Erdoğan’a “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun?” diye soran Kılıçdaroğlu, bu para transferlerini dekontlarını göstererek açıkladı
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’ın “Yurt dışında bir kuruşumun bulunduğu ispat edilsin, Cumhurbaşkanlığı’nı bırakırım” sözlerine partisinin grup toplantısında cevap verdi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “Akrabalarının, yakınlarının yurt dışında parası var” iddialarına ilişkin “ispatlarsa istifa ederim” şeklinde cevap vermişti. Grup toplantısında Erdoğan’a hitaben “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun?” diye soran Kılıçdaroğlu, bu para transferlerini dekontlarını göstererek açıkladı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’ın ailesinin vergi cennetlerindeki bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiğine ilişkin olarak açıklamalarda bulunuyor. CHP grup toplantısında “Tayyip istifa” sloganları atılıyor. [Video: @mehmettumnet] pic.twitter.com/ZyRJUptXwL
— sendika.org (@sendika_org) November 28, 2017
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
Şimdi geliyoruz kutuyu açmaya. Çorum’da 17 Kasım 2017’de bir konuşma yaptım. 21 Kasım 2017’de yine sorular sordum. “Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün bir şirkete milyonlarca dolar gönderdiklerini biliyor musun? Yerli ve milliysen cevabını vereceksin” dedim. 1.5 milyon lira dava açtılar. Açsan ne olur, açmasan ne olur? Sen soruma adam gibi cevap ver.
Erdoğan’a bazı sorular sordum. Çocuklarının, dünürünün, eniştenin kardeşinin, eski özel kalem müdürünün vergi cennetlerinde kurulan bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini biliyor musun dedim. Yerli ve milli isen buna cevap vereceksin dedim. 1.5 milyon lira dava açtı, vah vah ne kadar korktum. Dava açsan ne olur açmasan ne olur. Soruma otur adam gibi cevap ver.
Herhalde beyefendi beni dinliyordur. Önce baştan bir tavsiyem olsun Sevgili Erdoğan’a, yanına bir doktor alsın, doktor da yanında olsun.
İkinci bir soru daha sormuştum; “Sen gittin her tarafta dedin ki, Suriyelilere 30 milyar dolar para harcadım. 30 milyar dolar dile kolay. Bakıyoruz Suriyelilere, çoğu dilenci, gariban bu insanlar, açlıktan ölen Suriyeli var. Sordum, sen ta gidip Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda” 30 milyar dolar para verdim” diyorsan bunu açıkla.” Bunun cevabını ver, ama vallahi ben bilmiyorum dedim. 30 milyar doları nereye harcadın? Ben bilmiyorum, bakanlar bilmiyor, 550 milletvekili bilmiyor, sivil toplum örgütleri bilmiyor. Nereye gitti bu 30 milyar dolar? Bunun cevabı henüz verilmiş değil.
Bir daha sorayım, Sevgili Erdoğan gözlerinden öperek bir soru daha soruyorum. 30 milyar doları ne zaman nerede kimin için harcadın? Ne zaman, nerede, kimin için harcadın? Cevabını alacağız.
Efendim sonra çıktı Balıkesir’de “sen bunu ispat et” dedi. Güzel ispat edelim, madem istiyor ispat edelim. Beni tanımıyor, öyle anlaşılıyor.
