“Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemi “Katliamın lokumu olmaz” diyerek üniversitede Afrin lokumu dağıtmak isteyenleri engelledikleri için önce Tayyip Erdoğan tarafından hedef alınan ve 13’ü tutuklu 21 öğrenci hakkındaki soruşturma tamamlandı. İddianamede, öğrencilerin, ‘Terör örgütü propagandası yaptıkları’ iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları […]
“Katliamın lokumu olmaz” dedikleri için tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine 1 yıldan 5 yıla kadar hapis istemi
“Katliamın lokumu olmaz” diyerek üniversitede Afrin lokumu dağıtmak isteyenleri engelledikleri için önce Tayyip Erdoğan tarafından hedef alınan ve 13’ü tutuklu 21 öğrenci hakkındaki soruşturma tamamlandı. İddianamede, öğrencilerin, ‘Terör örgütü propagandası yaptıkları’ iddiasıyla 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Cumhuriyet’ten Zehra Özdilek’in haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, üniversitelilerin ‘barışçıl bir şekilde etkinlik yapan öğrencilere saldırdıkları’ öne sürüldü. Öğrencilerin, “İşgalin katliamın lokumu olmaz” yazılı pankart açtıkları, “Okulumuzda ÖSOCU istemiyoruz” ve “Kürdistan faşizme mezar olacak” yazılı afiş astıkları, ‘Saray savaş halklar barış istiyor’, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Katil AKP, işbirlikçi ÖSO”, “Biji biratiya (Yaşasın hakların kardeşliği)”, “Katil AKP hesap verecek” sloganları attıkları belirtildi.
TSK’nin, BM Sözleşmesi’nin 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı çerçevesinde Suriye’nin Afrin bölgesinde Zeytin Dalı Harekatı icra ettiği ifade edilen iddianamede şu ifadeler yer aldı:
Düzenlenen harekat bölge halkına barış sağlamak ve bölgedeki terörist faaliyetleri temizlemek, sınır güvenliği hakkını güvenceye almayı amaçlamaktadır. Uluslararası kamuoyu nezdinde haklı kabul edilmekte olup toplumumuzun tüm kesimleri tarafından desteklenmiştir. Şüpheliler ise Türkiye’yi bölgede işgal gerçekleştiren, şiddet uygulayan, gayri meşru bir güç olarak gösterme çabası içerisindedirler. Bahse konu olayların bir üniversite içerisinde masum bir öğrenci grubu tarafından masum duygularla gösterilen demokratik tepki olarak gösterilmek ise de asıl amaç bu grubun organik bağlar içerisinde olduğu terör örgütlerinin yöntemleri meşru göstermeye yönelik kamuoyu oluşturmaya eylemler olduğu sabittir. Barış ve huzur ortamını bozmayı amaçlamaktadırlar.
Eylemin düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunulan iddianamede, öğrencilerin terör örgütü propagandası suçundan cezalandırılması istendi.
İddianameyi kabul eden İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 13 öğrencinin tahliye taleplerini reddetti. Gerekçede kuvvetli suç şüphesini gösteren delillerin bulunduğu ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu savunuldu. Davanın 6 Haziran’da saat 10.30’da görülmesine karar verildi.
Sendika.Org