Şapkadan Rusya çıkınca felekler şaştı. Suriye’de cihatçı gruplara 4.5 yıl yüz milyonlarca dolar silah ve mali destek akıtanlar ağlaşmakta. Bizim “neocon Türklerin” gözleri şişti… Bölgede “cehennemin kapılarını” elbirliğiyle aralayanlar için iki seçenek var. Ya, Ortadoğu’dan sonu herkesin malumu yeni bir Afganistan yaratacaklar, yahut “aklıselime” gelecekler. Artık bu diyarda ne kadar olabilirse… *** Bakmayın siz ABD […]
Şapkadan Rusya çıkınca felekler şaştı. Suriye’de cihatçı gruplara 4.5 yıl yüz milyonlarca dolar silah ve mali destek akıtanlar ağlaşmakta. Bizim “neocon Türklerin” gözleri şişti… Bölgede “cehennemin kapılarını” elbirliğiyle aralayanlar için iki seçenek var. Ya, Ortadoğu’dan sonu herkesin malumu yeni bir Afganistan yaratacaklar, yahut “aklıselime” gelecekler. Artık bu diyarda ne kadar olabilirse…
***
Bakmayın siz ABD Başkanı Barack Obama’nın BM kürsüsünden esip gürlemesine. Washington lobilerine “çiçek attı” lakin sihirli cümleyi kurmadı. “Esad’lı geçiş dönemi” pozisyonu baki. Obama’nın Putin ile pazartesi günkü “sonuçsuz” temasından iki gün sonra Moskova’nın bir saat evvelden ABD’yi haberdar ederek giriştiği hava harekâtları geldi. Rusya, ABD’yle askeri temas halinde “uçuşa yasak bölgeyi-NFZ” kurmuş görünüyor. Doğrusu Suriye’de gidişatı izleyip anlamaya çalışanlar için çok şaşırtıcı değil…
***
Lakin “liberal müdahaleci bir başkanları olmadığı” hakikatiyle yüzleşen Amerikan ana akım medyası şokta. Rusya’nın “Esad’ın kalmasını sağlamaya çalıştığı” tespitleri için “Günaydın” diyelim. IŞİD’in yanı sıra cihatçı grupların mevzilerinin de vurulmasından -o bölgede hakikatte pek az sivil kaldı, 7 milyondan fazla insan yönetimin kontrolündeki bölgelere göç ettişaşkına döndüler. “Bizim iyi çocukları vuruyorlar!” diyorlar. Onlar kim meçhul. Vurulanlar El Kaide’nin kolu Nusra Cephesi, Suud destekli Ahrar’lı Nusra’lı “ortaya karışık” İslam Ordusu, Fetih Ordusu…
Katar destekli üretilen “daha az aşırılıkçılar”, “revizyonist cihatçılar” palavraları bir yana, beş-on eğitilip-donatılmış “ılımlının” silahları aşırılıkçılara teslim ettiğini kendileri yazmıştı. Ama Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov’un “Hâlâ Özgür Suriye Ordusu var mı?” sözünü sineye çekmekte zorlanıyorlar. Pentagon da son bir yılda Nusra ve Ahrar’ı vurmuşken, Rusya’ya hesap sormak abes elbette. Geriye tek çare kalıyor, “Rusya vurduğu için artık herkes aşırılıkçı olacak” teması. On puanlık uzman sorusu: Yumurta mı tavuktan çıktı, tavuk mu yumurtadan…
***
Neticede Washington’da bulunan çare, Suriye’nin “Rusya’nın Afganistan”ı olması temennisi. “Good luck Russia” diyorlar. Şaşırtıcı olanı bunun maliyetleri üzerinde hiç düşünmemeleri: Taliban’ı, Pakistan’ı, El Kaide’yi, 11 Eylül’ü…
En rafinesi Thomas Friedman’ın bu işe bulaşmaktan hiç hazzetmemiş Obama’yı savunmak için göğsünü siper ettiği “Syria, Obama, Putin” başlıklı makalesi. Friedman özetle “Bırakalım Rusya tüm Sünni Müslümanların düşmanı olsun” demekte. Hepsinin en temel yanılgısı siyasal İslamcıları Ortadoğu’da Sünni Müslüman ahalinin tek temsilcileri zannetmeleri. Gidip Suriye’nin ve Irak’ın İhvancı olmayan Sünnilerine, Kürtlerine, Ezidilerine, Hıristiyanlarına sorsalar kafaları açılır belki. HHH Peki, Suriye, hakikaten Rusya’nın batağı olur mu? Açıkçası askeri teknoloji, operasyonel planlama, istihbarat ve hava desteği ile asimetrik savaşın gerektirdiği özel güçlerin dışına çıkmalarını beklemiyorum. Sahada Suriye ordusu, belli bölgelerde Şam’ın çağrısıyla İran ve Hizbullah var zaten. Peki, ne olabilir? Rusya radikal İslamcı terörün daha fazla hedefi olabilir. Kafkasya deneyimli Putin’in bunu hesap etmediğini de sanmam.
***
İyimser bakmaya çalışırsak, Obama’nın başkanlığının kalan bir yılında Esad’lı geçiş sağlanabilirse ne âlâ… Sahada Suriye ordusu, kuzeyde Kürt güçlerinin öncülüğünde IŞİD karşıtı hakiki bir koalisyon kurulursa ara formül bulunabilir.
Kötümser bakarsak Suriye’nin bölünmesi ve çatışmanın genişlemesi riski baki. Bu bağlamda Türkiye’yi zor günler beklemekte. Talihin azizliği tepemizde “Rusya’nın Suriye’ye sınırı yok, niye böyle yapıyor” diyenler var. Umalım da kabak bizim başımıza patlamasın…
* İyi şanslar Rusya
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.