Ekoloji Kolektifi: Yatağan Termik Santrali baştan sona hak ihlalleriyle dolu
Ekoloji Kolektifi, Turgutlu Yardımlaşma ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ve MUÇEP, Turgut Köyü’ne 9 kilometre mesafede bulunan Yatağan Termik Santrali ile ilgili hazırladıkları raporu yayımladı
Ekoloji Kolektifi, Turgutlu Yardımlaşma ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ve MUÇEP, Turgut Köyü’ne 9 kilometre mesafede bulunan Yatağan Termik Santrali ile ilgili hazırladıkları raporu yayımladı
Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan Turgut Köyü’ne 9 kilometre mesafede bulunan Yatağan Termik Santrali’ne ilişkin köylüler santral çalışmalarının etkilerini Ekoloji Kolektifi’ne iletti. Bunun üzerine Ekoloji Kolektifi, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve Turgutlu Yardımlaşma ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ortak çalışma başlattı. Çalışma kapsamında santral ile köy arasındaki açık maden sahası ve 93 parsellik zeytinliklerle birlikte arkeolojik buluntu alanları, Yeniköy ve Kemerköy Termik santrallerine kömür sağlayan açık kömür sahalarında incelemeler yapıldı. Ayrıca santrale ilişkin açılan davalar, santralin özelleştirilmesine ilişkin idari başvurular ve bilgi edinme başvuruları da incelendi.
Raporda yer verilen bulgular şöyle:
- Genişleyen açık ocak kömür madeni Turgut Köyü zeytinliklerine yaklaşık 50 metre mesafeye gelmiş, madencilik çalışmalarının etkileri zeytin verimini daha da azaltmıştır.
- Maden ocağını işleten Bereket Enerji firmasının Turgut Köyü sakinlerinin 93 parsel olarak nitelediği zeytinlikleri satın alıp bu bölgede madencilik faaliyeti yürütmek istemesi, zeytin üretimindeki düşüşü firma lehine bir gelişme haline getirmekte, zeytin üreticilerinin firmadan gelen arazi satışı tekliflerine karşı koymasını güçleştirmektedir.
- Açık ocak kömür madeni, zeytin üreticilerini arazi satışına mecbur bırakabilecek bir etkiye sahiptir. Açık ocak kömür madeni için yapılan kazılar, madenin sınırlarındaki topraklar için heyelan riski oluşturmakta, bu da madenle ilgili önlem alınmadığı takdirde, zeytinliklerin bulunduğu arazilerde göçme başlaması halinde komşu arazilerde de heyelan riski oluşacağı, bu sürecin de nihayetinde Turgut Köyünün taşınmasıyla sonuçlanabileceği öngörülebilir. MUÇEP gönüllülerine göre, Yatağan Termik Santralına kömür sağlayan açık ocak kömür madeni 27 köyü tehdit etmektedir.
- Yatağan’daki kamu sağlığı verileri hakkında büyük bir muamma söz konusudur. Yatağan Termik Santralının kurulumu ve işletmeye alınması ardından bölgedeki artan sağlık sorunları araştırmacıları ve halk sağlığı örgütlerini bu bölgede çalışma yapmaya itmiş, çalışmalarda tespit edilen olumsuzluklara rağmen idareler Yatağan’daki sağlık sorunlarına ilişkin bütüncül ve önleyici bir yaklaşım geliştirmemişlerdir.
- Açık ocak kömür madenciliği faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen sondajlarda, suyun kömür yataklarından uzaklaştırılmaya çalışıldığını ve böylelikle kömürün çıkarılmaya elverişli hale getirildiğini aktaran Turgutlular, özellikle zeytinlikler çevresindeki su kaynaklarının kapasitesinin azaldığını belirtmektedir.
- Yatağan Termik Santralı ile santrala kömür sağlayan açık ocak kömür madeni alanıyla aynı bölgeyi paylaşan arkeolojik alanların en önemlileri, Stratonikeia Antik Kenti ile Lagina’dır. Lagina Harabeleri Turgut Köyüne yaklaşık bir kilometrede mesafede olup, Stratonikea ise açık ocak kömür madeni yüzünden taşınan Eskihisar Köyünün eski yerleşimi yakınlarındadır. Stratonikeia Antik Kenti ile Stratonikeia’ya bağlı ibadet alanı niteliğindeki Lagina arasındaki, yerel halkın Kral Yolu olarak nitelediği yol maden tarafından yok edilmiş, bunu Muğla Valiliği de kabul etmiştir.
Çok sayıda hak ihlali: Bilgi edinme hakkından barınma hakkına kadar
Ekoloji Kolektifi’nin yaptığı hukuki değerlendirmeler ise şöyle:
- Devletin yaşamı koruma yükümlülüğü kapsamında devletlerin yaşamı risk altında olan kişileri korunmasıyla ilgili etkin ve gerekli önlemleri alması beklenmektedir. Bu bağlamda devletin, yaşam hakkını korumak için etkili bir yasal ve idari çerçeve kabul etme yükümlülüğü söz konusudur. Tanık ifadeleri, gözlemlerimiz, bilimsel raporlar, yargı kararları ve içtihatlar, Muğla ilinde faaliyetlerine devam eden üç termik santralın bölge halkının yaşam hakkını ihlal ettiğini göstermektedir.
