Fransa’nın başkenti Paris’te iki yıl önce katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için birçok merkezde anma etkinlikleri ve cinayeti lanetleyen eylemler düzenlendi
Fransa’nın başkenti Paris’te iki yıl önce katledilen 3 Kürt kadın devrimci için başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye’de birçok merkezde anma etkinlikleri ve cinayeti lanetleyen eylemler düzenlendi
İki yıl önce bugün (9 Ocak) Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimci; Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye’de birçok merkezde anma etkinlikleri ve cinayeti lanetleyen eylemler düzenlendi. Türkiye, Almanya ve Fransa devletlerinin katliamdan sorumlu olduğunun vurgulandığı açıklamalarda adalet talebini haykıran on binler, katliamcılardan hesap sorulacağı mesajı verdi.
İstanbul
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Kürt kadın hareketinin öncülerinden Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’in Paris’te katledilmesinin ardından iki
yıl geçmesine rağmen failleri bulmayan Fransa adli makamlarını, Fransa hakimlerine gönderdikleri Kürdistanlı Hukukçular imzalı Türkçe ve Fransızca yazılı mektup ile protesto etti. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nden gönderilen mektubun ardından, adliye önünde bir araya gelen çok sayıda avukat basın açıklaması gerçekleştirdi. Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Kobanê’de yaşamını yitiren MLKP’li Sibel Bulut’un posterlerinin açıldığı açıklamada, “Saralardan Arinlere özgürlüğün kadınlarını selamlıyoruz” yazılı pankart taşındı. “Katiler hesap verecek” ve “ Paris uyuma onuruna sahip çık” sloganları atılan eylemde, ÖHD İstanbul Şube Yöneticisi Şule Recepoğlu tarafından basın açıklaması okundu. Recepoğlu, Paris’te üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen halen aydınlatılmadığını söyledi.
Recepoğlu, “Bu saldırı, Sayın Öcalan’ın çağrısıyla başlayan diyalog sürecinde, halklar arasındaki barış mücadelesine karşı uluslararası çapta organize edilmiş ve aynı anda birden çok gücün örgütlemiş olduğu bir saldırı idi. Saldırıyı düzenleyen zihniyet; barışı hedeflediği gibi Kürt Halkını ve Kürt Kadınlarını da hedeflemiştir. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez; her biri Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin sembol isimleridir” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından eylem sloganlar eşliğinde son buldu.
Ankara
HDP Hukuk Komisyonu, İHD, ÖHD ve Asrın Hukuk Bürosu temsilcileri, Paris’te 3 kadın devrimcinin katledilmesinin 2. yıldönümü dolayısıyla HDP Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda HDP Hukuk Komisyonu adına konuşan HDP Eşgenel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, katliamın üzerinden iki yılın geçtiğini hatırlatarak, halen katliamın arkasındaki devlet, hükümet ve siyasi güçlerin sessizliğini koruduğunu ifade etti. Dünyanın birçok merkezinde katliamın kınanması amacıyla eylemlerin yapıldığına dikkat çeken Beştaş, milyonlarca insanın katliamın faillerinin yargılanmasını talep ettiğini söyledi. 9 Ocak katliamına herhangi bir kriminal vaka olarak yaklaşılmaması gerektiğine işaret eden Beştaş, 3 Ocak tarihinde PKK lideri Abdullah Öcalan ile heyetin ilk defa görüştüğünü, çözüm sürecine dair umutların yayıldığını bu görüşmeden 6 gün sonra katliamın gerçekleştirildiğini hatırlattı. Beştaş, bu nedenle olayın planlı bir olay olduğunu belirterek, “Türkiye’de de dünyada da olayın çözüm sürecine dönük bir provokasyon olduğu iddia edildi. Ancak buna rağmen hükümet, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemiştir” dedi.
‘Söz konusu itham katliam kadar ağır’
Olaydan hemen sonra Fransa’nın olaya ilişkin soruşturma başlattığını, Ömer Güney ismindeki şahsın tutuklandığını hatırlatan Beştaş, Güney’in yalnızca bir isim olduğunu önemli olanın arkasındaki güçler olduğunu ifade etti. Dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in olaya ilişkin sarf ettiği; “örgüt içi bir hesaplamadır, araştırıyoruz” ifadelerini hatırlatan Beştaş, hükümetin de genel tutumunun bu yönde seyrettiğini belirterek, “Çözüm sürecinde taraflardan biri olmalarına rağmen ilk andan beri yaklaşımlarının ne kadar sakıncalı ve sıkıntılı olduğunu hepimiz izledik” dedi. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da soruşturma başlattığını, soruşturmada kamuoyunun bildiğinin aksine yalnızca Güney’in örgüt içerisindeki konumunun araştırıldığını, olayın örgüt içi hesaplaşma olup olmadığı soruların yanıt aradığını vurgulayan Beştaş, “Söz konusu itham katliam kadar ağırdı” dedi.
