Halkevleri avukatlarının aktardığı bilgileri Sendika.Org okurları için derledik
13 Şubat’ta gözaltına alınan Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Kutay Merinç’in 20 Şubat’ta tutuklanması ve buna karşı pek çok noktada protestoların düzenlenmesi ile devam eden süreçte Ankara’da Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın da aralarında bulunduğu 11 kişi ev baskınlarıyla birlikte gözaltına alındı. Antalya ve Adana’da da protesto eylemleri sırasında ve sonrasında gözaltına alınanlar oldu. Peki son durum ne? Halkevleri avukatlarının aktardığı bilgileri Sendika.Org okurları için derledik
13 Şubat’ta Antalya’da Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Kutay Merinç’in de aralarında bulunduğu dört kişi Afrin savaşına ilişkin paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Bir hafta süren gözaltının ardından çıkarıldıkları mahkemede Merinç ve barış akademisyeni Serdar Başçetin hakkında tutuklama kararı verildi.
Merinç, Antalya’da Konyaaltı ilçesinde bulunan sahilin imara açılmasına karşı kurulan Konyaaltı Halkındır İnisiyatifi sözcüsüydü. OHAL gerekçe gösterilerek eylemler ve basın açıklamalarının yasaklandığı süreçte inisiyatif, yüzlerce insanın katıldığı ve AKP’li belediyeyi ve AKP politikalarını eleştiren bir eylem gerçekleştirdi. Yandaş medyanın Merinç’i hedef gösterdi ve “terörist” ilan etti. Merinç, Halkevleri’nin “Afrin savaşı diktatörlüğünün inşa savaşıdır” başlıklı açıklamasını paylaştığı gerekçesiyle “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Başçetin ise “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı bir akademisyen. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen ve “İşimizi geri istiyoruz” diyerek açlık grevi yapan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın gözaltına alınırken işkenceye maruz kalmasına tepki göstermesi nedeniyle “terörist” ilan edilmişti.
Merinç’in tutuklanmasına karşı Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında Halkevleri üyelerince protesto eylemleri yapıldı.
Antalya’da tutuklama kararı sonrası adliye ve çevresinde “Kutay Merinç yalnız değildir” sloganı attıkları gerekçesiyle Halkevleri MYK üyesi ve Eğitim Sekreteri Betül Öztürk Gülhan’ın da bulunduğu 7’si Halkevleri üyesi 9 kişi ters kelepçe takılarak gözaltına alındı. Ertesi gün (21 Şubat) da Halkevleri üyesi Özge Hazal Kara evinden gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar üç gün boyunca hukuka aykırı bir biçimde gözaltında tutuldu ve 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek ve Görevli Memura Mukavemet’le suçlanarak savcılık tarafından ifadeleri bile alınmadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, gözaltına alınanların adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Ankara’da da yine 20 Şubat günü Sakarya Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen Halkevcilere polis meydana varmadan saldırdı. 9 Halkevci burada gözaltına alındı. Daha sonrasında Halkevleri Genel Merkezi önünde Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın açıklama yaptığı sırada polis bir kez daha saldırdı. Saldırının arından Meşrutiyet Caddesi’nde “Kutay Merinç yalnız değildir” sloganı atarak yürüyüş yapan Halkevcilere burada da polis saldırdı. Bir Halkevi üyesi de burada gözaltına alındı. Ankara’da gözaltına alınanlar, aynı günün akşamı ifadeleri alındıktan sonra doğrudan serbest bırakıldı.
Hukuksuz gözaltılara devam!
Ankara’da 22 Şubat’ta aralarında Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş’ın da bulunduğu Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri’nden 11 kişi ev baskınlarıyla hukuka aykırı bir biçimde gözaltına alındı. Kimlerden oluştuğu açıklanmasa da 18 kişilik bir liste olduğu belirtiliyor.
Aynı gün (22 Şubat) Adana’da da tutuklama ve gözaltılara karşı basın açıklaması yapmak isteyen Adana Halkevleri üyesi 17 Halkevci hukuka aykırı bir biçimde gözaltına alındı. Halkevcilerden başka yoldan geçerken polis şiddetine tepki gösteren 2 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar bir gün tutulduktan sonra serbest bırakılırken sadece bir kişi hakkında adli kontrol kararı verildi.
Aynı gün Halkevleri Hukuk Dairesi’nden Avukat Deniz Özbilgin’in de evinde arama yapıldı. Özbilgin hakkındaki gözaltı kararı aynı gün Ankara Barosu Başkanı Avukat Hakan Canduran’ın dosya savcısı ile yaptığı görüşmenin ardından kaldırıldı. Özbilgin, 26 Şubat pazartesi günü savcılıkta ifade verdi.
Ayrıca aynı gün farklı bir dosyadan gözaltına alınan Eren Çetintaş isimli Halkevleri üyesi aynı gün serbest bırakıldı.
Dosyada gizlilik kararı olsa da yapılan aramalara konu olan üç husus ise şunlar:
“Yeni talimat”: Şeker yok, su taleplerine sınırlama
Haklarında yedi günlük gözaltı kararı bulunan Halkevci ve Kolektifçiler açlık grevine başladı. Daha önce avukatların götürmüş olduğu şeker gözaltındakilere ulaştırılırken, polis avukatlara “yeni talimat” diyerek götürülen şekerleri almadı ve gözaltındakilere şeker vermedi. Su ise sabah-öğle-akşam yarım litre olmak üzere günde sadece 1,5 litre verildi.
Aktaş’ın da aralarında bulunduğu Halkevleri üyelerinin ifadelerinin bugün (27 Şubat salı) itibariyle alınmaya başlaması bekleniyor.
Sendika.Org/ Ankara