- Muğla ilinde yaşanan çevresel kirlilik halkın çevre hakkını ihlal etmektedir. Yüksek orandaki hava kirliliği halkı hasta etmekte ve ölümlere neden olmakta, besinler ve su kaynakları termik santralların faaliyetlerinden dolayı kirlenmekte, kömür çıkarma faaliyeti nedeniyle halk gürültü kirliliğine maruz kalmakta, kültürel ve tarihi değerler kısacası halkın hafızaları yok edilmekte, bunun yanı sıra halk yaşadığı çevreden, evlerinden ve mülklerinden koparılmaktadırlar.
- Ayrıca santralların çevresel etki değerlendirmesinden muaf tutulmuş olması ve bu muafiyetin özelleştirme süreci sonrasında teknoloji değişikliği ve modernizasyon sürecine rağmen çevresel etki değerlendirmesine tabi tutulmaması nedeniyle halkın katılımı süreci işletilmemiş, halkın yaşam alanlarının yakınında faaliyet gösteren kirlilik yayan bu tesisler hakkında bilgi sahibi olması engellenmiştir. Halkın ve gelecek kuşakların çevre hakkı tüm boyutlarıyla ihlal edilmiştir ve ihlal hâlâ devam etmektedir.
- Muğla Milas bölgesinde bulunan Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralları ile Yatağan bölgesinde bulunan Yatağan Termik Santralı işletmesinin külünün depolanmasından kaynaklanan sorunlar, radyasyon ve ağır metal sorunları, açık kömür işletmesinin yarattığı sorunlar, kömürün kamyonlar aracılığıyla naklinden kaynaklanan sorunlar, su sorunu, kükürdün geri kazanılması ve hava kirliliği sorunları sağlık hakkını doğrudan ihlal eder niteliktedir.
- Muğla bölgesinde yok olan tarım alanları, sağlıksız gıda üretimi, kendi ürettiğini tüketen köylünün paket sağlıklı gıdaya erişiminin gelir dağılımı bakımından herkes için mümkün olmaması ve çevre hakkı ihlalinin gıda üretiminin sürdürülebilirliğini engellemesi beslenme hakkını açıkça ihlal eder.
- Bölgede yapılan arama ve kömür çıkarma faaliyetleri neticesinde kamulaştırma yapılmış, çok düşük bedellere anlaşılarak halk göçe mecbur edilmiş, köyler boşaltılmıştır.
- Termik santral ve açık kömür ocağı işletmeciliğinden kaynaklı kirlilik nedeniyle insanlar konutlarında oturamaz hale gelmiştir.
- Kamulaştırma, kamu hizmetlerinin kesilmesi doğrudan devlet zoruyla göçe neden olmakta iken yahut kömür çıkarma nedeniyle yaşanan toprak kayması yaşanması gibi fiili olaylar yoluyla da insanlar barındıkları yerleri, konutlarını terk etmişledir.
- Halk anlatımlarına göre, özellikle santrallarda çalışan işçilerde solunum yolu hastalıkları ve termik santralların radyasyon oranından kaynaklı kanser, yaygın ölüm nedenleridir. Güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları hakkının gerçekleştirilmesi ayrıca çevre ve sağlıkla ilgili riskler hakkında bilgiye ulaşabilme hakkını da gerektirir. Bu kapsamda işçilerin ne tür risklerle karşı karşıya olduklarını öğrenmek yapılan idari başvurularla mümkün olmamıştır.
- Maden çıkarılan havza yakınındaki arkeolojik eserlerin maden arama ruhsat sahası içerisinde yer aldığını, bu nedenle çok büyük tehdit altında olduğunu söylemeliyiz. Maden arama sahasına yaklaşık 50 metre mesafedeki antik mezarlar da bu tehdidin en açık göstergesidir. Bu antik mezarların çıkarılması için yapılan kazının yüzeysel olduğunu derine inmediği görülmüştür.
Halk anlatımlarına göre, idari merkezden dini merkeze giderken krallar tarafından kullanıldığı için “Kral Yolu” olarak tarif edilen yol da, bugün açık kömür havzası tarafından yok edilmiştir.
- Bilgi edinme başvurularının bir kısmına yanıt verilmemiş, bir kısmına verilen yanıtta bilgi ve belgeye yer verilmemiş, bir kısmındaysa kısmi bilgi verilmiştir. Yurttaşlar ve kurumların yaptığı bilgi edinmeler dışında, bölgede faaliyet süresince yaşanan gelişmeler hakkında da halk bilgilendirilmemiştir.
- Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik Santralları için 1993 yılından önce yatırıma başlanılmış olması sebebiyle çevresel etki değerlendirmesi süreci işletilmemiştir.
Sendika.Org