Tarım Orkam-Sen, AKP döneminde 15 kere değiştirilen Orman Kanunu ile ilgili basın açıklaması yaptı ve komisyon görüşmeleri devam eden tasarının geri çekilmesini talep etti
Tarım Orkam-Sen, AKP döneminde 15 kere değiştirilen Orman Kanunu ile ilgili basın açıklaması yaptı ve komisyon görüşmeleri devam eden tasarının geri çekilmesini talep etti
KESK’e bağlı Tarım Orkam-Sen, geçtiğimiz günlerde yapılan değişikliklerle komisyona gelen, dokuz maddesi değiştirilerek üç de yeni ek madde getirilmesini öngören Orman Kanunu’ndaki değişikliğe ilişkin basın açıklaması düzenledi. Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Hamit Kurt’un okuduğu açıklamada bugüne kadar toplam 29 kez değiştirilen yasanın AKP döneminde 15 kere değiştirildiği belirtildi, “Metalaştırılıp özelleştirilecek emek ürünü kamusal varlıklar bitmek üzere” denildi.
Kurt, komisyona götürülen tasarının, değişiklik nedenlerine açıklık olmadığını belirterek “Bu düzenlemeler öngörüldüğü gibi gerçekleştirildiğinde ormancılığımızdaki hukuksal kargaşa yeni boyutlar kazanacaktır” ifadelerini kullandı.
Orman sayılacak ve sayılmayacak yerleri belirleyen orman kadastro komisyonlarındaki Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisinin çıkarılacağını belirten Kurt, “Böylece, tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerlerin belirlenmesinde rantın önü açılacaktır” dedi.
Kurt, yüzde 70’i küçük ölçekli olan orman ürünü işleme tesislerinin düzenleme nedeniyle sayısının azalacağını belirtti. Kurt, ayrıca orman alanlarının şimdiye değin yasaya karşı hileli yollarla satıldığının altını çizerek, bu satışlara yasal dayanak sağlandığının altını çizdi.
Kurt, ağaç kesme, tomruklama, taşıma işlerindeki birim fiyat uygulamasının emek düşmanı bir uygulama olduğunu belirterek, “Bu sistem, çalışmayı kabul eden ama işçi sayılmayan ‘orman köylülerinin’ toplumsal güvence ve sendikalaşma haklarından yararlanabilme olanaklarını kısıtlamaktadır” dedi.
Mevcut düzenlemede “orman köylüleri” ile kooperatiflerin ayrıcalıklı hakları olduğunu belirten Kurt, “Yapılacak değişiklikle, arazi hazırlık çalışmalarının makinelerle yapılacağı ağaçlandırma işlerinde çalışanlar bu öncelik hakkında yararlanamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Kurt’un yapmış olduğu açıklamanın devamı ise şöyle:
6831 sayılı Orman Kanunu’nun 31, 32, 34-40. maddeleriyle “orman” köyü sayılan yerleşmeler ile bu yerleşmelerde yaşayanlara orman ürünlerinden yararlanmada, orman işçiliğinde çeşitli ayrıcalıklı haklar sağlanmıştır. Kanun taslağında söz konusu haklardan yararlanabilecekler için şimdilik nüfus sınırlaması getirilmiştir.
Tasarıyla, orman kadastrosu yapılmayan ya da yapılmış olup da artık hukuksal olarak “orman” sayılmayan yerlerde ilgili kuruluşun ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışması yaptığı tapulu arazilerin sahiplerine ya 6292 sayılı yasa kapsamında değerlendirilemeyen “2B arazilerinden” ya da başka Hazine arazilerinden yer verilmesi olanaklı kılınacaktır.
En sakıncalı düzenlemelerden birisi budur. Bu düzenlemeye göre; orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen,aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilenyerler hukuksal olarak “orman” sayılmayabilmektedir. Ancak, Anayasanın 169 ile ve 6831 sayılı yasanın 2. maddesinin A bendinde bile bu gibi yerlerin “tarım alanlarına” dönüştürülmesinde kesin yarar görülebilecek yerlerden olması gerekmektedir.
Anayasanın 170. maddesi ise bu gibi yerlere “orman köylüsü” sayılanların kısmen ya da tamamen yerleştirilmesi kuralını getirmektedir. Oysa, getirilen Ek Madde 16, bu kuralların hiçbirisiyle bağdaşmamakla birlikte, Anayasanın 169 ile 170. maddelerine de açıkça aykırıdır.
Sonuç olarak
Siyasal iktidarın gündeme getirdiği “torbalanmış” yasa tasarısının 6831 Orman Kanunu’na getireceği yeni kurallar; “devlet ormanı” sayılan yerlerin, bu yerlerdeki orman ekosistemlerinin, ormancı çalışanların ve “orman köylüsü” sayılan yurttaşlarımızın aleyhinde düzenlemeler içermektedir.
- Anayasaya da açıkça aykırılıklar içeren bu düzenleme derhal geri çekilmelidir.
- AKP iktidarı Ormanlardan elini çekmeli, doğayı rant alanı gören politikalardan vaz geçmelidir.
- Doğayı koruyan, Orman emekçisinden yana bir Orman Kanunu düzenlenmelidir.
- Sendikamız Tarım Orkam Sen, Orman Kanunu tasarısının geri çekilmesi ve orman alanlarının korunması için her türlü fiili, meşru ve hukuki mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.
Sendika.Org