Kapitalizm karşıtlığının fotomontaja ihtiyacı yok. Olan biteni olduğu bittiği gibi veren yayın organları yeterince öğretici. İzlemek, izlemek için doğru gözlükleri takmak koşuluyla tabii Bugün Yunanistan’da referandum var. Gelişmeleri uzaktan izleyenler bile bu son aşamada IMF’ye ödenmesi gereken 1,5 milyar avronun Syriza hükümeti tarafından ödenmediğini biliyor. Biraz daha yakından izleyenler, Yunanistan’ın önceki hükümetlerinin Troyka ile yaptığı […]
Kapitalizm karşıtlığının fotomontaja ihtiyacı yok. Olan biteni olduğu bittiği gibi veren yayın organları yeterince öğretici. İzlemek, izlemek için doğru gözlükleri takmak koşuluyla tabii
Bugün Yunanistan’da referandum var. Gelişmeleri uzaktan izleyenler bile bu son aşamada IMF’ye ödenmesi gereken 1,5 milyar avronun Syriza hükümeti tarafından ödenmediğini biliyor. Biraz daha yakından izleyenler, Yunanistan’ın önceki hükümetlerinin Troyka ile yaptığı ve basında genellikle kemer sıkma paketi diye adlandırılan, ama sonuçları itibariyle halkı yoksulluğa mahkûm eden anlaşmaların farkında. Daha da yakından izleyenler ise, Syriza’nın son 5 aydır süren müzakerelerde esas olarak önceki anlaşmalarla dayatılan koşulların yumuşatılmasını talep ettiğini ve Troyka’nın pek geri adım atmadığını da biliyor. Referandum öncesi yapılan kamuoyu araştırmaları halkın çoğunluğunun Troyka tarafından dayatılan pakete hayır diyeceğini gösteriyor. Öte yandan, durumun o kadar net olmadığını iddia edenler, her iki ihtimal üzerine farklı senaryolar geliştirenler de var. Referandum sonuçlarını değerlendirmeyi erteleyerek büyük resme bakacağız bu yazıda.
Büyük resmi, yani kapitalizmi, sık sık rastlanılmasına rağmen farkında olunmayan bazı özellikleriyle tanıtalım. Kapitalizm karşıtlığının fotomontaja ihtiyacı yok. Olan biteni olduğu bittiği gibi veren yayın organları yeterince öğretici. İzlemek, izlemek için doğru gözlükleri takmak koşuluyla tabii.
Aşağıdaki fotoğraf Financial Times gazetesinin iki gün önceki (Cuma) birinci sayfasından. İşaretlediklerimi sırasıyla görelim.
No: 1, Aetna adlı sigorta şirketi Humana adlı sigorta şirketini $ 37 milyara satın alıyor. Rakamın büyüklüğü kendi içinde ilginç. Sadece o değil tabii. Var olan bir şirket var olan bir başka şirketi satın alarak büyümek ve ömrünü uzatmak istiyor. Şirketler açısından meseleye baktığımızda, satın alınan (Humana) yok olduğu için satın alanın (Aetna) daha güçlenerek hayatta kalmaya devam edeceğini görüyoruz. Vampir misali!
Toplum açısından (ABD) bu mübadeleye baktığımızda ise yeni bir yatırım yapılmadığı için yeni bir zenginlik, gelir yaratma olmayacağı da apaçık. Hatta, bu tür şirket alış verişlerinde genellikle çalışanların bir kısmı işten çıkartılacağı için söz konusu birleşmenin işsizlik yaratıcı etkisi de olacaktır. Kazananı yok mu bu satışın? Var tabii; şirketleri “evlendiren” aracı şirketler. Son olarak, bu sigorta şirketlerinin özelleştirmeler yolu ile palazlanmış sağlık sigortası şirketleri olduğunu da ekleyelim.
No:2, BP adlı şirket yol açtığı çevre tahribatı için $ 18.7 milyar ödüyor. 2010 yılında ABD, tarihindeki en dehşetengiz çevre tahribatlarından birine maruz kaldı. Meksika Körfezi’nde İngiliz petrol şirketi BP’ye ait platform infilak etti, 11 kişi öldü ve petrol denize yayılmaya başladı. O gün bugün BP’ye karşı açılan davalarla BP’nin mahkûm olduğu toplam ceza miktarı 54 milyar dolar! Bu son ceza ise sadece 18.7 milyar ve de şirkete çekilen hukuki bir kıyak ile 18 yıllık taksitlerle tahsil edilecek. Hem toplam ceza miktarı umulandan az olduğu için hem de toptan ödeme yapılmayacağı, dolayısıyla hisse sahiplerinin yıllık kâr paylarını bu cezalar fazla etkilemeyeceği için BP’nin hisse senetleri borsada aynı gün %4.5 yükseldi. Yani, şirketin cezalandırılması borsadaki yatırımcıları daha da zenginleştirmiş!
No: 3, IMF, referanduma gitme kararı alındıktan sonra yayınladığı bir değerlendirme raporu ile Yunanistan’ın 60 milyar Avroluk bir borca daha ihtiyacı olduğunu bildiriyor. Nispeten masum bir haber gibi, ama borç kıskacını bilen biliyor.
No: 4, Royal Bank of Scotland adlı bankaya yatırımcıları yanılttığı için $ 13 milyar talep eden dava açılıyor. Bu banka da 2007 krizi öncesi benzerleri gibi iyi, kötü ne bulursa bir grup borçları paketleyip yatırımcılara yepyeni finansal araçlar kisvesi ile pazarlamıştı. Bu paketlerin pazarlanması sırasında Royal Bank of Scotland’ın yatırımcılara “yanıltıcı bilgiler” verdiği iddiası ile ABD dava açarak 13 milyar dolar talep ediyor! Zaten, bu bankanın da benzerleri gibi sahtekârlık sicili kabarık. Öğrenmek bir Googlelamaya bakıyor, tavsiye ederim.
“Kapitalizmin özellikleri nedir, nasıl çalışır?” diye merak ettik. Bir gazeteye baktık, oradaki dört haberin yalancısıyız.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.