Ankara ve İzmir’de kadınlar “Şule Çet’in ölümüne sessiz kalmayacağız” diyerek eylemdeydi
Ankara ve İzmir’de kadınlar “Şule Çet’in ölümüne sessiz kalmayacağız” diyerek eylemdeydi
Ankara’da bulunan bir plazanın 20. katında cinsel saldırıya uğradıktan sonra intihar süsü verilerek katledilen Şule Çet’in Adli Tıp Kurumu’ndan gelen otopsi raporu soruşturmanın seyrini değiştirmişti.
Soruşturma dosyasına giren otopsi raporunda Çet’in ölümünden önce ters ilişkiye zorlandığına dair bulgular yer almış; Çet’in dokuz parmağının tırnak altında bir erkeğe ait dokular (deri kalıntısı) ve DNA bulguları tespit edilmişti. Ayrıca Çet’in kanında “uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlanmıştı.
Erkeğe ait doku örnekleri ve DNA bulgularının katil zanlısı Çağatay Aksu’ya ait olduğu belirlenmişti.
Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla kadınlar, Şule Çet’in fotoğrafının bulunduğu “Adalet istiyoruz” yazılı pankartlarla yaşamını yitirdiği plaza önünde toplandı.
Plaza önünde açıklama yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ankara Temsilcisi Ayşen Ece Kavas, Çet’in cinsel saldırıya uğradıktan sonra plazadan düşürülerek katledildiğini söyledi.
Kavas, “Biz bu tabloyu ilk defa görmedik. Otopsi raporunda boğuşmaya ve cinsel saldırıya dair bulgular var. Katledildiğine dair bütün deliller varken hala failin tutuklanmadığını görüyoruz. Bu ülkede adalet, ya erkekler ya parası olanlar ya da egemen olan toplumsal bir sınıf için tecelli gösteriyor. Ama biz adaletin tecelli etmesi için toplandık. Bu olayın üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
İntihar denilerek üstü kapatılan kadın katliamlarının peşini bırakmadıklarını ifade eden Kavas “Şule için de üzerinin kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar davasının takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Şule Çet’in dosyasına bakan avukatı Umur Yıldırım ise, şüphelilerin bir an önce tutuklanması gerektiğini belirterek, “Savcının izne ayrılmasından dolayı muhatap bulamıyoruz. Şule’nin ölümüne sebep olanların yargılanması için buradayız. Dosyada ihmal boyutuna gelen hatalar var. Soruşturma devam ediyor. Üçüncü defa tutuklama talebinde bulunduk. Tutuklama bu olayın yaşandığı sabah olmalıydı. Dosya intihar olarak ele alındı. İfade verenler şüpheli olarak yer almadı” dedi.
“Şule için adalet istiyoruz” sloganları atan kadınlar, Çet’in katledildiği yere karanfil bıraktı.
Alsancak’ta Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen İzmir Kadın Meclisi adına konuşan Funda Özdemir, Şule Çet’in ölmeden önce son olarak arkadaşına “Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor, keşke gelmeseydim” mesajını yolladığını hatırlattı.
Nitelikli cinsel saldırı ve cinayet için başka neyin gerekli olduğunu soran Özdemir, “Fail neden hala serbest? Fail derhal tutuklanmalıdır. Kadın katilleri, cinayetlere intihar süsü vererek cezadan kaçmaya çalışıyor. Sadece 2017 yılında öldürülen 409 kadının yüzde 29’unun şüpheli bir şekilde öldürüldüğünü biliyoruz. Şimdi Şule’nin ölümü karşısında da sessiz kalmayacağız, intihar süsü verilerek işin içinden sıyrılmanıza iznin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Ana akım medyada yapılan haberlerde de hala öldürülen Çet’in suçlandığına tanık olduklarını belirten Özdemir, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
Kadın cinayeti haberleri magazinleştirilerek veriliyor. Yıllardır anlatıyoruz, siz kadın cinayetlerinde, kadınları suçlu gösteremezsiniz, kadınların yaşamını yitirmesini magazinleştiremezsiniz. Neredeyse her gün çocukların cansız bedenleri bulunurken, Şule gibi nice kadınlar öldürüldüğünü görürken bir daha soruyoruz, kadınları ve çocukları korumak için yetkililer ne yapıyor? Kurduğunuz torba bakanlıklar ne yapıyor, ne işe yarıyor? Bizim kadınlar için hızlı ve somut adımlar atılsın diye Kadın Bakanlığı kurulsun inadımız işte bu yüzden. Bu ülkede kadınları koruyan yetkililer, bakanlıklar yoksa biz varız. Şule’nin öldürülmesinden sorumlu olanlar yargılanana, Şule için adalet sağlanana kadar davanın peşindeyiz. Başka Şule’ler olmasın diye mücadeleye devam edeceğiz.
İlgili haberler:
Sendika.Org, Mezopotamya Ajansı