Memur konfederasyonları ile yapılan “657 Çalıştayı”nda hükümet performans değerlendirmesini öne çıkardı, iş güvencesine göz dikti
Memur konfederasyonları ile yapılan “657 Çalıştayı”nda hükümet performans değerlendirmesini öne çıkardı, iş güvencesine göz dikti. KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ise “Ne darbeyi bizim sırtımızı yükleyin, ne iş güvencemize el uzatın. Kimse bizim sırtımızda ensemizde boza pişiremez” dedi
Devlet Personel Başkanlığı’nın memur konfederasyonlarının katılımıyla gerçekleştirdiği kamu personel sisteminde değişikliklerin ele alındığı 3 günlük çalıştayda hükümetin 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na ilişkin “yol haritası” netleşti. Çalıştayda 2 konu öne çıktı. “Performans sistemi ve iş güvencesini” tartışmaya açan hükümet, 657’de bu iki konuda değişiklik yapılacağı mesajı verdi.
Hükümet uzun süredir Devlet Memurları Yasası’nda değişiklik için çalışma yapıyor. 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından değişiklik çalışmaları da hızlandırıldı. Devlet Personel Başkanlığı tarafından Bursa’da 3 gün süren “Kamu Personel Sisteminin Değerlendirilmesi” başlıklı çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştayda ele alınan konu başlıkları şöyle:
Kamu personel statüleri; kamu personel alım sistemi ile personel dağılımında denge; kamu personeli ücret sistemi; kamu personelinin değerlendirilmesi, ödül ve cezalandırılması, verimliği; kamuda terfi sistemi, unvan değişikliği, üst düzey yöneticilik; sosyal nitelikli atamalar. Çalıştaya, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ile KESK yönetici ve uzmanları katıldı. Çalıştayda her konfederasyon kendi görüşlerini dile getirdi.
Puan kadar ücret
Hükümet kanadı ise çalıştayda iki konu üzerinde ağırlıklı olarak durdu. Bu konular “kamuda performans sistemi ile iş güvencesi.” Bu konular üzerinde memur konfederasyonlarının görüşleri alındı. Hükümet kamuda performans sistemi için yönetmelik taslağı hazırlamıştı. Taslağa göre, memura “başarı puanı” verilecek. Memur “başarılı” bulunursa ücreti artacak. Yurtdışına bile gönderilecek. Ancak başarısız bulunursa görevi ya da görev yeri değiştirilecek. Eğer memur sözleşmeliyse ve “başarısız” bulunursa cezası daha da ağır olacak. Sözleşmesi feshedilerek işten atılacak. İş güvencesi konusunda ise 3 memur konfederasyonu da değişikliğe karşı. İş güvencesinin korunmasını istiyor.
Çalıştayda ilginç bir durum da yaşandı. Görevde yükselme ve unvan değişikliğinde “sözlü sınav” konusu da ele alındı. Ancak bu konu memur konfederasyonları ile görüşülürken hafta sonu yönetmelik değişikliğinin gerçekleştirilmesi dikkat çekti. Hükümet, memur konfederasyonlarının görüşlerini beklemeden adım atmış oldu. Değişiklik ile bütün görevde yükselme ve unvan değişikliği atamalarında yazılı sınavın yanı sıra mülakat da geldi. Çalıştayda dile getirilen görüşler bilgi notu halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sunulacak.
Maaşlar düşük, iş çok
OECD verileri de Türkiye’deki kamu çalışanlarının halini ortaya koydu. Devlet Personel Başkanlığı’nın Bursa’da gerçekleştirdiği “Kamu Personel Sisteminin Değerlendirilmesi” konulu çalıştayda Türkiye Kamu-Sen çalıştaya Türkiye ve dünyadaki memur istihdamını karşılaştıran veriler sundu. Türkiye Kamu-Sen’in OECD verilerinden derlediği çalışmaya göre, dünyanın gelişmiş ülkelerinde memurların hayat boyu iş güvencesi bulunuyor. Buna göre;
Almanya, İtalya, Avusturya, İsveç, Hollanda, İspanya, İngiltere, İrlanda, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Portekiz, Belçika, Finlandiya, Kore gibi gelişmiş OECD ülkelerinin tamamında toplam kamu çalışanlarının yüzde 99’u ile yüzde 79’u arasında değişen oranlarda hayat boyu iş garantisi içeren bir istihdam sistemi var.
