Yağmur nedeniyle parkın yanı başındaki bir cafe’de yapılan yayına Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, HDP ve CHP milletvekili adayları ve iktisatçı yazar Mustafa Sönmez katıldı
Tamam TV, İstanbul’daki dördüncü programını Beşiktaş Abbasağa’da yaptı. Yağmur nedeniyle parkın yanı başındaki bir cafe’de yapılan yayına Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, HDP ve CHP milletvekili adayları ve iktisatçı yazar Mustafa Sönmez katıldı
“Seçim televizyondan gösterilmiyor, halk kendi ekranını kuruyor” diyerek yayına başlayan Tamam TV, İstanbul’daki dördüncü programını Beşiktaş Abbasağa’da yaptı. Yağmur nedeniyle parkın yanı başındaki Yer6 Store Cafe’ye kurulan stüdyoda yapılan yayına Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, HDP milletvekili adayları Oya Ersoy ve Hüda Kaya, CHP milletvekili adayları Hacer Foggo, İbrahim Kaboğlu, Ali Şeker ve Burak Kaan Yılmazsoy ile iktisatçı yazar Mustafa Sönmez katıldı.
Gezi Direnişi’nin simge isimlerinden Berkin Elvan’ın, Okmeydanı’nda polis tarafından gaz fişeği ile vurularak yaralanmasının 5. yılında düzenlenen yayında Berkin Elvan davası, Tayyip Erdoğan’ın “HDP’liler üzerine farklı bir çalışma yapılması” talimatının ardından Suruç’ta yaşanan kanlı saldırı, sandık güvenliği, ekonomik kriz tartışıldı. ve Süleyman Soylu’yu protesto ettiği için gözaltına alınan üniversitelilerin arkadaşları da yayına katılarak neler yaşandığını anlattı.
Yayının forum bölümüne katılmak için gelenler stüdyonun kurulduğu cafe’ye sığmayınca çok sayıda kişi yayını kapıdan takip etti.
Yayın Berkin’in 2009’daki yaz okulu görüntüleri, Berkin’in vuruluşunun 5. yıldönümü vesilesi ile düzenlenen anma etkinliğinin görüntüleri ile başladı. Berkin’in babası Sami Elvan ile başlıyoruz.
Elvan, şöyle konuştu: “Biz sadece Berkin Elvan için değil, öldürülen tüm çocuklar için adalet mücadelesi yürütüyoruz. Katilin kim olduğunu, emri kimin verdiğini herkes biliyor, onlar yargılanmadıkça adalet gelmeyecek.”
Elvan, iktidar çevresinin karşı propaganda kampanyaları ile sosyal medyada çirkin saldırılara maruz kaldıklarını belirterek, “Trabzon Maçka’da öldürülen 15 yaşındaki Eren Bülbül de çocuk, Berkin de çocuk. Çocukların ölümleri kıyaslanmamalı, adalet tüm çocuklar ve aileleri için gelmeli” dedi.
Elvan’ın ardından HDP milletvekili adayı Huda Kaya ile CHP milletvekili adayları Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker yayına katıldı. Vekiller Suruç’ta AKP’li milletvekili adayının yakınlarının ziyaret ettiklerinden kendilerine itiraz eden esnafa silahlı saldırıda bulunması ve sonrasında gelişen kanlı olayları yorumladı.
AKP’nin seçim oyununun ayağına dolandığını söyleyen Kaya, İyi Parti’nin ittifakla oyunu bozduğunu HDP’nin de barajı aşarak bozacağını belirterek “HDP’ye yönelik artan saldırıların, HDP’yi terörize etme çabasının ve Suruç’ta yaşananların sebebi budur” dedi.
Sezgin Tanrıkulu da şöyle konuştu: “Kürt halkı Suruç’tan sonra provoke olmadı. Politik davrandı. Biz aynı politik davranışı Muharrem İnce’nin mitinglerinde de gördük. Bu, Erdoğan’ın kimyasını bozuyor.”
Erdoğan’ın, Muharrem İnce’nin Diyarbakır mitingine ilişkin olarak sarf ettiği “Katılanların HDP’li olduğu istihbaratı var” sözlerini yorumlayan Tanrıkulu, “Erdoğan, ‘8 Temmuz’a kadarki cumhurbaşkanı’ sıfatıyla muhalefetin mitingleri hakkında istihbari bilgi almaya çalışıyor. Bu, kabul edilemez! Umuyorum bu sistem, 8 Temmuz’da değişecek” dedi.
