Halkevleri, savaşa karşı Ankara’daki şubelerinden birer temsilciyle Başbakanlık önünde basın açıklaması gerçekleştirdi
Halkevleri, savaşa karşı Ankara’daki şubelerinden birer temsilciyle Başbakanlık önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Memleketi saray sevdası uğruna kan gölüne çeviren Erdoğan’ın savaşına karşı barış talebiyle sarayın duvarlarını titreteceklerini belirten Halkevleri, “Çocuklarımızı sarayın savaşına kurban etmeyeceğiz” dedi
Cizre’de 35 günlük bebeğin ölümüne ve Dağlıca’da henüz resmi makamlar tarafından sayının açıklanmadığı ölümlere karşı Başbakanlık önünde bir araya gelen Halkevleri şube temsilcileri, sarayın savaşına can vermeyeceklerini haykırdı. Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş’ın yaptığı açıklamada yaşanan savaşın vatan savaşı olmadığı saray savaşı olduğu ifade edildi. Aktaş, açıklamada medyanın ölümlerden çok Erdoğan’ın 400 milletvekili seçilmesini engelleyenlere karşı yaptığı nefret ve tehdit dolu konuşmasına yer verdiğine de değindi.
“O saray yıkılacak”
Aktaş konuşmasında dün (6 Eylül) üzerinde saray yazan pankartlar gerekçe gösterilerek engellenen Barış Mitingi’ni hatırlatarak şöyle dedi:
Ülke halklarının kanıyla yazılan iktidar ancak yıkılmaya mahkumdur. Bu iktidarın savaşla inşa etmeye çalıştığı ülke için değil kardeşliği, barışı, eşitliği inşa etmek için buradayız. İçimiz yanıyor. Dağlıca’da, Cizre’de içimiz yanıyor. Memleketi kan götürüyor ve birileri sarayın uşaklığını yapıyor. Sarayın sevdalıları ancak ayakkabı kutularını doldururlar. Kendi çocukları ölmesin diye bizim çocuklarımızı feda ederler. O saray yıkılacak. Titretiyoruz sarayın camlarını buradan sesimizle, çığlığımızla. Yıkılacak yıkılacak yıkılacak elbet.
Hürriyet gazetesinin Erdoğan’ın açıklamalarının haberleştirilmesinin ardından gerici bir güruh tarafından basılmasına da değinen Aktaş yaşananların sorumlusu olarak Başbakan Davutoğlu’nu göreve çağırdı ve şunları söyledi:
Aylardır ülkemizde Filistin’i, Gazze’yi aratmayan savaş durumuna bir an evvel son verilsin.
OHAL veya sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde daha fazla insanımızın ölmemesi için güvenliği değil, sivil halka saldırıyı esas alan uygulamalara son verilsin.
Gayri meşru hükümet tarafından başlatılan bu savaşın sorumluları yargılansın.
İçişleri Bakanlığı, Genel Kurmay ile birlikte sarayın himayesinde yürütülen askeri operasyonlar durdurulsun.
Eğer Başbakan Ahmet Davutoğlu da Cumhurbaşkanı gibi “400 milletvekili meclise girene kadar savaşa devam” diyorsa acilen istifa etsin.
Sendika.Org/ Ankara