OECD üyesi ülkelerde toplam istihdamın yüzde 21.3’ü kamuda iken Türkiye’de bu oran yüzde 12.9. Kamuda istihdam oranı Almanya’da yüzde 15.4, Portekiz’de 16.4, İspanya’da 17.1, İtalya’da 17.3, İsviçre’de 18, Avustralya’da 18.4, Fransa’da 19.8, Yunanistan’da 22.6, İngiltere’de 23.5, Macaristan’da 26.8 ve Danimarka’da yüzde 34.9. OECD verilerine göre bir kamu çalışanı Avusturya’da ortalama 18, Kanada’da ve Fransa’da 12, Finlandiya’da 9, Almanya’da 18, Hollanda’da 19, ABD’de 13 kişiye hizmet verirken, Türkiye’de 1 kamu çalışanı 28 kişiye hizmet veriyor. Ücret yönünden incelendiğinde de Türkiye’deki bir memur Avrupa’daki bir memurdan 3 kat daha düşük maaş alıyor. Kamuda yıllık ortalama çalışma süresi bakımından 33 OECD ülkesi içinde Türkiye en fazla çalışma süresine sahip 12. ülke konumunda bulunuyor.
“Ne darbeyi bizim sırtımızı yükleyin, ne iş güvencemize el uzatın!”
KESK Genel Eş Başkanı Şaziye Köse çalıştayda yaptığı konuşmada, “Birileri birine beddua edeceği zaman şöyle derlermiş ‘Tuhaf zamanlarda yaşayasın’ çok önemli bir cümle. Aslında bakarsanız biz de toplum olarak uzun zamandır tuhaf zamanlarda yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu tuhaf zaman, süreç öyle yakıcı ki geleceğe yarına bütün ilişkilerimize karanlık getiriyor” dedi.
Çalıştayda çeşitli somutlukların yerine getirilmesi gerektiğini belirten Köse, şunları söyledi:
Ortada ucube bir durum mu var, kamu hizmetinde başarı durumu nedir, çalışmayanlar kimler? Bunların sayısı kaç, hangi kamu hizmetinde çalışmayanlar var? Bu soruları soruyorum ama hemen tersinden görüyorum. Bakan dedi ki ‘Her ülkenin özgürlükleri var’ doğrudur. Her ülkenin kendine göre özgürlükleri vardır, bizim de kendimize göre bir özgürlüğümüz var ama güvencesizleşmede bambaşka bir özgürlüğe sahibiz. Bunu nereden söylüyorum 2002’den bu yana taşeron çalıştırma yani güvencesizleştirme 240 kat artmış durumda. Bu da bizim özgürlüğümüz ama güvencesizleştirme özgürlüğümüz.
‘Biz sendikal eylemlerimizden dolayı cezalandırılıyoruz’
Neredeyse 103 binin üstünde insanın ihraç edildiğini ya da açığa alındığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
Bu çalıştayda biz konuşurken bu masada ne var? Mesela bizim cephemizden ne var bu masada? Grevli, toplu sözleşmeli hakkımız mı var? Gerçek bir toplu iş sözleşmemiz mi var? Hakikatten bu güvenceler bizi sarıp sarmalamakta mı? Ben şimdi başlıklara baktığımda şunu görmekteyim, ücret sistemi, statülendirme, işe almak. Arkadaşlar bunlar toplu sözleşme masanın konularıdır, çalıştayın konuları değildir. Neden burada ücretlendirme tartışıyoruz? İşe alımlarından bütün dünya ülkelerine bakalım büyük çoğunluğunda sendikaların işe alımlarda sözü vardır.
Neredeyse 103 binin üstünde insan ihraç edildi ya da açığa alındı. Dün elime bir tebligat geldi. Bir müzik öğretmeni İstanbul’da eline gelen tebligatta ‘657’nin 37’nci maddesine göre açığa alındınız.’ Gerekçe yok. ByLock soruşturmasından da alınmamış. KESK’in üyelerine ne oluyor, FETÖ’yle beraber darbeye mi karıştı. Arkadaşlar biz sendikal eylemlerimizden dolayı cezalandırılıyoruz. Yaptığımız sendikal eylemler suç sayılarak, açığa alınma nedeni sayılıyor ya da ihraç nedeni sayılıyor.
Bugün başlatılan nedenli nedensiz araştırmadan dolayı binlerce suçsuz insan cezalandırıldı. Siz darbenin faturasını bize yüklemeye, buradan iş güvencemizi elimizden almaya çalışamazsınız. Zaten sağlam bir iş güvencesi yoktur. 657’de binlerce değişiklik yapılmıştır o kapsamda da insanlar açığa alınmakta ve ihraç edilebilmektedir. Ne darbeyi bizim sırtımızı yükleyin, ne iş güvencemize el uzatın. Kimse bizim sırtımızda ensemizde boza pişiremez.
Sendika.Org, Cumhuriyet