Hikâye anlatayım kısaca. 1 Ağustos 2011, Man Adası Devletinde bir şirket kuruluyor. Diyeceksiniz ki, Man Adası diye bir devlet mi var? Evet, böyle bir devlet var, küçücük bir ada. Bizim vilayetlerden daha küçük. Burada bir şirket kurulmuş, Bellway Limitet Şirketi. O şirketin kuruluş senedi de bizden, hem Türkçesi noter tasdikli -noter tasdikini ben yapmadım, onlar yapmış- hem de o ülkenin tasdiki var burada. Bu şirket 1 Ağustos ve 2 Ağustos 2011 tarihlerinde birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Şirketin yönetim kurulu bir kişiden oluşmaktadır, Sıdkı Ayan. O yönetim kurulu toplantılarının tutanakları da bizde. Ayrıca bu kişinin 1 Sterlinlik, şirketin sermayesi 1 Sterlin, yönetim kurulu bir kişi Sıdkı Ayan, o aynı zamanda adresini de vereyim ben size. Reşit Paşa Caddesi, Mirgül Mahallesi, Yol Sokak, Deniz Baküs Sitesi No 29, 34450 Sarıyer İstanbul, Sıdkı Ayan’a ait bir şirket, 1 Sterlinlik bir şirket. Ona ait olduğuna dair, yine hem Türkiye’den, hem Man Adası Devletinin resmi kayıtları var.
Sıddık Ayan bir süre sonra 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş’a devreder. Kasım Öztaş kimdir? Sait Halim Paşa Caddesi, no 27, daire 5, Yeniköy Sarıyer İstanbul adresinde oturuyor.
Şimdi ben Erdoğan’a bir soru soruyorum tekrar. Sıdkı Ayan kimdir tanıyor musun? Eminim benden çok daha iyi biliyorsun kim olduğunu. Peki, bu Kasım Öztaş’ı tanıyor musun? Eminim onu da çok yakından tanıyorsun. Bu şirketin bütün kayıtları bizim elimizde, bütün kayıtları! Diyeceksiniz ki bu şirket, peki bu şirkete para gitti mi? Evet, para gitti. Şimdi geliyorum, para nereye ne zaman gitti.
15.12.2011 tarihinde Ziya İlgen -enişte- 2,5 milyon dolar Bellway Şirketine para gönderiyor. Bellway 1 Sterlinlik şirket ve bir kişi var yönetim kurulunda. 15.12.2011 tarihinde Mustafa Erdoğan -kardeşi- 2,5 milyon dolar para gönderiyor. 1 Sterlinlik şirkete 2,5 milyon dolar parayı niye gönderir senin kardeşin, niye gönderir? Gariban, ölüsü için kefen alırken yüzde 18 öder, sen 2,5 milyon doları nasıl gönderiyorsun?
Yetiyor mu? Hayır. Geliyorum 26.12.2011 tarihi Ziya İlgen yine, 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. Geliyorum, 26.12.2011 tarihinde Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. Geliyorum, 27.12.2011 Osman Ketenci -dünür dedim ya- bu ne gönderiyor? 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor. 27.12.2011 1 Sterlinlik Bellway şirketine gönderiyorlar, Mustafa Gündoğan 1 milyon 250 bin. Bu dedim ya eski özel kalem müdürü.
Geçiyorum, 28.12.2011 Mustafa Gündoğan 250 bin dolar, 28.12.2011 Osman Ketenci 1 milyon dolar, 29.12.2011 Ahmet Burak Erdoğan –oğlu- 1 milyon 450 bin dolar. Daha devamı gelecek. 4 Ocak 2012 Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 300 bin dolar gönderiyor.
Şimdi diyecekler ki, ya bunların belgesi var mı? Okuyorum da, bütün bu paraların swift mesajları elimizde. Diyeceksiniz ki bu swift mesajı ne demek? Ben de bilmiyordum tabii, bankacılara sorduk nedir bu? Yurtdışına dolar gönderirken bu mesajla gönderiyorsunuz. Hepsi okuduklarımın tamamının swift mesajları elimizde.
Yetiyor mu? Bu beni tatmin etmez dedim, bu beni tatmin etmez! Ne lazım bana? Bankaların dekontu lazım dedim, bu paranın gönderildiği dekontlar.
Şimdi diyecekler ki, efendim bu belgeler bilmem filan ajan verdi, yok sahtedir şudur budur. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sadece Türkiye’de değil, bu parayı yurtdışına göndermişler, o şirketlerin de kayıtlarında var, hepsinde var. Hiç sağa sola kaçmaya gerek yok. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın, nokta!
