Milletvekili adaylığı için bir başvuru formu ve 2500 lira başvuru harcı yeterli olsaydı keşke. Ağır bir yük, ateşten bir gömlektir başkalarını temsile soyunmak. Uyku halindeki toplumlar için vekillik de, temsil de kolay. Az mama biraz ninnidir alt tarafı. Ama özgürlüğe kararlı, yürüyüş halinde, yumrukları sıkılı bir halkın vekili olmak zor iş. Bir kere toplumun içinde, […]
Milletvekili adaylığı için bir başvuru formu ve 2500 lira başvuru harcı yeterli olsaydı keşke.
Ağır bir yük, ateşten bir gömlektir başkalarını temsile soyunmak.
Uyku halindeki toplumlar için vekillik de, temsil de kolay.
Az mama biraz ninnidir alt tarafı.
Ama özgürlüğe kararlı, yürüyüş halinde, yumrukları sıkılı bir halkın vekili olmak zor iş.
Bir kere toplumun içinde, yürüyüş kolunun en önünde olacak.
Neyi ve kimi temsil ettiğini bilecek. Özgüveni tam olacak.
Korkak, ezik ve silik olmayacak. Kekelemeyecek, karnından konuşmayacak.
Sömürgeci egemenin sevdiği makul insan olmak için sahte maskeler takmayacak.
Göründüğü gibi olacak, olduğu gibi görünecek. Sözü ile adımı bir olacak.
Konformist olmayacak.
“Etle tırnak gibiyiz, bin yıldır birlikte ve kardeşçe yaşıyoruz” yalanını söylemeyecek.
Kötülükler bu kadar egemen ve rezillikler başını almış gidiyorken, hoşgörülü politikacı rolü oynamayacak.
Türk devletinin yüz yıllık asimilasyon, imha ve inkar siyasetini eleştireyim derken, sanki Kürtler de Türk halkını asimile etmiş, ezmiş, inkar etmiş gibi, “biz özeleştiriye hazırız, karşılıklı çok hatalarımız oldu” gibi gereksiz girizgahlara ihtiyaç duymayacak.
Harabeye çevrilmiş Kürdistan’dan Türkiye metropollerine savruluşu meşrulaştırmayacak.
“Biz enayimiyiz ki İstanbul’u, İzmir’i Türklere bırakıp verimsiz Kürdistan dağlarına razı olalım” gibi komiklikler ve dalkavukluklar yapmayacak.
Ensesini ağabeyin tokatına açmış, güçsüz küçük kardeş psikolojisinden kurtulacak.
Boyun eğmeye, gürültü çıkarmamaya, susmaya yabancı olacak.
Milletvekili adaylığı kabul edildiği gün, kamuoyu önünde mal beyanında bulunacak.
Mal beyanının içinde eşinin, çocuklarının, kardeşlerinin ve birinci dereceden akrabalarının malvarlığı da olacak.
Seçildikten sonra bu malvarlığında milim bir çoğalma, büyüme, katlanma olmayacak.
Eşi, kardeşi yakın akrabası HES ihalesine girmeyecek, baraj ihalesi almışsa derhal bırakacak.
Kendisinin ve yakın akrabalarının Kırklardağı yağma sitelerinde dairesi olmayacak.
Kısacası sayın vekilimiz paraya, pula, mala ve mülke tenezzül etmeyecek.
Gözü, gönlü tok, bir lokma bir hırkaya razı olacak.
Halkın yaşam standartlarının üstünde yaşamayı ayıp bilecek.
Temsil ettiği hareketin yoksulların, köylülerinin, emekçilerin, işsizlerin, dar gelirlilerin emeği ve çabası ile bugünlere geldiğini bir an dahi unutmayacak.
“Kürtler artık yoksulluk edebiyatı yapmamalı. Diyarbakır’da üç bin villa var. Kürdistan’da orta sınıf gelişiyor, Kürt siyasi hareketi de format değiştirmeli” gibi liberal safsatalar yapmayacak.
Özgür basınla ilişkilerinde ketum ve isteksizken, siyasi geleneğine ve değerlerine sistematik olarak hakaret eden merkez Türk medyasına çıkmayı marifet ve meziyet saymayacak.
“Basını kullanıyorum” diyerek kendisini basına kullandırmayacak.
Milletvekili adayımız, başvurunun bir formdan ve 2500 lira başvuru harcından ibaret olmadığını, ateşten bir gömlek giymeye aday olduğunu bilecek.
Daha evvel bu gömleği giye giye sırtı pekleşmişse eğer, “bu kadarı yeter, anam beni bu millete ömrü billah vekil, belediye başkanı olayım diye doğurmadı” diyerek kenara çekilmeyi bilecek.
Yaşı 50’nin (yazı ile elli) üzerinde ise eğer, siyasetin dinamizm, hareket, yenilik olduğunu; bu özelliklerin de gençlik özelliği olduğunu bilecek ve gençlerin yolunu açacak.
Kimse kendisine sormadan kendi kendisini imtihandan geçirecek ve şu soruları soracak:
Geçmiş yaşamımla bu değerleri temsil etmeyi hak ediyor muyum?
Ben birey olarak bu halk için şimdiye kadar ne yaptım?
Başkaları kan ter içinde koştururken ben ne yapıyordum?
Kürt halkı meydanlarda, sokaklarda eylemde iken, ben hangi işlerle meşguldum?
Temsiline soyunduğum halkın evlatları gözaltında, işkencehanelerde, mahkemelerde, morg kapılarında direnirken ben nerede ne işle meşguldum?
Sayın vekil adaylarımız görüyorsunuz şartlar ağır, soru çok, yanıtları zor.
Allah, Muhammet, Ali, İsa, Xızır, Tawuse Melek yardımcınız olsun inşallah!
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.