Efendiler korkmayın! Tiyatro sizin namlulularınız gibi öldürmez. Yaşatır, hem de öylesine ki… Sevginin en büyük silah, saygının ise en büyük değer olduğunu anlatır
Efendiler korkmayın! Tiyatro sizin namlularınız gibi öldürmez. Yaşatır, hem de öylesine ki… Sevginin en büyük silah, saygının ise en büyük değer olduğunu anlatır
Bu yazıya diğerleri gibi bir hikayeyle yada öyküyle yahut anıyla başlamayacağım. Uzunca bir zamandır ülkenin siyasi gündemi her gün yaşanılan ve yaşatılan anlar, şiddetin en büyük sonucu olan korkuyu görünmez bir yorgan gibi bu topraklarda yaşayan her bireyin üzerine örttüler. Korku imparatorluğu altında yaşıyoruz. Sesi çıkan her vatandaş bu gün ya işinden ediliyor açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor ya da hapis hayatı verilerek cesareti tecritte tutmaya çalıştırılıyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Adolf Hitler’in kendi ülkesinde yaptığı kıyımlar sebebiyle pek çok sanatçı ve bilim insanı savaşın uzanamadığı ülkelere iltica etti. Pek çoğunun ardından arama kararları çıkarılarak, tiyatrolarına, laboratuvarlarına baskınlar düzenleyerek kendi ideolojisini yaymaları için baskı yapıldı. Katliamlarıyla tecritleriyle engel olamadığı bellek, başka topraklarda var olmaya kaldığı yerden devam etti. Brecht müthiş dehasıyla Alman tiyatrosunun taşıyıcı kolonlarından oldu. Kıtaların ötesinden dünyanın bir ucuna bu gün hala Bertolt Brecht okunur, konuşulur ve ders olarak okutulur. Hitler’in ise adı hala katliamlarla, dudağın ucundaki küfür ile okunur.
Sadece Diktatör bir tiyatro oyunu. Uzun zamandır Barış Atay’ın tek kişilik performansıyla hayat bulduğu harikulade eser. Kadıköy Emek Tiyatrosu’nun –eski adıyla Emek Sahnesi’nin- kapalı gişe oynanan onlarca güzel oyunundan sadece biri. Artvin Halkevi bir organizasyon düzenleyerek oyunun Artvin halkıyla buluşması için vesile oldu. Sadece adından dahi olsa öyle korkmuş olacak ki Artvin valiliği, oyunun il merkezinde oynanmasını engelleyerek ilk kıvılcımı ortaya bıraktı. Daha sonra Hopa ilçesinde de yasaklayarak yargının vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını yok sayarak hem Mahkemenin vermiş olduğu kararı tanımadı hem de halkın kültür sanat hakkını elinden aldı. Basın açıklamaları, destek mesajlarının ardı arkası kesilmese de 19 ocak 2018 günü Kadıköy’de oyunun ev sahibinde oynanacağı gün seyirciler ve tiyatro emekçileri polis barikatıyla karşılaştı. Ellerine gönderilen bir kağıtla oyunun Kadıköy içerisinde de oynanması da 19 ocak 2018 itibariyle engellendi.
Sadece Diktatör oyunu medyada görünür olan. Rutkay Aziz ve Taner Barlas’ın oynadığı “Adalet Sizsiniz” de engellenen oyunlardan bir tanesi. Bireylerin üzerlerine serdikleri korku yorganı anlaşıldığı üzere artık kendilerine de değmiş olacak ki, sonu yakın her iktidar gibi tiyatro oyunlarına yasaklar getirerek ağızlarımıza bant çekerek bizi susturmaya çalışıyorlar. Unutulan şey ise bellek. Tarih her an yazılıyor. Kayıt altına alınan her an tozlu raflarda bir gün yerini alıyor. Belleğimizi unutturmaya, silmeye çalışanlar tıpkı Hitler gibi yaptıkları zulümle, baskıyla, katliamlarla anılacak. Kadıköy Emek Tiyatrosu 19 ocak günü çok güzel bir fotoğraf paylaştı sosyal medya hesabından. Polis barikatı önünde rağmenlere inat gülen bir kadın. Evet tiyatro emekçisi olan bu kadın tıpkı 2013 Haziran İsyanı’nda barikatların önünde tüm umuduyla dimdik duran cesaretin ta kendisi.
Prometeus’un hikayesini bilirsiniz. Tanrılardan ateşi çalıp insanlara hediye ettiği için tanrılar tarafından cezalandırıldı. Suçu sadece insanlara ait olanı insanlara vermek. Tiyatro gibi. Tiyatro insanlara aslında onlara ait olan, iyiyi, erdemi, doğruyu ve güzeli verir. Sokakta yaşanan vahşet sahnede dile gelir. Karanlığa teslim olmamayı dillendirir. Brecht’in dediği gibi devrim yapmaz fakat yolumuza ışık tutar. Tiyatro Karagöz ile Hacivat’tır. Haksızlığa karşı keskin bir dildir. Tiyatro binlerce yıldır var. Korku da öyle… Fakat tiyatro dün de susmadı bu günde susmayacak. Korkunun teslim alamadığı düzlüklerden biri olmaya devam edecek. Bizlerse Prometeus olmaya, Hacivat’la Karagöz olmaya, sokaklar sussa da sahnelerden sokaklara haykırmaya devam edeceğiz. Efendiler korkmayın! Tiyatro sizin namlularınız gibi öldürmez. Yaşatır, hem de öylesine ki… Sevginin en büyük silah, saygının ise en büyük değer olduğunu anlatır. Yanınızdayız dostlar, yan yanayız. Yasaklara baskılara karşı rağmenlere inat güleceğiz, güldüreceğiz, anlatacağız. Unutmamamız gereken, aşılamayacak barikat şiddetin, nefretin ve korkunun barikatı değil! Aşılamayacak tek barikat sevginin ve dayanışmanın barikatı.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.