Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi’nde, 2012’de Filyos Çayı üzerinden geçen ve 15 kişinin yaşamını yitirdiği köprü çökmesiyle ilgili yapılan soruşturma üç yıl sonra tamamlandı. Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, Çaycuma Belediyesi, Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri (DSİ) Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Bilirkişi raporuna göre olayda kusurları bulunan söz konusu kurumlar […]
Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi’nde, 2012’de Filyos Çayı üzerinden geçen ve 15 kişinin yaşamını yitirdiği köprü çökmesiyle ilgili yapılan soruşturma üç yıl sonra tamamlandı. Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, Çaycuma Belediyesi, Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri (DSİ) Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Bilirkişi raporuna göre olayda kusurları bulunan söz konusu kurumlar için soruşturma izni de verilmemişti
6 Nisan 2012’de Çaycuma Köprüsü’nün 48 metrelik bölümünün çökmesiyle köprüde yürüyen dört kişi ve içinde 11 kişi bulunan minibüs, Filyos Çayı’na düşmüştü. Olaydan sonra 11 kişinin cesetlerine ulaşılırken, dört kişinin cesetleri ise hala bulunamadı.
Soruşturma izni verilmeyince süre uzadı, dosya kapandı
Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı, köprüde sorumlulukları bulunan Çaycuma Belediyesi, Karayolları 15’inci Bölge Müdürlüğü ve DSİ 232’nci Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında, “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep olmak”, “Görevi kötüye kullanmak” şüphesiyle soruşturma başlatmıştı. Ancak devletin soruşturma izni vermemesi ve buna yapılan itirazlar sonucu soruşturma uzamıştı.
Üç yılın ardından tamamlanan soruşturmada, söz konusu kurumlar hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına karar verildi. Karayolları Kastamonu Bölge Müdürlüğü için Kastamonu Valiliği, DSİ 232’nci Şube Müdürlüğü için Zonguldak Valiliği, Çaycuma Belediyesi için de İçişleri Bakanlığı’nın izin vermediği, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’a yapılan itirazların da olumsuz sonuçlandığı hatırlatılan kararda, şu ifadeler kullanıldı; “Söz konusu kişiler hakkında soruşturma yapılabilmesi 4483 Sayılı Kanunun 6’ncı maddesi uyarınca izne tabi olduğundan, ilgili görevliler hakkında ’soruşturma izni verilmemesine’ karar verildiği, bu kararlara karşı yapılan itirazların da reddedildiği ve tüm kanun yollarının tüketildiği, dolayısıyla hakkında ön inceleme yapılan kişi ve kişiler hakkında soruşturma yapma olanağının yasal olarak mümkün olmadığı anlaşıldığından işlem yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.”
İstanbul Teknik Üniversitesi uzmanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda köprünün çökme nedeni olarak, köprü ayaklarındaki oyulma ve erozyonu önlemek için suyun enerjisini düşürmek amacıyla taş ve kayalardan yapılan bariyerin çökme öncesinde yüksek su debisi nedeniyle yıkıldığı belirtilmişti. Raporda, “Söz konusu bariyerin kontrol ve bakımındaki yetersizliğin aşınmaya bağlı çökmeye neden olduğu anlaşılmaktadır” denilmişti.
Ailelerin avukatı uçar: Devlet soruşturmaya engel oldu
Faciada yaşamını yitiren Meryem ve Muharrem Başören çifti ile sürücü İsmail Örenbaş’ın yakınlarının avukatı Malik Uçar, olayda kusuru olduğu düşünülenlerle ilgili ifadeye çağırma işlemi bile yapılamadığını söyledi.
Uçar, “Maalesef köprü faciası bir hukuk faciasına dönüşmüş durumda. Bunu sağlayan da idarenin kendi bürokratlarını koruma altına almasıdır. Maalesef günümüzde olan benzer olayların tamamında olduğu gibi burada da hukuk sistemi işletilememiştir. Tamamıyla olayı kapatma niyetine gidilmiştir. Devlet soruşturma yapılmasına engel olmuştur” dedi.
Kaynak: Birgün, DHA