Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde başlayan Özgürlük Nöbeti’ni DİSK/Basın-İş devraldı
Özgür Gündem nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptıkları için tutuklanan Şebnem Korur Fincancı, Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde başlayan Özgürlük Nöbeti’ni DİSK/Basın-İş devraldı
Özgür Gündem nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptıkları için tutuklanan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, yazar Ahmet Nesin ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu için Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde başlayan Özgürlük Nöbeti’ni dün (27 Haziran) DİSK/Basın-İş devraldı.
Nöbete, DİSK Yönetim Kurulu üyeleri, Sine Sen, Devrimci Sağlık-İş, Limter-İş, İstanbul Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri, Psikologlar Derneği, KJA İstanbul Koordinasyonu, Doğu ve Güneydoğu Dernekler Platformu temsilcileri katıldı.
Çadırın kurulmasının ardından nöbete katılım gösteren emek ve demokrasi örgütleri katılımcıları konuşmalar gerçekleştirdi. Yapılan tüm açıklamalarda İstanbul Atatürk Havaalanı’nda gerçekleştirilen saldırı kınandı ve saldırıda ölenler anıldı.
‘Bu katliamları durduracağız’
İlk sözü Disk/Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren aldı. Gazeteciler özgürlüklerini kazanıncaya ve basın üzerindeki baskılar son buluncaya kadar mücadele edeceklerini belirten Eren, “Gazetecilerle dayanışmak için başlattığımız nöbet sürüyor. Bugün nöbeti DİSK Basın-İş olarak biz yürütüyoruz. Nöbetimize çok sayıda kurum destek verdi ama bugün kötü bir gündeyiz. Dün alçakça bir saldırı düzenlendi. 40’ın üzerinde kişi yaşamını yitirdi. Öncelikle yaşamını yitirenlerin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. 5 Haziran’dan bu yana büyük katliamlar yaşanıyor ülkede. Aslında tutuklu gazeteciler, aydınlar demokrasi ve barış için mücadele ediyorlardı. Onun bedelini ödüyorlar. Bu katliamlar olmasın diye bir anlamda da içerideler. Bu katliamları durduracağız” dedi.
“Özgür basınla dayanışma içinde olacağız”
Eren’in ardından söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, özgür basınla dayanışma içinde olduklarına vurgu yaptı ve sözlerine şöyle devam etti:
Son dönemde cezaevi ve mahkeme kapılarında, adliye koridorlarında çok buluşur olduk. İçinden geçtiğimiz dönem oldukça zor bir süreç. Sadece mahkeme ve cezaevi kapılarında değil, cenazelerde de çokça buluşuyoruz. Son bir yılda Türkiye’ye yaşatılanlar 7 Haziran seçimlerinde amaçlarına ulaşamayanlar, başkanlık ve diktatörlük hayalleri suya düşenler ülkeyi katliamlara boğdu. Son bir yılda 12 bombalı saldırıda, 659 kişi yaşamını kaybetti. Taziye ve başsağlığı dilemekten yorulduk. Bugün bu ülkeyi yönetenler, bu savaş politikalarının ve katliamların sorumluları olanlar bırakın siyasi sorumluluk almayı, alelacele güvenlik zafiyeti yok diye açıklamalar yapmaktan geri durmuyor. Biz burada bir kez daha savaş ve katliamlarla, ölüm üzerine kendi siyasi iktidarını var eden ve kendi siyasi iktidarını sürdürmek adına bu politikalarda ısrar edenlere artık yeter diyoruz. Bu ülkede eşitlik, adalet, barış ve demokrasi için yan yana geliyoruz. Bu mücadelemizi hep birlikte sürdürme kararlılığımızı bir kez daha söylüyoruz. Barış isteyen herkesi duvarların arkasına gönderiyorlar. Biz DİSK olarak bugün burada omuz omuza bulunduğumuz tüm mücadele arkadaşlarımızla birlikte bu ülkede emeğin, özgürlüğün, adaletin ve barışın egemen olduğu bir ülke kurana kadar mücadele kararlılığımızı, bugün de bu duvarların arkasında özgürlüğünü kaybetme bedelini ödeyen tüm arkadaşlarımız ve yoldaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
‘Gazetecilerin üzerindeki baskı sona ermeli’
Atatürk Havalimanı’nda yaşanan katliamı kınayarak hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen KJA İstanbul Koordinasyonu’ndan Gülistan Aydın, Erdoğan’ın bir pilot için Rusya’dan özür dilerken Kürt illerinde kentlerin bombalandığına dikkat çekti. Aydın, “Kürdistan’da yapılan katliamlar açığa çıkmasın diye gazeteciler tutuklanıyor. Kürtlerin yanında duran herkesi cezalandırmak istiyorlar. Erdoğan’ın artık Kürtlerle barışması gerekiyor” dedi.
Türk Psikologlar Derneği Kadın ve Toplumsal Cinsiyetler Çalışmaları Birimi Temsilcisi Suna Bayram, konuşmasında psikolojik sağlık halinin savaş politikalarının son bulmasıyla mümkün olacağına vurgu yaptı. Bayram, başta Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin olmak üzere basın ve ifade özgürlüğünü savundukları için hapiste olan herkesin serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Gazetecilerin üzerindeki baskının sona ermesini istediklerini söyleyen Suna Bayram, “Aynı değerleri savunduğu için tutuklanan değerli hocamız Şebnem Korur Fincancı ile dayanışma içindeyiz” ifadelerini kullandı.
Doğu ve Güneydoğu Dernekler Platformu Temsilcisi Abdulhakim Daş da Kürt illerinde süren savaşın son bulması ve Kürt halkıyla dayanışma gösterenlerin hapse atılmasından vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
Sendika.Org