Boğaziçi Üniversitesi’nde “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” dedikleri için üç aydır tutuklu bulunan 14 üniversiteli tahliye edildi
Boğaziçi Üniversitesi’nde “Afrin lokumu” dağıtan faşistleri “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek kovmalarının ardından düzenlenen operasyonlar ile tutuklanan üniversitelilerin duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Tutuklu Boğaziçililerin aileleri, milletvekilleri, üniversiteliler ve çok sayıda kişi adliye önünde buluşarak “Bugün burada tahliye değil, beraat bekliyoruz. Bu davanın sonlandırılmasını talep ediyoruz” açıklaması yaptı. Duruşmanın ardından davada ara karar açıklandı, tutuklu yargılanan 14 üniversitelinin tahliyesine karar verildi
Boğaziçi Üniversitesi’nde “Afrin lokumu” dağıtan faşistleri “İşgalin, katliamın lokumu olmaz” diyerek kovmalarının ardından düzenlenen operasyonlar ile tutuklanan üniversitelilerin duruşması Çağlayan Adliyesi’nde başladı.
Tutuklu Boğaziçililerin ailelerinin çağrısı ile çok sayıda kişi adliye önünde bir araya geldi. Adliye önünde yapılan açıklamada “Bugün burada tahliye değil, beraat istiyoruz. Bu davanın sonlandırılmasını talep ediyoruz” denildi.
BOĞAZİÇİ’NDE “AFRİN LOKUMU” DAĞITANLARA ÖĞRENCİLERDEN CEVAP: “KATLİAMIN LOKUMU OLMAZ”
Adliye önünde CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP 2. Bölge milletvekili adayı Oya Ersoy, HDP İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı Erkan Baş, HDP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Ahmet Şık ve çok sayıda kişi katıldı.
Söz alan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu yaptığı konuşmada “Erdoğan’ın aynı zamanda başka bir görevi daha var, Türkiye başsavcısı. İnsanları önceden mahkum ediyor, suçluyor, kararı veriyor.Sonra da adaletsiz savcılar harekete geçiyorlar. Boğaziçili öğrenci dostlarımızın başına da bu geldi… Haksız bir şekilde tutuklandılar. Dünyanın her yerinde barış talep etmek en temel haktır… Ama bu zulüm iktidarına son vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Erkan Baş yaptığı konuşmada, “Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri halkların birbirine düşman edilmesine karşı çıktıkları için cezaevindeler… Barış, eşitlik ve özgürlük demenin yasaklanması hedeflenmektedir. Bunu şimdiye kadar başaramadılar, şimdi de başaramayacaklar. Boğaziçililerin söylediği sözlerin altına imza atan yüz binlerce kişi var. Cezaevi duvarlarını da barajları yıkayacağız. Yetmedi sarayları da başlarına yıkayacağız” dedi.
HDP 2. Bölge milletvekili adayı Oya Ersoy konuşmasında, “Bugün burada barış istediği için, düşündüğü için ve özgür bir üniversite istediği için tutuklanan Boğaziçililerin tahliye edilmesi için ve bu da yetmez tamamen beraat etmeleri için buradayız, birlikte mücadele edeceğiz. Ben de öğrenci hareketinden gelen bir arkadaşınız olarak bu ülkenin üniversitelerinin tarihi faşizme karşı demokrasi, özgürlük mücadelesinin tarihidir. Hiçbir faşizm, hiçbir iktidar üniversitelerin bu mücadelesini engelleyememiştir bu da engelleyemeyecektir. Aklın, bilimin ülkesini kurmak için 24 Haziran’da birlikte tamamlayalım diyoruz. Herkesi üniversite öğrencilerinin mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise konuşmasında öğrencilerin cezaevinde kaldığı süre boyunca ziyaret ettiğini belirterek şunları ifade etti:
Hepsinin morali gayet iyi… ‘Türkiye’nin bugüne gelişindeki süreçte öğretim üyeleri KHK’ler ile görevlerinden uzaklaştırıldı. Bizim de bu süreçte öğrenci olma hakkımız elimizden alınıyor. Bununla da kalmıyor, tutsak ediliyoruz. Ama bizim bu yaşadıklarımız Türkiye’nin bu dönemine not düşmek gerekiyordu ve bizi kurban seçtiler. Bu ülkede herkesin iyiliği için olan şeyleri istedik’ diyorlar. İktidardaki kralın ve kraldan çok kralcı yargıçların bu bedeli onlara ödettiğinin farkındalar… “Barış” diyen herkesi düşman bilen bir iktidar anlayışı bu ülkeye huzur getiremez, getirmeyecek… Biz çocuklarımızın yanındayız, bütün çocuklar okuyacak.