(“Tayyip İstifa” sloganları atılıyor…)
Bana soruyorlar neden Erdoğan’a bunu söylüyorsun, neden kızıyorsun? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak Konya’da 40 günlük bebek zatürreden öldü. O bebeğin hakkını savunmak için ben bunları soruyorum.
Samsun’da 2.5 aylık Kübra bebek açlıktan öldü. Onun hakkını savunmak için soruyorum. Devleti yönetenler vatandaşa örnek olmalı. Vatandaşa ceza keseceğim, kendi akrabalarına başka ülkelerde şirket kurduracaksın. Dolarları bozdurun diyeceksin, sen milli değil, gayrimillisin. Gayrimilli bir hükümet tarafından yönetiliyoruz. Benim bir kusurum hatam varsa söyleyin, alınmam. Ama size ahkam kesen din iman edebiyatı yapar sonra kendisi alır çocuklarıyla beraber yurtdışına giderler.
Ben ispat ettim, şimdi söyle bakayım alçak kim?
Mazottan alınan vergiyi biliyor musun sen? Ona gelince parayı alıyorsun, senin çocukların, enişten, dünürün parayı dışarı götürecek Kılıçdaroğlu konuşmayacak. Ben bunu yapar mıyım? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bunun için yapmam. Umarım Sayın Erdoğan’ın yanında doktoru vardır. Doktoru eşliğinde beni dinliyordur. Sen Türkiye’yi felakete sürüklüyorsun.”
Sıtkı Ayan’ın adı 17-25 Aralık sürecinde Tayyip Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği ileri sürülen ses kayıtlarında geçmişti. Ayan’ın 10 milyon dolar rüşvet vermesine ilişkin görüşmede, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal’e “Kucağa oturacaklar. Parayı kesinlikle alma. Ne söz verdilerse onu getirecekse getirsin. Getirmeyecekse gerek yok. Bunlar ne zannediyorlar bu işi ya” dediği öne sürülmüştü.
O ses kaydında “kucağa oturacağı” söylenen Ayan, Cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci doğalgaz işini ihalesiz almıştı. Yıllık hacmi 35 milyar lira olan, İran ve Türkmenistan gazının Avrupa’ya taşınması işi Ayan’ın Turang şirketine verildi.
17-25 Aralık Operasyonu’nun kilit ismi Reza Zarrab’ın tutuklanmasına neden olan ABD’deki soruşturmada, Tayyip ve Bilal Erdoğan arasında olduğu ileri sürülen görüşmede adı geçen Sıtkı Ayan ve Mapna Grup da yer almıştı
SES KAYDINDAKİ SITKI AYAN VE MAPNA GRUP, ABD’DEKİ YOLSUZLUK DOSYASINDA
“MaltaFiles” belgelerinde de Sıtkı Ayan’ın ismi Erdoğan ailesiyle birlikte anılmıştı.
ERDOĞAN AİLESİNİN “GEMİCİĞİ” AYRINTILARIYLA MALTA BELGELERİ’NDE
Erdoğan ailesi, Man Adası ve Malta’daki offshore şirketleri aracılığıyla milyonlarca dolar değerindeki Agdash adlı petrol tankerinin sahibi olmuş. Petrol tankeri için yapılan anlaşmaya aracılık edenler İstanbul’da kurulu Palmali Group’un sahibi Azeri-Türk iş adamı Mübariz Mansimov Gurbanoğlu ve Erdoğan’ın yakın dostu SOM Petrol’ün sahibi iş adamı Sıtkı Ayan. Malta Files belgelerine göre Ayan 2008’de yedi milyon, Mansimov ise 2008’den beri Erdoğan ailesine gemi için yaklaşık 23 milyon dolar ödemiş.
Gerçek Gündem, Sendika.Org