Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 sanığın yargılandığı Soma Katliamı davasının ilk duruşmanın dördüncü oturumuna başlandı
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde 45 sanığın yargılandığı Soma Katliamı davasının ilk duruşmanın dördüncü oturumu gerçekleşti. Sanıkların çelişkili ifadeleri güne damgasını vururken, sanıklar yine madende ölen Mehmet Efe’yi suçladı. Madende sensör kullanılmadığı ve kayıt defterlerinin düzgün tutulmadığı da sanık sorguları sırasında ortaya çıktı. Dört oturumdur tartışma konusu olan dinamit ve topçu defterlerinin ise tutuksuz yargılanan Ergün Yılmaz’da olduğu ortaya çıktı. Avukatların delil karartılabileceği yönündeki itirazlarına rağmen tutuksuz sanıklar tutuklanmadı. Duruşmanın beşinci oturumuna 20 Nisan’da görülecek
Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 8 tutuklu, 37 tutuksuz sanık hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, 13 Nisan Pazartesi günü başlayan ilk duruşmada dördüncü oturum açıldı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Soma Kömürleri AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, teknik müdür İsmail Adalı, teknik nezaretçi Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Mehmet Ali Günay Çelik, tutuksuz 37 sanıktan 27’si ile mağdur aileleri ve sanıkların avukatları hazır bulundu.
Bir yangın vardı bir yangın yoktu
İlk olarak İş güvenliğinden sorumlu vardiya amiri sanık Mehmet Ali Çelik ifade verdi. Diğer sanıklar gibi asıl sorumlunun katliamda ölen Mehmet Efe olduğunu iddia eden Çelik hakimin sorularını yanıtladı. Hakim ile Çelik arasında şu diyalog geçti:
Hakim: PPM değerleri özellikle kazanın olduğu S panosunda sürekli asılmış bu konuda ne söyleceksiniz?
M.Ali ÇELİK: Dinamit atımlarından kaynaklanıyor.
Hakim: Bir sensörde 12 saat boyunca 50 PPM’in üzerinde ölçümler yapılmış, neden müdahale etmediniz ?
M.Ali Çelik: Sensörleri kontrol etme görevim yok, o görev Mehmet Efe’nindi.
Hakim: Senin el ölçüm cihazınla, sabit cihazlar arasında uyumsuzluklar olduğu iddia ediliyor.
M.Ali Çelik: 3-5 PPM far varsa dikkat etmezdim
Hakim: Tanıklar 50 PPM in üzerinde çalışmaya devam ederdik demişler, saatlerce değerler aşılmış sonuçta niye müdahale etmediniz?
M.Ali Çelik: Bizim vardiya amirlerimiz talimat verirse biz çalışmayı durdururduk
Hakim: Neden illa ki talimat bekliyorsun? Hadi talimat bekliyorsun kimden alırsın talimatı?
M.Ali Çelik: Mehmet Efe talimat verirdi ona göre yapardık
Hakim: Ne yani şimdi hepiniz Mehmet Efe tarafından mı talimat alıyordunuz, başka üstünüz yok mu sizin?
Hakim: Havalandırma da sürekli sorun olduğu meclis raporunda ve bilirkişi raporunda yazılı niye müdahale etmediniz?
M.Ali Çelik: Ben sadece fanları taşırım, bana şuraya götür derler götürürüm.
Hakim: Sen niye iş güvenliğinden sorumlusun o zaman, bir sorun varsa bildirmen gerekmiyor mu?
M.Ali Çelik: Bence sorun yoktu, ben nefes alabiliyordum yani. Kazanın olduğu gün aşağıya doğru indim, 2 işçi gördüm. Gayet sakinlerdi, ben “Aşağıda bir sorun varmış” dedim. Onlarda “Sanırım trafo patlamış” dediler. Aşağı doğru inen, maskesini takmış işçiler gördüm, koyu bir duman vardı, duman sıcaktı.
Hakim: Hem alev görmedim diyorsun hem de yangın vardı diyorsun?