Şeker’in ardandan söz alan CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ise şunları söyledi:
Kendi kültürel iktidarını yaratamayanlar, aydınlanma devrimlerinin temeli olan laik- bilimsel eğitimi, düşünceyi, özgürlükleri kısıtlayarak sorgulamayan, düşünmeyen ve koşulsuz teslim olan bir toplum yaratmak istiyorlar. Bu yüzden öğrencilerimizi, muhalifleri hedef alıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz… Boğaziçi gibi dünya seviyesinde karşılık bulan üniversitelerimizin bölünmesine de izin vermeyeceğiz. Üniversiteleri yaşatacağız, öğrencilerimizi özgür kılacağız. Düşünen, ilerleyen, büyüyen ve yürüyen bir nesil için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Konuşmaların ardından aileler ve katılımcılar davayı takip etmek için adliyeye giriş yaptı. Bu sırada duruşma salonunda ayakta izleyici olmasına öfkelenen hakim, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker ile tartıştı. Bu sırada heyet salonu terk etti.
#BoğaziçineÖzgürlük Salona girdik ama üstüste oturuyoruz. Vekiller dahil mahkeme başkanı bağırarak ayaktakileri dışarı çıkarttı Tepki gösteren @draliseker ve @MSTanrikulu ‘na bağırarak “Siz muhatabım değilsiniz, milleti galeyana getirmek için mi geldiniz?”dedi. Zar zor yer açtık.
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Gecikmeli olarak başlayan duruşmada, Berke Aydoğan, Yaren Tuncer, İbrahim Curabaz ve Agah Suat savunmalarını yaptı. Üniversiteliler savunmaları sırasında gözaltı sürecinde yaşadıkları işkenceleri de anlattı.
Şükran Yaren Tuncer ifade veriyor. Dersten sonra yemek yediğini, kütüphaneye giderken yürüyen grubu gördüğünü belirterek, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganı atılıyordu. Ben de onlarla yürüdüm, güvenlik ve dekan geldi, masanın kaldırılmasını istedi.” #BoğaziçineÖzgürlük
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Yusuf Noyan Öztürk öncelikle hayatında hiç karakola girmemişken 14 gün gözaltında kaldığını, darp edildiğini, ailesinin ve kendisinin geleceğinin karartılacağının söylendiğini, psikolojik baskı altında ifade verdiğini, kendisini yanıltan ilk avukatını değiştirdiğini anlattı.
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Elektrik kesintisinden kaynaklı verilen aranın ardından duruşma tutuklu Uzay Tuay’ın savunması ile devam etti. Tuay savunmasında “Bir grup öğrenci kuzey meydana doğru yürüdü, meydan kalabalıklaştı, uzak mesafeden göremedim. Yaklaşıp yerden yüksek bir noktadan izledim. İki farklı grup vardı, güvenlik aradaydı. Atışmalar ve bağrışmalar oldu ama fiziksel müdahaleye rastlamadım” dedi.
Enes Karakaş en küçüklerden. Hazırlık 2 öğrencisi, hakim “sana mı kaldı yatıştırmak, çok erken başlamışsın bu eylem işlerine..” diye takılıyor, Enes son derece bilinçli “herhangi biri yapabilirdi, orada temel niyet siyasi söylemi iletmek, olay çıkması değil.” #BoğaziçineÖzgürlük
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Tutuksuz yargılananların ifadelerinin de tamamlanmasının ardından avukat savunmaları yapıldı.
#BoğaziçineÖzgürlük Avukat savunmaları başladı. İlk savunmadaki avukat, polisin gözaltılar sonrasında açık kaynak kullanımı ile sosyal medya hesaplarından, el konulan telefonlardaki Whatsapp üzerinden bilgi edinmeye çalıştığını anlatıyor. Hukuka uygunluğuna itiraz edilecek.
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Yaren Tuncer’in avukatı usüle dair itirazlarını dile getirdi. Görüntü inceleme ve tespit tutanaklarından elde edilen bilgilerin Twitter ve Facebook üzerinden olması üzerine itiraz etti.
— Boğaziçi Özgür Kalacak (@OzgurBogazici) 6 Haziran 2018
Av. Levent Pişkin: “Savaş propagandası yasaktır, barış propagandası ise değildir.”
— Boğaziçi Özgür Kalacak (@OzgurBogazici) 6 Haziran 2018
Avukatların savunmalarının ardından savcı beraat talebini reddetti. 6 tutuklu öğrencinin tahliyesini isteyen savcı, geri kalanların tutukluluğunun devamını istedi. Duruşmaya ara verildi.
Avukat savunmaları bitti, savcı mütaalasını veriyor: beraat talebinin reddine,dijital raporların beklenmesi,lokumcuların tanık olarak dinlenmesi,6 tutuklu sanık için tahliye(Suat, Berke, Uzay,İsmail,Sevde, Muhammed)bazı adli kontrollerin kaldırılmasını istedi. #BoğaziçineÖzgürlük
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Aranın ardından ara karar açıklandı. Mahkeme üç aydır tutuklu bulunan 14 öğrencinin tahliyesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 3 Ekim 2018’de yapılacak.
Hepsi TAHLİYE! TAHLİYE!!! #BoğaziçineÖzgürlük
— M. İrem Afşin (@iremafsin) 6 Haziran 2018
Sendika.Org