Trabzon’da faşistlerin saldırısı sonucu 22 gün komada kalan M.G.’yi öldürmeye teşebbüs edenler ‘basit yaralama suçu’ndan yargılanıyor
Trabzon’da faşistlerin saldırısı sonucu 22 gün komada kalan M.G.’yi öldürmeye teşebbüs edenler ‘basit yaralama suçu’ndan yargılanıyor. M.G. ise ilk defa gerçekleşmeyen faşist saldırılar sonucunda oluşan ‘basit yaraları’ nedeniyle hala tedavi görüyor
Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) faşistlerin saldırısı sonucu kafasından aldığı darbeyle yaralanan M.G.’nin davası sürüyor. M.G’nin kafasına bıçak kabzasıyla vuran ve 22 gün komada kalmasına sebep olan faşistler ise “basit yaralama suçu”ndan yargılanıyor.
KTÜ’de 21 Eylül 2014 tarihinde faşistlerin saldırısının ardından evine dönerken takip edilen M.G., dolmuş durağında beklerken 3 kişinin saldırısına uğramıştı. M.G. kendisine saldıran 3 faşistten (Alperen Mergen, Fatih Çatak ve Emre Vatan) şikayetçi olmuştu. Yapılan soruşturma neticesinde bu kişilere M.G.’yi kasten öldürmeye teşebbüs etmekten değil yaralamaktan dava açıldı. M.G., Alperen Mergen’in kafasına bıçak kabzasıyla vurması nedeniyle 22 gün komada kaldı ve 22 gün sonra gözlerini açtığında da tamamen iyileşmedi. Hala Ankara’da tedavisi devam eden M.G.’yi öldürmeye teşebbüs edenlerin “basit yaralama suçu”ndan yargılanacakları davanın duruşması da 18 Şubat’ta Trabzon’da görülecek.
Sözde öğrenci derneği
Aslında KTÜ’de yaşanan bu saldırılar ilk değil, Trabzon KTÜ Öğrenci Derneği adı altında örgütlenen ve üniversite ile “sözde” hiçbir bağı olmayan bu derneğin elektrik, telefon gibi masrafları üniversite tarafından karşılanırken başka hiçbir derneğe tahsisi edilmeyen yer bu derneğe tahsis ediliyor.
Üniversitelilerin her yaptığı basın açıklamasına dahi saldıran derneğin üyeleriyle ilgili sadece M.G.’nin onlarca şikayet dilekçesi var ancak hiçbiri hakkında işlem yapılmamış.
Üniversitenin Rektör Yardımcısı, Öğrenci Kulüpleri Sorumlusu Ve Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı 1984’ten beri faaliyette olan bu dernek ile ilgili M.G.’nin avukatlarına her ne kadar “Bir alakamız yok” dese de işin aslı başka. Üniversitede, 20 yıldır faaliyet yürüten bu derneğin dönemin rektörü talimatıyla kurulduğu, herhangi bir karar alınmadan yer tahsis edildiği ve rektörün “Hiçbir kulüp kurulmasına onay vermeyeceksiniz, tüm öğrenciler bu derneğe üye olacak ve herkes çalışmalarını burada yapacak” dediği söyleniyor.
Bu ilk saldırı değil
KTÜ Öğrenci Derneği adı altında örgütlenen faşistler, M.G.’ye daha önce de saldırdı. 27 Nisan 2014’te 20 kişilik bir grup M.G.’nin yolunu kesiyor ve saldırıyor. M.G. hastaneden aldığı darp raporuyla birlikte gruptan ismini bildiği 3 kişiye dava açılmasını sağlıyor.
20 kişilik grubun içerisinde bulunan İlhami Süslü, Murat Yıldırım, Hüseyin Burak Yağlı’ya açılan davanın ilk duruşması 16 Aralık 2014’te görüldü. Yaşadığı son saldırı nedeniyle hala Ankara’da tedavi gören M.G.’nin avukatları, Trabzon’da görülen davaya tekrar saldırıya uğrama ihtimali olduğu için M.G.’nin gelmemesini ve ifadenin Ankara’da alınmasını talep etti.
Mahkeme, başvuruyu dikkate almadan ve ailenin davaya katılma talebi olup olmadığını sormadan davayı sonuçlandırdı. Jet hızıyla gerçekleşen duruşmada mahkeme M.G.’ye saldıran faşistlere sadece 120 gün adli para cezası vererek o verdiği cezanın hükmünün açıklanmasını geri bıraktı.
Üniversitede bulunan ve faşistlerin içerisinde bulunduğu bu sözde öğrenci derneği daha önce de Öğrenci Kolektifleri üyesi Fidel Çakmak’ın fotoğrafını bastıkları ve üzerinde “Üniversitemizde terörist istemiyoruz” yazan afişlerle hedef haline getirmişti.
Ali İsmail’in davasıyla benzer
Davaya dair açıklama yapan M.G.’nin avukatı Halkevleri Hukuk Dairesi’nden Av. Sercan Aran, Nisan’daki ilk saldırının yapılan yargılamasında verilen karara itiraz ettiklerini ve ikinci saldırının kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu kapsamına alınması için ilk duruşmada görevsizlik itirazı yapacaklarını belirtti. Görevsizlik kararının verilmesinin ardından dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep edeceklerini belirterek : “Yaşanan bu olay Ali İsmail Korkmaz’ın polisler tarafından katledilmesi olayı ile bire bir benzemektedir. Saldırıyı gerçekleştirenlerin kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan ağır ceza mahkemesinden yargılanmaları gerekirken, Asliye Ceza Mahkemesi’nde basit bir yaralama olayı gerçekleşmiş gibi yargılanmalarını ceza normlarına aykırıdır. Bu olay basit bir yaralama olayı değildir, M.G. sistematik bir biçimde saldırılara maruz kalmış ve son saldırıda bıçakla öldürülmeye çalışılmıştır. M.G. 2014 yılının Nisan ayında da benzer bir saldırıya maruz kalmış ve bu saldırıyı gerçekleştirenlerin yargılandığı duruşmanın ilk celsesinde mahkeme M.G.’yi dinlemeden jet hızıyla saldırıyı gerçekleştiren sanıklara ödül olarak nitelendirilebilecek bir ceza vermiştir. Bu karara itirazlarımızı yaptık, sonucunu bekliyoruz” dedi.
Sendika.Org