Borsada son yılların en büyük dalgalanmasının faturası S&P’a kesilmeye çalışılırken, Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür çelişkileri tane tane anlattı ve ibrenin doğrudan kabineyi gösterdiğini aktardı
Borsada 30 Nisan günü yaşanan son yılların en büyük dalgalanmasının faturası S&P’a kesilmeye çalışıldı. Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür ise önce bu faturadaki çelişkileri tane tane anlattı, ardından piyasalardaki “kabine içi tartışma” iddiasını dillendirdi, son olarak Plan Bütçe Komisyonu’ndaki diyaloğu aktardı ve yazısını da şöyle bitirdi: “Sermaye Piyasası Yasası’na göre; henüz kamuya açıklanmamış bilgileri menfaat sağlamak amacıyla içeriden öğrenmek veya sızdırmak cezai müeyyide gerektirir. Bir günde şirketlerinin değerini düşüren, sokaktaki vatandaşını daha da fakirleştiren olayın perde arkasında kim olursa olsun yasal olmayan bir ‘sızıntı’ yapıldığı düşünülüyorsa, kanun bellidir”
Geçtiğimiz hafta İstanbul Borsası’ndaki sert düşüş ve döviz kurlarındaki önlenemez tırmanış ile birlikte gözler bir kez daha ekonomiye çevrilmişti. Saray’ın ekonomi kurmayları ve medyası faturayı Türkiye’nin kredi notunu düşüren Standarts&Poors’a (S&P) kesmeye çalışmış, seçim öncesinde not kırmak geleneksel “dış mihrak” söylemi ile iç içe oturtulmuştu.
Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür ise “Politik uzay zaman bükülmüştür, Recep Tayyip Erdoğan tarafından 24 Haziran 4 Mayıs’a getirilip kazanılmıştır” diyen GENAR Araştırma Şirketi Genel Müdürü Mustafa Şen’e atıfla, ekonomideki “uzay-zaman bükülmesini” yazdı.
Özgür ilk olarak yaşanan gelişmeleri bir tarih sıralamasına dizdi:
Özgür, iktidar cephesinin S&P’yi hedef tahtasına koyan iddiasındaki çelişkiyi şöyle yazdı:
Diyelim ki, not kararı önceden sızdırıldı. O halde henüz görüşülen paket nasıl oldu da S&P’nin raporuna girebildi? Hadi diyelim ki; başbakan konuştuktan hemen sonra S&P’nin Levent’teki ofisinde hummalı bir çalışmayla rapor hazırlanıp ABD’ye gönderilerek not kararına ‘seçim paketi’ de eklendi. Bu sefer de yabancı spekülatörlerin ‘uzay-zamanı bükmesi’ ve yazılmamış raporu yaklaşık 9 saat önceden öğrenmesi gerekir.
S&P Kıdemli Direktörü Frank Gill’in Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada “Emeklilere yapılacak ödemeler ve vergi affının tüketimi daha da tetikleyeceğini düşündüğümüz için ‘acil not kırma’ kararı aldık” demesinin altını çizen Özgür, sonunda açıkta kalan soruyu sordu:
Öyleyse 30 Nisan saat 16.00’da yaşanan spekülatif hareketin müsebbibi kimdi?
Bahadır Özgür, bu sorunun yanıtını ararken ise piyasa kulislerinde dolanan dedikodulara döndü.
Buna göre; Binali Yıldırım’ın Bakanlar Kurulu’nda “seçim paketi” açıklayacaklarını söylemesi üzerine CHP’nin seçim vaatlerinin aynısını duymanın şaşkınlığını yaşayan bakanlardan birisi “Bunu yaparsak bütçeyi batırırız” der. Lakin “Asıl seçimde batarsak…” yanıtını alır, susar. Paket açıklanmadan piyasa reaksiyonunu sınırlı tutmak adına “bazı yerlere haber verilmesinin iyi fikir olacağı” dillendirilir.
Aslında fısıltılara hiç gerek olmadığını belirten Özgür, 4 Mayıs’ta Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “seçim paketi” görüşmelerinden tutanaklara da yansıyan diyalogu aktardı:
- CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu: Sayın Bakanım, niye bugün geldi? On beş senedir yönetiyorsunuz. En önemli soru bu.
- Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki: İnan ben de soruyorum. Bir senedir çalışıyorum, şu arkadaşlara sorun.
- Komisyon Başkanı: Sayın Bakanım, biz neden yeni geldiğini kendisine anlatırız efendim.
- Maliye Bakanı Naci Ağbal: Sorunu olanlar düşünsün arkadaşlar, bizim sorunumuz yok.
Özgür, yazısını da bir anımsatma ile bitirdi:
2499 sayılı Sermaye Piyasası Yasası’na göre; ‘insider trading’, yani “henüz kamuya açıklanmamış bilgileri menfaat sağlamak amacıyla içeriden öğrenmek veya sızdırmak cezai müeyyide gerektirir.”
Bir günde şirketlerinin değerini düşüren, sokaktaki vatandaşını daha da fakirleştiren olayın perde arkasında kim olursa olsun yasal olmayan bir ‘sızıntı’ yapıldığı düşünülüyorsa, kanun bellidir. Boş sokaklarda gece yarısı nara atan külhanbeyi gibi davranmaya lüzum yok. Aksi takdirde o kanun işlemediği müddetçe daha çok ‘uzay-zaman bükülmesi’ne tanık oluruz…
*
Yazının Gazete Duvar’daki özgün hali için tıklayın.
Sendika.Org