Kürt coğrafyasındaki hemen hemen tüm illerde AKP ve HDP’nin baskın olması nedeniyle, HDP’nin baraj altında kalması halinde bölgedeki tüm milletvekillikleri AKP’nin eline geçiyor.
Kürt coğrafyasındaki hemen hemen tüm illerde AKP ve HDP’nin baskın olması nedeniyle, HDP’nin baraj altında kalması halinde bölgedeki tüm milletvekillikleri AKP’nin eline geçiyor. Yeni vekil sayıları itibariyle AKP’nin milletvekili sayısı 50 civarında artıyor
Tayyip Erdoğan erken seçim kararını açıklarken ekonomi ve dış politikadaki bir dizi krize değinerek yaklaşan fırtınaya dikkat çekiyordu. Dümeni, güvenli liman olarak gördüğü sandığa çeviren Erdoğan, muhalefeti hazırlıksız yakalayıp kazanacağını düşündüğü bu yola çıkarken bugünkü manzara ile karşı karşıya kalacağını tahmin bile edemezdi herhâlde. Doğrusu, muhalefet partileri AKP’yi ve hatta tüm Türkiye’yi şaşırtarak bugüne kadarki süreci başarılı denebilecek biçimde yönetti.
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin, kurdukları birlikteliğe HDP’yi almamaları kimilerince CHP’nin İyi Parti’yi ikna edememesi kimilerince de “HDP’nin var olması halinde Erdoğan’ın eline koz verilecek olması”nın gözetilmesi olarak yorumlandı. Nitekim HDP’den de bu durumu hem tepkiyle hem de anlayışla karşılayan farklı yorumlar geldi.
Nihayetinde ortaya “Cumhur İttifakı”, “Millet İttifakı” ve ittifaksız HDP olmak üzere üç odaklı bir seçim arenası çıktı. Manzara, “Millet İttifakı” ve HDP’nin, Tayyip Erdoğan’ın tam yetki ile donatıldığı bir rejimin karşısında olması nedeniyle bir yönüyle 16 Nisan referandumundaki saflaşmayı andırıyor. AKP’nin Meclis çoğunluğunu yitirmesinin baş koşulu HDP’nin barajı geçmesi olduğu için de 7 Haziran seçimleri öncesinde beliren denklemi andırıyor.
1 Kasım’dan 16 Nisan’a daralan iktidar bloku
HDP’nin barajı aşmasının Meclis aritmetiğinde -ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin olası ikinci turuna giden atmosferde- nasıl sonuçlar doğuracağını 1 Kasım seçimi ve 16 Nisan referandumu sonuçlarıyla bir arada değerlendirerek incelemekte fayda var.
Öncelikle, Temmuz 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanan YSK kararı ile birlikte 550 olan toplam milletvekili sayısı 600’e çıktı. Yani milletvekili olabilmek için gerekli oy ortalaması 94 bine indi. Buna ilaveten çıkaracağı milletvekili sayısı 19-35 arası olan iller (İzmir-Bursa) iki, 36’nın üstü olan iller (İstanbul-Ankara) üç seçim çevresine bölündü.
Üç büyük kentteki milletvekili dağılımları, HDP’nin barajı aşması halinde yaklaşık olarak şöyle:
İktidar blokunun 1 Kasım’dan 16 Nisan’a gelinen süreçte ülke genelinde yaşadığı kayıp, onun milletvekili sayısını düşürdüğü gibi, bu durum toplam milletvekili sayısındaki artışın da muhalefet lehine sonuçlanmasını sağlıyor. İktidar blokunun güçlü olduğu bir ilden örnek vermek gerekirse;
Kâh AKP’nin net oy kaybı yaşadığı Bursa ve Kocaeli gibi illerde, kâh MHP seçmeninin -bugün İyi Parti’ye denk düşecek şekilde- “Hayır” cephesine kaydığı Denizli, Burdur ve Isparta gibi illerde de tablo benzer.
Kısacası İyi Parti, AKP ile MHP arasında salınıp 16 Nisan’da kendisini “Hayır” cephesinde ifade eden sağ seçmenden oy alabilecek bir potansiyeli içinde barındırıyor. Ancak HDP’nin barajı aşamaması halinde CHP-İYİ Parti ve Saadet ittifakı, AKP’nin Meclis çoğunluğunu elinden alabilecek bir güç anlamına gelmiyor.
Haliyle, Meclis’in anahtarı yine HDP’nin elinde kalıyor. Bunun nedeni ise çok basit: Kürt coğrafyası.
Kürt coğrafyasındaki hemen hemen tüm illerde AKP ve HDP’nin baskın olması nedeniyle, HDP’nin baraj altında kalması halinde bölgedeki tüm milletvekillikleri AKP’nin eline geçiyor. Yeni vekil sayıları itibariyle AKP’nin milletvekili sayısı 50 civarında artıyor.
Hem seçim ittifakı düzenlemesi hem de İyi Parti’yi seçime sokmama planı muhalefetin hamleleri ile terse dönen Erdoğan’ın yönelimi, HDP’yi baraj altında bırakmaya çalışmak olacaktır.
HDP, tutuklu olmasının doğurduğu dezavantajlara karşın 7 Haziran süreci ile simgeleşen Selahattin Demirtaş’ı cumhurbaşkanı adayı göstererek Türkiye halklarına gollük bir pas verse de Demirtaş’a verilen oyun doğrudan HDP’ye gitmeyeceği, HDP’nin yüzde 10’u geçmek için Demirtaş’ın performansından daha fazlasına ihtiyaç duyduğu açık.
Şimdi sıra, Erdoğan’ın HDP’ye karşı kurduğu barajın (ister sağından ister solundan ya da üstünden) aşılıp topun ağlarla buluşmasını sağlayacak Türkiye halklarında…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.