Kendilerinin de ailelerden vekalet alarak olaya müdahil olduklarını ve bu konuda cevaplar istediklerini vurgulayan Beştaş, dosyada başta gizlilik kararının bulunduğunu ancak daha sonra bu kararın kalktığını belirterek, “İlk andan itibaren Fransa Türkiye’den Türkiye Fransa’dan dosyalar istiyor. Türkiye’nin istediği belgeler hep şu oldu; Fransa’da Kürtlerin nasıl örgütlendiği, Ömer Güney’n bağlantıları, kimlik bilgileri… Aslında PKK’ye dair bir soruşturma yürütüyormuş gibi cevaplar istedi. Fransız makamları ise şurada düğümlendi; Ömer Güney Türkiye vatandaşı, Türkiye’ye gidip geliyor, Güney’i destekeleyen güçler kimlerdir gibi. Türkiye’de ve Fransa’da soruşturmalar halen devam ediyor” bilgisini paylaştı. Savcılığın dosyada kullandığı dilin de sakıncalı olduğuna dikkat çeken Beştaş, dosyada katledilen 3 Kürt siyasetçi kadın için “terörist, terör örgütü mensubu” nitelemelerinin yapıldığını söyledi.
‘Belgeler iş birliğini kanıtlıyor’
Ömer Güney’in suçlamaları reddettiğini ancak ortaya çıkan belgeler ve ses kayıtlarının Güney ile MİT arasında işbirliğinin olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Beştaş, Başbakanlığın da bu konuda suskunluğunu sürdürdüğünü söyledi. Dava dosyasında Ömer Güney’e ait çok sayıda sim kaydının, telefon görüşmesinin, aile ve yakınlardan alınan ifadelerin yer aldığını belirten Beştaş, “savcılığın yaklaşımı örgüt içi bir hesaplaşma şeklinde olduğu için maalesef esasa dair devletin, hükümetin bu işin neresinde olduğunu uluslararası boyutu çok da araştırılmadı. Başbakanlığın, adalet bakanlığının bu konudaki suskunluğu tabi ki yargıyı doğrudan yönlendiren bir niteliğe sahip” değerlendirmesinde bulundu.
MİT bağlantıları araştırılmadı
Aile bireylerinin ifadelerinde oğullarının Türkiye’ye gelip gitmediğini, milliyetçi biri olduğunu söylediklerini belirten Beştaş, Güney’in Türkiye’deki pasaport çıkarma gibi resmi işlemlerinde de oldukça rahat davrandığını hatta atması gereken imzaları dahi başkalarına attırdığını söyledi. Bir diğer hususunda Güney’in görüştüğü yüzlerce ismin olduğunu ve bu isimlerin araştırılmasını istediklerini savcılığın bu isimler arasında MİT’e kayıtlı numaraları tespit ettiğini vurgulayan Beştaş, sorguların ciddi bir şekilde yapılmadığını belirterek, dosyada şu anda bir ilerlemenin olmadığını, ancak dosyaya bakan savcının 9. Ceza dairesine atanarak ödüllendirildiğini ifade etti.
‘Olay cezasızlık politikasının sonucudur’
İHD Eş genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, “Bu olay Türkiye’deki cezasızlık politikasının esasen son dönemde uygulanması ve uygulama sonuçlarına tanıklık eden bir dosya. Gerçekten eğer siyasal hareketin lider karosunda bulunan bir insana yönelik suikast yapıyorsanız bu ciddi bir durumdur ve mutlaka bir yerlerde konuşulmuştur. Biz hak savunucuları Türkiye Cumhuriyeti’ni yakından takip ediyoruz ve iyi biliyoruz. Bunun karşılığı olacağını mutlaka hesaplamış olması gerekiyor dolayısıyla bu alt düzeyde birilerinin üzerine yıkılacak cinsten bir suikast olacağını tahmin etmiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Asrın Hukuk Bürosu Avukatlarından Faik Özgür Erol ise, “Müvekkilimiz Sayın Öcalan ile yürütülen barış ve çözüm görüşmelerinin bu düzeye gelmiş olduğu bir dönemde devre dışı bu tür yapılarla devletin kendi içerisindeki bu tür yapılara anlayış gösterdiğini ifade eden yaklaşımlar çözüm sürecindeki samimiyeti ıskalayan yaklaşımlardır” dedi.
