Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, BM İnsani Zirvesi’nin İstanbul’da toplanarak Ortadoğu başta olmak üzere çatışmaların nasıl önleneceğine dair tartışacaklarını belirtti
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, BM İnsani Zirvesi’nin İstanbul’da toplanarak Ortadoğu başta olmak üzere çatışmaların nasıl önleneceğine dair tartışacaklarını belirtti
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 18 Mayıs’ta bir basın toplantısı düzenledi. Ortadoğu’daki savaşın sorumlusu olan Saray’ın sözcüsü 23-24 Mayıs tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Zirvesi’nin öneminden bahseden Kalın “Son yıllarda dünyada yaşanan insani krizlerin yüzde 80’den fazlası doğrudan silahlı çatışmalar, iç savaşlarla ve işgallerle ilgilidir” dedi.
Suriye’deki cihatçılara lojistik desteği ortaya çıkan AKP’nin BM zirvesinde “çatışmaların önlenmesine” dair alınacak tedbirleri tartışacak olmasının ironisi bir yana AB ile pazarlık masasına bir koz olarak sürdüğü mültecilere “ev sahipliği” yapması nedeniyle zirvenin Türkiye’de gerçekleşmesinin önemini ” Son yıllarda hem donör ülke olarak, hem de kendi ülkesinde barındırdığı Suriyeli, Iraklı ve diğer mülteciler bağlamında Türkiye hakikaten insanlığın yüzünü ağartan bir tavır sergiledi. Bu çerçevede de 3 milyona yakın Suriyeli ve Iraklı mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke olarak, aynı zamanda insan odaklı ve kalkınma odaklı insani yardım kavramı üzerine bütün çalışmalarını yürüten Türkiye’nin böyle bir zirveye ev sahipliği yapması elbette son derece isabetlidir” sözleriyle ifade etti.
Şu ana kadar zirveye 60’a yakın devlet-hükümet başkanı, ayrıca hemen hemen bu sayıda da bakan düzeyinde katılım beklendiğini belirten Kalın, açılışın 23 Mayıs sabahı BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ve Erdoğan tarafından yapılacağını duyurdu.
Zirveyi fırsata çevirerek Türkiye’ye gelen devlet başkanlarıyla Erdoğan’ın ikili görüşmeler yapacağını belirten Kalın, kimlerle görüşmeyi planladıklarını ise söylemedi.
Kalın’ın Çukurca’ya bakış açısı: 13 kişinin ölmesi daha büyüğünü engelledi
Hakkari Çukurca’da bir araca patlayıcı yerleştirildiği sırada yaşanan patlamada ölenlere de değinen Kalın, “Bu tabii ki aslında çok daha büyük planlı bir intihar saldırısının önlenmiş halidir. Maalesef orada 13 vatandaşımızı kaybettik, ama çok daha büyük bir patlama olabilirdi, kalabalık bir şehir merkezinde gerçekleşebilirdi, Allah korusun çok daha fazla can kaybı olabilirdi” dedi.
Cihatçı çetelere lojistik destek sağlayanlar konuştu: IŞİD Kilis’e saldırıyor ama Esed 600 bin insan öldürdü
Son dönemde Kilis’e yönelik yaşanan saldırılara da değinen Kalın, IŞİD’in hedefindeki Kilis’i bir cümleyle geçip Esad’ın 600 bine yakın insanın ölümünden sorumlu olduğunu belirtti, Türkiye ile dayanışmaya çağırdı.
“Esed rejimine söz edemeyenler, laf edemeyenler kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devletini, hükûmetini, ordusunu, Genelkurmay Başkanını, askerini suçlayabilmektedirler. Bu kadar arsızca bir saldırıyla da karşı karşıyayız. Bu tür saldırılar aslında terör saldırıları kadar menfurdur. Terör saldırıları kadar alçakça yapılmaktadır. Çünkü böyle bir terör saldırısı dünyanın bir başka yerinde olduğunda sizin siyasi görüşünüz, bakış açınız ne olursa olsun bunları bir kenara koyarsınız. Terörle mücadele konusunda birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeniz esas hale gelir.”
IŞİD’le en ön saflarda çarpışan bir ülke: Türkiye
Suriye’de süren savaşta IŞİD’e ve diğer cihatçı gruplara karşı yürütülen mücadelede en fazla ayak direyen iktidar olan AKP’nin en önde savaşan ülke olduğunu iddia eden Kalın, “Türkiye’nin yabancı terörist savaşçılara müsamaha gösterdiği, göz yumduğunu iddia edenler, öncelikle kendi ülkelerindeki radikal, şiddet yanlısı terör örgütlerinin mensuplarını başka ülkelere başka kimliklerle, pasaportlarla nasıl gönderdiklerini. Hatta siz gidin Suriye’de savaşın, iyi olur dediklerini de biz hepimiz biliyoruz ki bununla ilgili kamuoyunda da yayınlanmış birçok haber mevcut bulunmaktadır. Halbuki biz baktığınız zaman DEAŞ terörüyle mücadele konusunda bugün en ön saflarda çarpışan ülkelerden birisiyiz” dedi.
Cihatçı çetelere sınırı açan AKP iktidarının değil Kürtlerin olduğunu iddia eden Kalın IŞİD’in vurulan hedeflerine yönelik bir takım veriler açıkladıktan sonra “Türkiye’yi DEAŞ terör örgütü mensuplarına veya başka örgütlerine göz yummakla vesaire dile getirmeleri, bu tür iddiaları ortaya atmalarının tabii ki akılla, vicdanla, izanla hiçbir şekilde ilişkisi, ilgisi ve alakası yoktur, bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Tabi burada Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yaşanan otorite boşluğu, kaotik ortam, güvenlik sıkıntılarının ülkemize olan maliyetini de bir kez daha görüyoruz. Bundan dolayı da özellikle Suriye’de atılması gereken adımlar noktasında ülkemizin dile getirdiği tezlerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görüyoruz” dedi, Suriye’nin Türkiye sınırında bir Kürt bölgesi bulunmasından duydukları rahatsızlığı bir kez daha dile getirdi.
Sendika.Org