Reyhanlı Katliamı ile ilgili olarak polisler hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasıyla açılan iki dava birleşti. Polisler birleşen davada katliamdan sorumlu olmakla yargılanyor
Reyhanlı Katliamı ile ilgili olarak polisler hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasıyla açılan iki dava birleşti. Polisler birleşen davada katliamdan sorumlu olmakla yargılanyor
Reyhanlı Katliamı ile ilgili olarak Hatay eski İl Emniyet Müdürü, Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürü, Hatay TEM Şube Müdür Yardımcısı ve Reyhanlı İlçe Emniyet Müdürü hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasıyla açılan dava Hatay 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ederken polisler hakkında görevi kötüye kullanma suçlamasıyla bir dava daha açılmıştı.
Reyhanlı Katliamı adım adım işlendi, polis ihbarları görmezden geldi
Reyhanlı Davası’nda 7. duruşma: İhmal var, tutukluluğa devam
Polisler hakkında açılan ikinci davanın iddianamesinde ilk davanın suçlamasını; “çok somut MİT bilgisinin hiçbir şekilde patlamadan önce değerlendirilmemesi ya da gereği gibi değerlendirilmemesi” olarak özetlenirken ikinci davanın “MİT bilgisi olmasa bile zaten beklenen bu tarz patlama ya da patlamaların bölgenin hassasiyeti sebebiyle önlenmesine dönük alınması gereken tedbirlerin alınmaması ve gerekli hassas çalışmanın yapılmaması olarak” gerekçesiyle açıldığı ifade edildi.
Birleşme talebi kabul edildi
Hatay eski İstihbarat Şube Müdürü Ümit Karaca’nın da sanıklar arasında yer aldığı ikinci davada mahkeme polisler hakkında ilk açılan dava ile birleşme talebinde bulunmuştu. Bugün polislerin, “MİT tarafından 10.05.2013 tarihinde saat 19.35 dolayında Hatay Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilen, bir gün sonra Reyhanlı katliamında kullanılacak olan patlayıcı yüklü iki aracın markası, rengi ve plakasına ilişkin bilgileri içeren ihbarın, 09.05.2013 tarihinde gönderilen birinci ihbarla aynı yönde olduğunu değerlendirerek gerekli takip ve koordinasyonun sağlamadıkları, gerekli çalışmaları yürütülmedikleri gerekçesiyle görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla yargılandıkları ilk davanın duruşmasında bu iki davanın “tarafları ve konusu arasında itribat olduğu” gerekçesiyle birleşmesine karar verildi.
Yeni açılan dava ile birleşme önerisini kabul eden Mahkeme, daha önce Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmekte olan Reyhanlı Katliamı davası ile konusunun aynı olduğu, irtibatı nedeniyle yargılamanın birliği açısından birleştirme talebinde bulunmuş, bu talep Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmişti.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dün yapılan yargılamasında da katılan ailelerinin vekillerinin polisin bilgisi dahilinde gerçekleşen katliamdaki sorumlulukları nedeniyle haklarında açılan davaların görülmekte olan dava ile birleştirilmesi talebinde bulunmuştu. Mahkeme polisler hakkında açılan ikinci dava dosyasının getirtilip incelendikten sonra birleştirme talebi ile ilgili duruşma günü beklenmeden karar verilmesine karar vermişti.
Polisler katliamdan sorumlu olmakla yargılanıyor
Polisler, ikinci davada “MİT ihbarının da üstünde tüm yapılması gereken istihbari çalışmaların ve önleyici tedbirlerin alınmasındaki gevşeklik, Hatay İlinin iç savaş halindeki Suriye’nin en geniş sınır ili olması ve çeşitli sebeplerden kaynaklanan özel ve hassas durumun yeterince değerlendirilmemesi, gerekli tüm tedbirlerin alınmaması, böyle bir patlamanın bekleniyor olmasına karşın şüphelilerin en üst düzeyde yetkilisi ve sorumlusu oldukları hassas emniyet müdürlüklerinde gereken önemin gösterilmemesi olağanüstülüğün normalleşmesi ya da en azından o kabulle yapılan sıradan hatta bu düzeyin altındaki çalışmayı anlatan hassas Emniyet Müdürlüklerini işgal eden şüphelilerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket ederek sonucunda 55 vatandaşımızın ölümü 249 vatandaşımızın yaralanmasıyla sonuçlanan iki bomba yüklü aracın peş peşe Reyhanlı ilçesinde patlatılması” nedeniyle yargılanıyor.
Sendika.Org