Kral kobra, kobra değildir Gerçek kobralar Naja cinsinin üyeleridir. Kral kobra ise Ophiophagus cinsindendir. Filogenetik, anatomik ve ekolojik farklarından dolayı “kobra” üyesi değildir. Kral kobraları kobralardan ayıran özelliklerden bazıları şunlardır; örneğin kral kobranın büyük kafa pulları 11 tane iken, gerçek kobraların 9 tanedir. Kral kobraların boyunları daha dar, gerçek kobraların ise daha geniş. Ayrıca kral kobralar genelde diğer yılanlar […]
Gerçek kobralar Naja cinsinin üyeleridir. Kral kobra ise Ophiophagus cinsindendir. Filogenetik, anatomik ve ekolojik farklarından dolayı “kobra” üyesi değildir. Kral kobraları kobralardan ayıran özelliklerden bazıları şunlardır; örneğin kral kobranın büyük kafa pulları 11 tane iken, gerçek kobraların 9 tanedir. Kral kobraların boyunları daha dar, gerçek kobraların ise daha geniş. Ayrıca kral kobralar genelde diğer yılanlar ile beslenir.
Gerçek dağ keçileri Capra cinsindendir. Ak dağ keçisi ise anatomik ve coğrafik farklarından dolayı Oreamnos cinsindendir.
Algler, bitkiler ile akraba olmayan fotosentetik ayrı bir taksonomik üyedir. Planktonlar da aynı şekilde, akıntı ile hareket eden mikroorganizmaların bütünüdür.
Eskiden mavi-yeşil alg olarak sınıflandırılan bu canlılar, artık siyanobakteri olarak sınıflandırılır. Siyanobakteriler, denizlerin üstündeki kontrast farklılıklarını veren fotonsentetik canlılardır. Planktonlar denizlerin altında yaşayan topluluktur; pleustonlar ise deniz-hava arasındaki ince katmanda yani aslında yüzeyde yaşayan canlı topluluğudur. Bu yüzden siyanobakteriler aslında pleustondur.
Anguilliformes adlı müren takımından değildirler. Kemikli balıklardan olan Gymnotiformes adlı yeni dünya bıçak balığı takımındandırlar.
Ursidae (büyük ayılar) adlı ayıların bulunduğu familyanın aksine Ailuridae adlı kendilerine özgü zoolojik familyaları mevcuttur. Morfolojik gözlemlerden dolayı eskiden rakungiller (küçük ayılar) ailesinde bulunurken; son sitogenetik çalışmalar ayrı sınıflandırılmalarını gerektirdi.
Balinalar (Catecea) takımının, dişli balinalar (Odontoceti) alt takımı dahilindeki yunusgiller (Delphinidae) familyasında sınıflandırılırlar. Orcinus orca türü, filogenetik ve ekolojik açıdan gerçek balina olarak görülmez. Kendisi yunusgiller ailesinin en iri üyesidir. İsminin aksine katil de değildirler. Doğal ortamlarında insana saldırdıkları ile ilgili herhangi bir rapor yoktur. Sadece parklarda esir tutulanlar saldırganlaşabiliyor doğal olarak. Zira onlar da birer memeli.
Yusufçuk ile kızböceği çok benzer olmasına rağmen dinlenme halindeki kanat pozisyonuna göre ayrılırlar. Yusufçuklar kondukları zaman kanatlarını yere paralel bir şekilde yanlara doğru tutarken, kızböcekleri kanatlarını yere dik bir şekilde sırtlarında (dorsal) tutarlar. Tıpkı kelebek ve güve arasındaki farklardan biri gibi. İkisi de Odonata takımına üyedirler; ancak Zygoptera (kızböceklerinin) ve Anisoptera (yusufçukların) olmak üzere alt takım olarak ayrılırlar.
Hymenoptera (zar kanatlılar) takımında Vespidea adlı familya üyesidir. Kendisi ne arı, ne de karıncadır. İngilizce “wasp” olarak tanınır. İkisinin parafiletik kuzenidir. Görselde bal arısı (solda) ve yaban arısı (sağda) gözüküyor.
Eklem bacaklılar (Arthropod) şubesi, aşağıya doğru inildikçe böcekler (Insecta) ve örümcekgiller (Arachnid) adlı iki sınıfa ayrılır. Örümcekleri böceklerden ayıran en önemli özelliklerinden biri vücutları 3 lob yerine 2 lobludur. 6 bacak yerine 8 bacakları vardır. İki tane keliser (zehir dişleri/çengeli) ve pedipalp (his ayağı) vardır.
Zorunlu hücre içi parazit olmalarından dolayı virüs zannedilmişlerdir. Modern mikroskobik analizler ile metabolizmalarının ve morfolojilerinin bakteriler gibi olduğu gözlemlenmiştir. Daha sonra aslında gram (-) mikro bakteri oldukları anlaşılmıştır.
Yaklaşık 295 – 275 milyon yıl önce Erken Permiyen Dönemi’nde yaşamış bir synapsid cinsidir. Yaşadığı dönemde daha dinozor takımı evrimleşmemişti bile. Dolayısıyla aslında Dimetrodon, memelilere (mesela insanlara) dinozorlardan daha yakın akrabadır.
Kendileri Pterosaur olarak bilinen takımın üyeleridir. Yani uçan sürüngenler olarak sınıflandırılan bu canlılar, dinozorlar takımı dahilinde değildir.
Elasmosaurus gibi halk arasında Lochness canavarı olarak bilinen cinsleri de barındıran Plesiosaur takımı, dinozor değil aslında deniz sürüngenleridir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.