Daha sonra Ali Şeker söz aldı ve “AKP’nin kimyası Gezi’de bozuldu çünkü bir halk bir araya gelip ‘Yeter artık’ dedi. Bir halk, bir iktidara karşı birleşiyorsa o iktidar ülkeye gelecek kazandıramaz. Gezi ruhu sürüyor” dedi.
Twitter üzerinden gelen soruları da yanıtlayan Şeker, “CHP’nin Kürt seçmen için daha somut, yüreklendirici olması gerekmiyor mu?” sorusuna “Çözüm Türkiye’dedir, Meclis’tedir. Çözümü hep birlikte bulacağız” diye yanıt verdi.
Tanrıkulu da kendisine yöneltilen “CHP’nin Kürt seçmen için daha somut, yüreklendirici olması gerekmiyor mu?” sorusunu “Biz raporlar, programlar hazırladık. Önergelerimizi AKP reddetti. Bu soruyu AKP’li seçmene de sorsunlar lütfen” diye yanıtladı.
“Demokrasi, siyasi adalet, hak ve özgürlükler sorunlarının çözümleri gerekir. Bunlar çözülmeden Türkiye, güven verici bir ülke olamaz. Dolayısıyla Türkiye’nin seçim sonrası esas gündemi, siyasidir.”
Ekonomi gündemli üçüncü bölümde iktisatçı yazar Mustafa Sönmez, mutfaktan yapılan yayında konuşmasına mutfaktaki yangından söz ederek başladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu birikim modeli artık yürümüyor. Yönetemiyorlar. Türkiye bir IMF cenderesinin eşiğine getirildi.”
“Demokrasi, siyasi adalet, hak ve özgürlükler sorunlarının çözümleri gerekir. Bunlar çözülmeden Türkiye, güven verici bir ülke olamaz. Dolayısıyla Türkiye’nin seçim sonrası esas gündemi, siyasidir.”
“Erdoğan seçimde mızıkçılık yapamaz çünkü en küçük bir krizi yönetemeyecek durumda. Projelere borç veren yabancı yatırımcılar da bunu kabul edemez. Aslında alternatif çıkmasından da memnunlar.”
CHP’den milletvekili adayı olan ve kent mücadelelerine verdikleri katkılarla bilinen Hacer Foggo ve Burak Kaan Yılmazsoy, AKP’nin imar affı düzenlemesi ile kent mücadelesini Meclis’e taşıyacaklarını anlattı.
Yayın daha sonra iki hukukçu aday ile, CHP Milletvekili adayı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve HDP Milletvekili adayı Avukat Oya Ersoy ile devam etti.
Prof. Kaboğlu şöyle konuştu: “24 Haziran, aynı zamanda bir hukuk sistemi seçimidir. Millet İttifakı ve HDP, bu bakımdan bir demokrasi umududur. Bu nedenle 24 Haziran seçimin ötesinde bir demokrasi mücadelesidir”
Kaboğlu kendisine yöneltilen “OHAL’de çıkan KHK’leri geri döndürmek mümkün mü?” sorusunu, “KHK’ler numaralı metinlerden ibarettir, hukuken yok hükmündedir! İktidarın değişimi sonrası ilk yapılması gereken ülkeyi anayasal bir yola sokmaktır” diye yanıtladı.
Oya Ersoy söze Berkin ile başladı: “AKP, iktidarını Berkin’in katledildiği yerde kaybetti. Biz sosyalistlere bugün düşen görev, yarım kalan işi Tamam’lamak!”
“Tablo net: HDP barajı aşamazsa, AKP-MHP Meclis çoğunluğunu kazanacak; dahası, Erdoğan iktidarını sürdürecek. Bu nedenle biz de Demirtaş’ın ketılı ile parklarda ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dedik” diyen Ersoy, Çapul TV’den Tamam TV’ye süren yaratıcılık ve direnişin, bu ülke halklarının ülkeyi yeniden kurabilecek gücünün ve yaratıcılığının örnekleri olduğunu söyledi.
Kaboğlu ve Ersoy’un ardından kent mücadelelerinin etkin isimlerinden Cihan Baysal ve Süleyman Soylu’yu protesto ettiği için gözaltına alınan üniversitelilerin arkadaşları da yayına katıldı. Yayın farklı mekanlarda, farklı yüzlerle düzenlenecek bir başka programda “Tamam” diyenlerin sesini yükseltme çağrısıyla son buldu.
Sendika.Org