Rüzgar, yaptıklarıyla Olimpiyat müzakerelerinin büyük kazananı olan Güney Kore başkanı Moon’dan yana esiyor. Moon, yüzünü Kuzey Kore rejimine çevirdi ve ABD rejimini kurnazlıkla atlattı
Rüzgar, yaptıklarıyla Olimpiyat müzakerelerinin büyük kazananı olan Güney Kore başkanı Moon’dan yana esiyor. Moon, yüzünü Kuzey Kore rejimine çevirdi ve ABD rejimini kurnazlıkla atlattı
2018 Kış Olimpiyatlarını Güney Kore’de yapma fikri, başarısızlığa uğramaya yazgılı gibi görünüyordu. Üç kilit aktörün –Birleşik Devletler, Güney Kore ve Kuzey Kore– kendi aralarında varlığını sürdürecek bir uzlaşma sağlamaları imkansız görünecek denli birbirlerinden farklıydılar.
Fakat yine de beklenmedik bir göreli başarı sağlandı. Sonuçta diploması kazandı. Bunun büyük ölçüde nedeni, tek bir kişinin kayda değer ve beklenmedik diplomatik becerileriydi: Güney Kore devlet başkanı Moon Jae-in. Derin anlaşmazlıkların söz konusu olduğu konulara yakından bakalım ve 2018 yılı başı itibariyle bahsettiğimiz üç hükümetin aldığı konumları dile getirelim.
ABD başkanı Trump, Kuzey Kore’nin Olimpiyatlara katılmasını bile istemiyordu. Trump, meydan okuyan Birleşmiş Milletler kararları çıkararak Kuzey Kore’yi cezalandırmanın yollarını bulmaya niyetliydi. Kuzey Kore’nin nükleer silahların kullanımından vazgeçmesinde ve elinde bulunanları da imha etmesinde ısrarcı oldu. Kuzey Kore rejimini ABD’nin taleplerine karşı direniyor gibi gösterecek askeri manevralar yapmaya çalıştı. Trump, Bu talepleri ilkesel olarak kabul edilene dek, Kuzey Kore ile herhangi bir diplomatik müzakere yapmaya da karşı çıktı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, nükleer silahsızlanmaya ilişkin bütün düşünceleri sert biçimde reddetti. Jong-un, herhangi bir önkoşulun masaya getirilmemesi ve Birleşik Devletler’in Kuzey Kore’ye karşı askeri manevralar gibi saldırgan eylemlerine son vermesi durumunda, ancak o zaman Başkan Trump ile görüşebileceğini söyledi. Kim Jong-un, yine, bu meselelerin ancak Kuzey Kore ile Birleşik Devletler arasındaki bire bir görüşmelerde tartışılabileceğini ifade etti. Jong-un, sözde Altılar Grubu (BM Güvenlik Konseyi üyeleri, artı, Almanya) gibi, toplantıya herhangi bir alternatif grubun katılmasına da karşı çıktı. Yine, Güney Kore’nin de toplantıda yer almasını reddetti.
Bu tehlikeli topyekûn tıkanıklık durumunda, Güney Kore başkanı Moon, bir üçüncü konum için yer bulmanın arayışındaydı. Moon, Güney Kore’nin hâlâ değerli olduğunu, hepsinden öte, Birleşik Devletler ile ittifak içinde olduğunu ABD’ye yeniden göstermek istiyordu. Yine Moon, Kuzey Kore’yi, Kore yarımadasında gerilimi azaltmaya ikna etmek istiyordu.
Güney Kore başkanının ilk başarısı, Kuzey Kore’nin Olimpiyatlara katılmak için rızasını almasıydı. Moon, ekiplerinin tek bir bayrak altında ortak yarışması için de Kuzey Kore’nin desteğini aldı. Tek bir spor dalında, bir ortak takım kuruldu.
Güney Kore başkanı Moon, Birleşik Devletler’e, uzun zamandır işleyen üst düzey ittifaklarını aynı şekilde sürdürmek istediğinin garantisini vermek niyetindeydi. Ancak Mon, askeri manevraların Olimpiyatların sonrasına ertelenmesini önerdi. Birleşik Devletler bu öneriyi isteksiz biçimde de olsa kabul etti.
Güney Kore başkanı Moon, Kuzey Kore’nin roket fırlatma konusunda Olimpiyatlar bitene kadar geçici bir ateşkes ilan etmesini sağlamaya çalıştı. Kuzey Kore bu öneriyi üstü kapalı olarak kabul etti. Tahminen, bu durum her iki taraftaki üst düzey katılımcılara yolu açtı. Her bir ülke Olimpiyatlar açılış törenine bir üst düzey yetkili, bir de lidere yakın bir kadın temsilci ile katıldı.
Kuzey Kore’nin temsilcileri, devlet başkanını temsil eden, Kuzey Kore delegasyonunun başkanı Kim Yong-chol ve Kuzey Kore liderinin kız kardeşi ve sırdaşı olarak bilinen Kim Yo-jong oldu. Kim Yo-jong, Güney Kore başkanı Moon’u Kuzey Kore’ye ziyaret için çağıran bir davetiye ile geldi. ABD’nin temsilcileri ise, Başkan Yardımcısı Pence ile Trump’ın kız kardeşi ve sırdaşı Ivanka Trump idi.
Birleşik Devletler her ne kadar Kuzey Koreliler ile toplantı yapılmasına karşı iseler de, ABD başkan Yardımcısı Pence ile Kuzey Koreli temsilciler arasında bir toplantı ayarlamak için özel bir kanal kullanıldı. Gelgelelim, Başkan Trump’ın ABD’li destekçilerinin gönlünü almak için, Başkan Yardımcısı Pence Kuzey Kore rejimini açıktan kınayan bir konuşma yapacaktı. Kuzey Korelilerin bu herkesin önünde atılan tokada verdiği yanıt, Pence ile yapılacak toplantıyı son dakikada iptal etmek oldu.
Yine de hem Kuzey Kore hem de ABD temsilcileri kapanış törenine katıldılar. Birbirleriyle herhangi bir temasa girmekte özenle kaçındılarsa da, karşılıklı atışmalara da girmekten de kaçındılar.
Olanları nasıl yorumlayabiliriz? Kuzey Kore rejimi sessiz sedasız bazı ödünler verdi ki gerçekte bu geçici bir durumdu. Yine verdiler. Trump ise daha büyük bazı ödünler verdi ki aslında bu da geçici bir durumdu. Güney Kore başkanı Moon, barış için ateşkesin ortaya çıkmasını sağlayarak, hem Güney Kore’de hem de dünyanın pek çok yerinde kredi elde etti. Hatta Güney Koreli muhafazakârların bir kısmı, başarılan şeyin değerli olduğunu kabul edecekti.
Olimpiyatların kapanış töreninde, Kuzey Koreliler, Kuzey Kore ile Güney Kore arasındaki ilişkilerin “birlikte geliştirilmesi” gerektiğini açıkladılar. Peki şimdi de böyle olacak mı? Bir ABD-Kuzey Kore resmi toplantısı daha yapılır mı? O kadar da emin olamayız. Fakat rüzgar, yaptıklarıyla Olimpiyat müzakerelerinin büyük kazananı olan Güney Kore başkanı Moon’dan yana esiyor. Moon, yüzünü Kuzey Kore rejimine çevirdi ve ABD rejimini kurnazlıkla atlattı. Neresinden bakarsak bakalım, hiç de fena değil.
[iwallerstein.com’dakiİngilizce orijinalinden Soner Torlak tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.