Öte yandan katliama ilişkin yazılı bir açıklama yapan HDP Hukuk komisyonu açıklamasında, “Bu çerçevede katliamın planlayıcıları, uygulayıcıları ve sorumluların ortaya çıkarılması ve yargılanması icra yetkisi olan Hükümetin ve adli makamların sorumluluğu altındadır. Katliamın üstünün örtülmesinin de yine aynı kurumlar sayesinde olacağı bilinciyle bir kez daha yenilemekte fayda görüyoruz; samimiyet ve ciddiyet gereği belli gerçeklerle yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan kaçınarak bu topraklara kalıcı barışın tohumları atılamaz. Kürt halkının özgürlük demokrasi ve barış simgesi haline gelmiş üç değerli kadın yoldaşımızın faillerinin, kökleri nereye dayanırsa dayansın, bulunması için hukuki ve siyasi mücadelemiz devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu
İzmir
HDP İzmir İl Kadın Meclisi öncülüğünde, Paris’te katledilen 3 Kürt siyasetçiyi anmak isteyen kadınlar polis engeline takıldı. HDP İzmir İl Örgütü binası önünde bir araya gelen kadınlar, Fransız Konsolosluğu’na yürümek istedi. Kadınlar, polis tarafından kurulan barikatla engellenmeleri üzerine, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde düzenledikleri eylem ile Cansız, Doğan ve Şaylemez’i andı. Pankartlar açarak yürüyüşe geçen kadınlar adına konuşan Canan Kaplan, katliamın aydınlatılmasını istedi.
Eylem, “Jin jiyan azadi” sloganları eşliğinde yapılan oturma eylemi ile sona erdi.
Mersin
Mersin’de, 3 fidanı anma etkinlikleri devam ediyor. Mezopotamya Kültür Merkezi Mersin Şubesi, Akdeniz Belediyesi konferans salonunda anma etkinliği düzenledi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı anmada konuşan Leyla Şaylemez’in babası Cumali Şaylemez, Paris katliamını aydınlatmadan gerçek bir çözümden söz edilemeyeceğine dikkat çekti. Charlie Hebdo karikatür dergisine yönelik gerçekleştirilen saldırıda 12 kişinin katledildiği katliama da değinen baba Şaylemez, Paris katliamın aydınlatmanın hem Fransa hem de Türk devletinin boynunun borcu olduğunu belirtti.
Etkinlik, sinevizyon gösterimi, müzik ve pandomim gösterimlerinin ardından sona erdi.
Antakya
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Amanos Demokratik Özgür Öğrenci Derneği (ADÖ-DER), dernek binasında anma etkinliği gerçekleştirdi. Anmaya çok sayıda öğrenci katılırken Cansız, Doğan ve Şaylemez’i anlatın sinevizyon gösterimi yapıldı. Etkinlik okunan şiirler ile son buldu.
Aydın
Paris’te katledilen 3 fidan için, Aydın merkez ve Didim İlçesi’nde de anma etkinlikleri yapıldı. HDP Aydın İl binası önünde bir araya gelen yüzlerce yurttaş, Sevgi Yolu Sokağı’na doğru yürüdü. Burada basın açıklamasını okuyan HDP Germencik İlçe Eş Başkanı Azize Yakoğlu, “Bizler şehit olan 3 kadın arkadaşlarımızın failleri ortaya çıkıp cezalandırılana kadar her yıl alanlarda adalet çığlığı atacağız” dedi.
HDP Didim İlçe Örgütü de parti binasının önünde 3 Kürt devrimci kadın için basın açıklaması düzenledi. HDP Didim İlçe eş başkanı Ayfer Demirel, “Türkiye’nin Fransa ve Almanya ile yaptığı anti-terör anlaşmasının bütün imkanlarını bu cinayetin kusursuz işlenmesi için seferber ettiler” diye konuştu.
Malatya
Malatya Şehit Zilan Genç Kadın Meclisi, DBP il binasında gerçekleştirdiği etkinlikte 3 kadın devrimciyi andı. Çok sayıda üniversite öğrencisinin katıldığı anmada, 3 Kürt kadın siyasetçinin hayatını içeren sinevizyon gösterimi yapıldı. Kürt özgürlük mücadelesinde hayatını kaybeden Kürt kadınlarını konu edinen şiirlerin de okunduğu etkinlik, Genç Kadın Meclisi’nin müzik grubunun söylediği şarkıların ardından sona erdi.
