2015 seçimlerinin kritik eşiği ya da kopma/kırılma noktası, HDP’nin seçim barajını aşması olacaktır 7 Haziran seçimleri Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biri. 1950 seçimleri -ve belki bir ölçüde de 1977 seçimleri- gibi… 2015 seçimleri, dönüşü olmayan toplumsal/siyasal süreçlere yön verici, değiştirici/dönüştürücü bir potansiyel taşıyor. Bu seçimlerin “son seçim” olacağı bile konuşuldu. Savaş, iç savaş senaryoları […]
2015 seçimlerinin kritik eşiği ya da kopma/kırılma noktası, HDP’nin seçim barajını aşması olacaktır
7 Haziran seçimleri Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden biri. 1950 seçimleri -ve belki bir ölçüde de 1977 seçimleri- gibi… 2015 seçimleri, dönüşü olmayan toplumsal/siyasal süreçlere yön verici, değiştirici/dönüştürücü bir potansiyel taşıyor. Bu seçimlerin “son seçim” olacağı bile konuşuldu. Savaş, iç savaş senaryoları konuşuldu, konuşuluyor.
2015 Haziranında toplumu böylesine kritik bir noktaya taşıyan nedenler, 1980, 24 Ocak kararlarına, 12 Eylül faşist darbesine kadar uzanıyor. Bunlar, ekonomide neoliberalizmi, siyasette önce “siyasi istikrarı” ve daha sonra da açıktan “siyasi İslam’ı” önüne koyan stratejik yönelmenin sonuçlarıdır. Bu ağır işleyen, otuz beş yıla sığan bir büyük toplumsal altüst oluştur, aslında. 12 Eylül faşizminden bu yana yaşayıp geldiğimiz yıllar içinde en korkutucu değişim, cunta, ANAP ve AKP iktidarları eliyle toplumun genlerinde gerçekleştirilmiştir. Hayatın içinde ne varsa hepsi çürümüştür ve çürümektedir.
Artık adına “demokrasi” diyemediğimiz bu karanlık hukuksuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlık düzeniyle hesaplaşabilecek miyiz? Göreceğiz.
Bugün faşizme, başkanlık sistemine, yeni liberalizme, sermayeye ve yeni sermayeye, teröre, yolsuzlukların, hırsızlıkların, utanmazlıkların alayına karşı durup, değiştirici, katılımcı, toplumun temel meselelerini çözüme taşıyabilecek tutarlı demokratik hedefler/talepler etrafında toplanmaktan başka yol yok. CHP, HDP ve BHH’nin bir “demokrasi bloğu” oluşturmaları ve seçim süreci boyunca AKP karanlığını aralayabilmek, kovabilmek için, “barış” ve “özgürlük” için birlikte hareket etmeleri kaçınılamaz bir görev. Bir “devrimci” görev, bir “demokrasi” görevi, bir “sosyal/toplumsal” görev. İnsan hakları ve doğa için, kadınlar, çocuklar, işçiler, gençler için… Yarınlar için.
CHP bu blok içinde yer almaya zorlanmalı, eğer mümkünse buna mecbur bırakılmalıdır. CHP artık, hiçbir zaman hak etmediği sol oyları, oturduğu yerden aldığı devirlerin geride kalmakta olduğunu görmelidir, görmüyorsa gösterilmelidir. Solla birlikte olmayan CHP, soldan da oy beklememelidir.
2015 seçimlerinin kritik eşiği ya da kopma/kırılma noktası, HDP’nin seçim barajını aşması olacaktır. Ve bugün demokrasi mücadelesinin aktığı kanal, en güçlü ve etkili dinamiği de buradadır. Hangi açıdan bakarsak bakalım: Budur! Öyle görünüyor ki Türkiye’nin yakın geleceği, buna göre şekillenecektir.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.