M.Ali Çelik: Kazıklar ve bir çok parça yanıyordu. Yangının dumanı yoğun bir biçimde gelmeye başladı, bizde arkadaşları aşağıda bırakıp çıktık.Yukarı çıkarken kamalar, plastik borular, kablolar yanmıştı, bir yandan kamalama yaptık, ama onlarda yanıyordu.
‘Kömür değil metan yanması’
Çelik hakimin sorularına çelişkili ifadeler vermesi salonda gülüşmelere neden oldu. Çelik önce “Yangın yoktu” derken sonra “Alevler vardı söndürdük” dedi. Çelik ile Hakim arasındaki diyalog şöyle devam etti:
M.Ali Çelik: olaydan 4-5 gün sonra A 0’da kızgın bir yangın duman vardı.
Hakim: A0’da yangın vardı sonra bitti diyorsun, bilirkişiler 2 ay sonra gittiklerinde “Hala yanıyordu” demiş, onların giremediği yere sen nasıl girdin?
M.Ali Çelik: Bilirkişiler oraya gitseydi gerçeği görürlerdi. Olay bence kömür yanması değil metan yanması
Çelikin de Mehmet Efe’yi suçlaması hakimi çileden çıkardı. Hakim “Bu ne ya Mehmet Efe yaşasaydı her şeyden ‘Ben mi sorumluyum’ diyecekti. Hiçbirinizin sorumluluğu yok mu?” dedi. Hakimin bu sorusuna ise Çelik’in yanıtı “Buradaki müdürü, amiri, mühendisi yani herkes işçi sağlığı ve güvenliğinden sorumludur” dedi.
Hakimin bir sorun olduğunda üst amire bildirip bildirmediği yönündeki sorusuna Çelik “Gerekir ama bu zamana kadar hiç sorun farketmedim” diye yanıt verdi.
Mehmet Ali Çelik’in ifadesinin ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aradan sonra iş güvenliğinden sorumlu sanık Yasin Kurnaz ifadesine geçildi.
Maden mühendisi Yasin Kurnaz ifadesinde sıcaklık değer artışları dinamit atımlarından kaynaklandığını söyledi. Hakim ise “12 saat boyunca dinamit mi attınız yani?” diye sordu. Kurnaz ise bu soruya defterlere bakılması gerektiğini söyleyerek yanıt verdi. Yasin Kurnaz’ın da Mehmet Efe’yi suçlaması üzerine hakim ile Kurnaz arasında şu diyalog geçti:
Yasin Kurnaz: Sensör izleme raporları Mehmet Efe’ye teslim edilir. Onun bakması lazımdı.
Hakim: 50 PPM’in üzerinde geçtiğinde hep dinamit olarak mı kabul ettiniz? Hiç araştırmadınız mı?
Yasin Kurnaz: Evet hep dinamit olarak kabul ettik.
Sıcaklıktan mühendisler anlar
Yasin Kurnaz bu diyalogun ardından kendisinin ve diğer sanıkların kendilerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirdiğini iddia etti. Mahkeme başkanının soruları üzerine Yasin Kurnaz sıkıştı, sanığın avukatı ifadeye el ve yüz işaretleriyle müdahale ederek taktik vermeye kalktı. Kurnaz havalandırmada bir sorun olmadığını. Bu işçilerin bir mühendislik eğitimi olmadığı için öyle algılamış olabileceklerini ifade etti. Yani Kurnaz bir ortamdaki sıcaklığı algılamak için mühendislik eğitimi gerektiğini söylemiş oldu.Yasin Kurnaz yüzlerce tanık müşteki ifadesine rağmen “Havalandırmayla ilgili sorun, şikayet yoktu” diyerek iddialarını sürdürdü.
Soma katliamından sonra tartışmalara neden olan CO maskeleri ile ilgili de görüşlerini söyleyen Kurnaz işçilerin CO maskelerinin 6 ayda bir kontrol edildiğini iddia etti.
‘İşçiler ne yapacağını bilir’
Tatbikat konusunda da hakimin sorularını yanıtlayan Kurnaz ile hakim arasında şu diyalog geçti:
Hakim: Hiç tatbikat yapıldı mı?
Kurnaz: Yapılmadı ama işçiler ne yapacağını bilir.
Hakim: Nasıl bilirler?