Maraş
Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçisinden biri olan Fidan Doğan Maraş’ta bulunan mezarı başında anıldı. Anmaya HDP Milletvekili Sabahat Tuncel ile Antep, Urfa Diyarbakır, Malatya, Adıyaman ve Maraş’tan gelen Barış Anneleri, HDP ve DBP yöneticileri kalabalık bir kitle, Maraş’ın Elbistan ilçesinde buluştu. Buradan Hançıplak Köyü’ne geçen kalabalık, Bulut Dede Türbesi önünde köylüler ile birleşti. Türbenin önünde “Kürt halkının onuru Maraş’ın güler yüzlü kızı Fidan Doğan (Rojbin) seni unutmayacağız” ve “Elbistan’ın gülen kızı güneşimizin yıldızları sizleri saygı ile anıyoruz” pankartları açarak, köyün mezarlığına doğru yürüyüşe geçen grup, sloganlar attı. Mezarlıkta konuşan Tuncel, Fransa’nın katilleri bir an önce bulması gerektiğini, bulmaz ise failin kendisi olacağını belirtti. Fidan’ları katleden şahsın MİT ile ilişkisinin açığa çıktığını söyleyen Tuncel, “Türkiye devleti bu katliamın baş aktörüdür. Fransa katillerin ilişkilerini aydınlatmayarak katliama ortak olmuştur. Kürt Halkı 3 yiğit kızını unutma, unutmayacaktır” dedi.
Dersim
3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilmesi birçok merkezde olduğu gibi Dersim’de de kınandı ve katledilen kadınlar anıldı. Katliamın ikinci yıldönümünde Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) öncülüğünde Dersim halkı tarafından Seyid Rıza Meydanı’nda yapılan anmaya, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk, Dersim Belediye eş başkanları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul, Dersim Belediyesi eski başkanı Edibe Şahin ile Sakine Cansız’ın yakınlarının yanı sıra DBP, MEYA-DER, EMEP, ESP, DHF gibi siyasi parti, dernek ve kurum temsilcileri de katıldı.
Üzerine katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoğraflarının bulunduğu “Sakinelerin yolunda Zilanlaşmak” yazılı pankartın açıldığı anmada, katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı ve sık sık sloganlar atıldı. Katledilen kadınlar şahsında özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan anmada önce Dersim Belediyesi Eş Başkanı Nurhayat Altun konuştu.
Katliamın failleri belli olmasına rağmen 2 yıldır ortaya çıkarılmadıklarını belirten Altun, “Siz Sakine’yi, Fidan’ı, Leyla’yı katlederek ne kadının özgürlük mücadelesini yok edebilirsiniz ne de bir halkın özgürlük sevdasını yok edebilirsiniz. Bizim tarihimizi unutturamazsınız! Biz bu tarihi bedellerle, kanla yazdık” dedi.
Yüksekdağ: Komplo açığa çıkarsa Paris katliam kenti olmaktan kurtulacak
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, Dersim halkına komplocuların, Kürt halkının direniş bahçesindeki çiçekleri koparıp tarumar edeceklerini zannettiklerini fakat halkın direniş topraklarında direnişçilerin yeniden yeşerdiklerini söyleyerek seslendi. Gerçekleştirilen karanlık katliamın başta Türkiye devleti olmak üzere Fransa devletinin ve karanlık istihbarat güçleri ile girişilen bir saldırı olduğunu vurgulayan Yüksekdağ, aradan geçen yıllara rağmen saldırının arkasındaki güçlerin hala açığa çıkarılamadığını altını çizdi.
Yüksekdağ, iki yıl önce gerçekleşen katliamın yine Paris’te 2 gün önce 12 kişinin hayatını kaybettiği mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı ile ilişkisini de kurdu. Yüksekdağ, “Fransa devleti, Avrupa devletleri ve Türkiye devleti ve bütün karanlık güçler, bugün gelişen yeni katliamların da sorumlusudur” dedi.
Paris’in, katliam şehrinden çıkarılması için öncelikle ilk katliamın üzerine gidilmesi geçtiğini vurgulayan Yüksekdağ, “Eğer, Sakine’lerin katliamına yol açan komplo aydınlatılırsa, Paris, katliam kenti olarak anılmaktan da çıkacaktır” diye konuştu.
Milletvekili Tuğluk: Onları anlatmak zor
Yüksekdağ’ın konuşması sonrası Seyid Rıza Meydanı’nda yapılan anmanın ardından araç konvoyu oluşturularak katledilen kadınlardan biri olan Sakine Cansız’ın mezarının bulunduğu Dersim Asri Mezarlığı’na gidildi.
Katledilen her üç kadın, Cansız’în mezarı başında burada bir kez daha anıldı. Yapılan saygı duruşunun ardından burada konuşan HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk, duygusal anlar yaşaması nedeniyle konuşmakta zorlandı. Tuğluk, Cansız’ı ve katledilen diğer 2 Kürt kadınını anlatmanın zor olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında katliamı gerçekleştiren komplocuları lanetlediğini söyledi.
‘O halkına adanmış bir ömürdü’
Katillere seslenen Tuğluk, “Er ya da geç sizden bunun hesabını soracağız. Sakine Cansız, direniş kadınıydı. O, halkına adanmış bir ömürdü” dedi. