalıştı. Zorla salon dışına çıkarılan avukatlar karar tepki gösterdi.
Açıklanan ara karara göre ise Suruç Katliamı’nda hayatını kaybeden Ezgi Sadet’in kardeşi Özgen Sadet, gazeteci Havva Cuştan, İsmail Geçer, Meral Tarar ve Onur Birbir’in tahliyesine; Coşkun Yiğit, Erkan Kakça, Hünkar Hüdayi Yurtsever, İlhan Aslan, İsminaz Temel, Mazlum Demirtaş, Özlem Gümüştaş, Sezin Uçar’ın tutukluluğunun devamına karar verildi.
Dava 29 Kasım’a ertelendi.
Sendika.Org