Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin davanın 22. duruşmasına devam ediliyor
Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasına ilişkin davanın 22. duruşmasına devam ediliyor
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te yaşanan ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Maden Faciasına ilişkin görülen davanın 22’nci blok duruşmasının dördüncü oturumu da sona erdi. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre tutuksuz sanıkların mütalaaya karşı savunması ile devam eden duruşmada, hakkında beraat kararı istenen 32 sanık mütalaaya katıldıklarını söyledi. Haklarında ceza istenen tutuksuz sanıklar beraatlarına karar verilmesini isterken, maden sahiplerinden Alp Gürkan’ın katılmadığı duruşmada, avukatlardan alınan bilgiye göre hakkında hükümle birlikte tutuklama istenen Alp Gürkan’ın talimatla ifade verdiği öğrenildi.
Sanıkların savunmalarının bitmesinin ardından ilk oturumda savunma yapan maden patronu Can Gürkan, savunmasını devam ettirmek istediğini söyledi. Mahkeme heyetinin söz vermesi üzerine Gürkan, “Benim vizyonum insan emeğinin daha az olduğu daha mekanize bir madencilik sistemini hayata geçirmek üzerinedir. Bu sistemi de Soma’da ilk kez biz yaptık” dedi. Bilirkişi raporuna dair itirazlarını sürdüren Gürkan, hazırladığı grafiklerle savunmasını sürdürürken, maden sahasındaki hava akımına dair bilgiler verdi.
“Kaza anında Mehmet Efe (yaşamını yitiren teknisyen) ne yaptı” diye soran Gürkan, grafik üzerinde hava akımı kapılarını göstererek, Mehmet Efe, şu kapıları açtı. Ne oluyor? Bypass sistemi devreye giriyor. Hava akışı işçilerin sığındığı panolara yöneliyor. Nefesliğe bağlı hava kapıları açılırsa buralara hava ulaşır. Açılmazsa hava ulaşamaz. Ancak bilirkişiler öyle bir şey yarattılar ki; aşağıda kapı varmış. Aşağıdakiler kurtulmuş. Yukarıda kapı yokmuş. Yukarıdakiler yaşamını yitirmiş. Bilirkişiler bunu söylüyor. Ama böyle değil. Burada bypass sitemi var ama ısrarla yok deniliyor. Ben başından beri düşünüyorum. Şüphelerim var. Hala da öyle düşünüyorum” diye savunma yaptı. Savunmasının devamında facianın sebebinin halen ortaya çıkarılmadığını iddia etti.
Savunmasında “Bu bizim adalet sistemimize yakışmıyor. Bu davanın böyle kör topal bırakılması hukuk sistemimize yakışmıyor” diyen Gürkan, bilirkişi raporundaki tespitlerin yanlış olduğunu savunarak, “Ben sizin yeni bilirkişi raporu isteyeceğinizi düşünüyorum” dedi.
Gürkan’ın sözlerine Avukat Can Atalay, 3 adet bilirkişi raporu olduğunu hatırlatarak, “İsmail bey size demek ki 6 ay boyunca yalan söylemiş” dedi. Gürkan ile Atalay arasında karşılıklı tartışma yaşanırken, aileler de Gürkan’a “Yalancı” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Salih Pehlivanoğlu araya girerken, Gürkan “Ama tahrik ediyorlar artık” diye çıkıştı. Bunun üzerine ailelerin tepkisi artarken, mahkeme başkanı ailelerin bir kısmını dışarıya çıkartırdı.
Gürkan, savunmasına “Gönül isterdi ki; gerçek ortaya çıksın. Kısmet değilmiş. Tarihe bir not düşmek istiyorum. Umuyorum bu dosyada kararın hukuk ile delille verilir. Kamuoyu baskısı altında ezdirmezsiniz. Ben delilsiz ithamlarla yargılandığım için kaygılıyım. Dört yıldır gördüğüm hukuk, hukuk değil. Biz de hukuk öyle bir yere taşındı ki; katılan tarafı ‘Can Gürkan’a bir olası kast yazın emsal olsun’ diyor. Böyle bir hukuk anlayışını yadırgıyorum. Ama ben burada hukukun tecelli edeceğine inanıyorum” şeklinde devam etti.
Gürkan’ın savunmasının ardından sanık avukatlarının savunmasına geçildi. Tutuksuz yargılanan ve haklarında savcılık mütalaasında beraat istenen sanık avukatları mütalaaya katıldıklarını belirtti. Ardından mahkeme duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verdi.
Mahkeme yarın sanık avukatlarının mütalaaya karşı savunmaları ile devam edecek.
Sendika.Org