Kurnaz: Dinleyin onlar anlatır. Tanıklar yalan söylüyor
Yasin Kurnaz risk analizi yapmaya yetkisinin olmadığını da belirtti. Hakimin risk analizinin kimin yapması gerektiği yönündeki soruya ise aileler yanıt verdi: Mehmet Efe. Kurnaz dört görevinin olduğunu ancak sadece ikisini hatırlayabildiğini söyledi. İş güvenliği uzmanının işi ile ilgili bilgisinin olmaması maden işletmesindeki durumu gözler önüne serdi.
Yasin Kurnaz 301 işçinin hayatını kaybettiği madenden bahsederken “Birçok eşya yandı orada zayi oldu” dedi. Aileler ise skandal açıklamaya tepki göstererek “Biz şehit aileleri olarak aramızda para toplayarak alalım o malzemeleri size!” dediler.
‘Sensör kullanmazdık elle kontrol ederdik’
Öğle arasının ardından sonra duruşma iş güvenliğinden sorumlu vardiya amiri Hilmi Kazık’ın ifadesine geçildi. Kazık, yangın konusunda sensörleri dikkate almadıklarını, gözle-elle anlamaya çalıştıklarını ifade etti. “S panosunda sabit sensör yoktu, elle ben geçerken ölçerdim, bunun kaydını tutmazdım, yazsam defterde yer kalmazdı” diyen Kazık tahliyesini istedi. Hilmi Kazık’ın da ifadesinin ardından tutuklu sanıkların ifadesi tamamlanarak tutuksuz sanıkların ifadesine geçildi. Tutuksuz sanıklardan ilk olarak Yalçın Erdoğan’ın sorgusuna geçildi.
Erdoğan “İş güvenliği sertifikam yok, Akın Çelik sen iş güvenliğinden sorumlusun dedi öyle kabul ettim ben de.” diyerek Çelik’i işaret etti. Erdoğan’dan sonra tutuksuz sanık Ergün Yılmaz’ın sorgusuna geçildi. Yılmaz 50 PPM’nin üzerinde iş bırakıldığını söyledi. Hakimin “Değerler hep yüksek, her seferinde dinamit diyorsunuz. Bir kere olsun gidip dinamitçilere sormuyor musunuz?” diye soru yönelttiği Yılmaz “Çağıralım soralım” diye yanıt verdi. Daha sonra hakim ile Yılmaz arasında şu diyalog geçti:
Hakim: Üretimi iki katına çıkarıp, çalışan sayısını arttırmışsınız ama havalandırmaya giren temiz hava miktarını değiştirmemişsiniz?
Ergün Yılmaz: MİGEM, TKİ ile sözleşme yapılmış, onay alınmış, ben ne yapabilirim ki havalandırmaya, ben sadece tamir ve takip yaparım. Bunu işçilere sorabilirsiniz. Toplu tatbikat yapılmadı, bir kaç kişiye özel eğitim verildi. Ocakta bir arıza durumunda merkezi bir haber-ses sistemi yok.
Defterler mahkemeden kaçırılıyor!
Sanık Ergün Yılmaz sorgusu sırsında dinamit ve topçu defterlerinin kendisinde olduğunu beyan etti. Savcılık soruşturması sırasında bu defterlere ulaşılamamıştı. Bu gelişmeler üzerine madenci ailelerinin avukatları defterlerin mahkemeye teslim edilmesini istedi ancak sanık avukatları bu defterleri tasnif ettikleri için ileri aşamalarda mahkemeye sunacaklarını beyan etti. Madenci ailelerinin avukatları ise tutuksuz yargılanan sanıkların defterlerde bir değişiklik yapabileceğini belirterek tutuklama talep etti. Ancak hakim ara karar vermeyeceğini sıradaki ifadeye geçti. Duruşmaya tutuksuz sanıkların ifadesinin alınmasına devam edildi. Harun Güneş ve iş güvenliğinden sorumlu vardiya mühendisi Coşkun Derici’nin ifadesi alınmaya başladı.
Mahkeme heyeti madenci avukatlarının taleplerini dinlemeden duruşmayı 20 Nisan’a erteledi.
Sendika.Org