Soma davasının ilk duruşması 13 Nisan’da başladı. Duruşma oturumları boyunca sanıklar şirketi aklayıp, suçu birbirlerine ve ölen mühendis Mehmet Efe’ye attı. Aileler, davayı izleyen emek ve demokrasi güçleri davada asıl yargılanması gerekenin şirket sahipleri ile birlikte dönemin Başbakan’ı Erdoğan, Çalışma ve Enerji Bakanları olduğunu belirtti, sanık mühendislerin avukatları da asıl sorumlulara işaret etmek zorunda kaldı. […]
Soma davasının ilk duruşması 13 Nisan’da başladı. Duruşma oturumları boyunca sanıklar şirketi aklayıp, suçu birbirlerine ve ölen mühendis Mehmet Efe’ye attı. Aileler, davayı izleyen emek ve demokrasi güçleri davada asıl yargılanması gerekenin şirket sahipleri ile birlikte dönemin Başbakan’ı Erdoğan, Çalışma ve Enerji Bakanları olduğunu belirtti, sanık mühendislerin avukatları da asıl sorumlulara işaret etmek zorunda kaldı. Dava 15 Haziran’a ertelendi. Soma katliamının birinci yılında Soma davasındaki gelişmeleri özetledik…
301 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden katliamına ilişkin 8’i tutuklu 45 sanıklı davanın ilk duruşması 9 oturumda gerçekleştirildi. Bakanlığın soruşturma izni vermemesi nedeniyle kamu görevlileri sanık sandalyesine oturmadı. Yaşamını yitiren işçilerin yakınları, maden işçileri, emek ve demokrasi güçleri ve hukukçular her oturumda katliamın gerçek sorumluları olarak dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yargılanmasını istediler. Dava müşteki avukatlarının 4 tutuklama talebi ve TTB, TBB, DİSK ve KESK’in katılma talepleri reddedilerek, tutukluların tutukluluk hallerinin devamı kararı ile 15 Haziran’a ertelendi.
“Katil Erdoğan nerede?”
Duruşmanın ilk günü olan 13 Nisan’da salona girmeleri engellenen aileler “Adalet istiyoruz” diyerek polis barikatlarını aştılar. Salona girdiklerinde “Katil Erdoğan nerede?’ diye soran ailelerin ilk kazanımı ise mahkemenin sanıkların duruşma salonuna getirilmesine karar vermesi oldu. Mahkemenin ilk olarak verdiği tutuklu sanıkların SEGBİS sistemiyle cezaevinden savunmalarının alınması kararına aileler tepki gösterince, mahkeme tutuklu sanıkları duruşma salonuna getirme kararı almak zorunda kaldı.
Tek suçlu ölen mühendis
Duruşmanın ikinci oturum 15 Nisan’da başladı. Bundan sonraki 8 oturum boyunca sanıklar şirketi aklamaya çalışan savunmalar yaptılar. Sanıklardan hiçbiri sorumluluk kabul etmezken suçu birbirlerine ve hep birlikte katliamda yaşamını yitiren mühendis Mehmet Efe’ye attılar. Sanıkların ifadeleri katliama neden olan ihlallerin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Aylardır bakım görmeyen, yıllardır yenilenmeyen gaz maskeleri, yangın sensörünün olmayışı, madendeki ısınmanın dikkate alınmayışı, işçilerin iş güvenliği ve işçi sağlığı eğitimlerini almamış olmaları bizzat sanıklarca dillendirildi. Sanıkların savunmaları devam ederken, dava için önemli bir delil olan dinamit atış defterinin mahkemeye hiç teslim edilmediği sanık avukatların elinde olduğu ortaya çıktı. Ailelerin avukatları ise defteri saklayan tutuksuz sanıkların tutuklanmasını talep etti.
‘Basiretsiz oldukları için öldüler’
Soma Kömür A.Ş Y.K Başkanı Can Gürkan’ın avukatının “Kaçamayanlar basiretsiz oldukları için öldüler” beyanı büyük tepki çekti.
Sanık avukatları mahkemeye verdikleri dilekçelerde, madenci ailelerinin tepkilerini gerekçe göstererek davanın başka bir ile taşınmasını ya da basına ve izleyiciye kapalı gerçekleştirilmesini talep etti. Sanık avukatları dilekçelerinde ayrıca milletvekillerinin ve bazı kişilerin salonda siyasi şov yaptıklarını iddia etti.
Sanık avukatları: Sistem sorunuysa Başbakan ile bakanlar yargılansın
Yargılanan mühendislerin avukatları dahi savunmalarında asıl sorumluların yargılanmadığını belirttiler. “Bu bir sistem sorunuysa sorumlu dönemin Başbakan’ı, Çalışma Bakanı ve Enerji Bakanı’dır” ifadelerini kullanan avukatlar özelleştirme kararı alan siyasi otoriteyi TKİ’yi, devir işlerini yapan yetkilileri, Soma A.Ş. yöneticilerini, Çalışma Bakanlığı’nın iş güvenliği müfettişlerini, ocağı denetleyenleri ve müfettişleri suçladılar. Madenci ailelerinin avukatları da “Az maliyet daha fazla kar” anlayışının katliamın nedeni olduğunu belirttiler. Duruşma oturumları boyunca yürüyüşler basın açıklamaları yapıldı. Aileler, hep birlikte geldikleri Akhisar’da hep birlikte yedi, hep birlikte ağladı, hep birlikte sevindi. Duruşmanın son günü 24 Nisan tarihinde görüldü. Ara kararını açıklayan mahkeme, katliamın yaşandığı maden ocağında yeniden keşif yapılmasına ve yeni bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi. 2. duruşma için 15 Haziran tarihine gün veren mahkeme 13 farklı üniversiteye bilirkişi raporu hazırlamaları için yazı gönderdi.
Dayanışma katliamın yıldönümü yaklaşırken sürüyor. Aileler şimdiden 15 Haziran planları yapıyor.
Ne olmuştu?
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Soma A.Ş. CEO’su Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, Ertan Aksoy, Akın Çelik’in de aralarında olduğu 8 kişi 19 Mayıs 2014’te tutuklandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, ocakta katliamdan önce incelemelerde bulunarak olumlu rapor veren iki müfettiş ile kamu çalışanlarının soruşturulması için gerekli izni vermedi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi ‘mağdur ve tanıkların ifadelerinin tam alınmaması, şüphelilere yönelik suçlamalarla ilgili delillerin yeterince belirtilmemesi’ sebebiyle iddianameyi Kasım 2014’te savcılığa yeniden düzenlenmesi için geri gönderdi. İddianame 26 Şubat 2015 tarihinde tekrardan Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Soma iddianamesi Mart 2015’te Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İddianamede tutuklu 8 sanığın ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan önceki iddianameye göre bir artarak 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Tutuksuz 37 sanığın ise ‘taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Sendika.Org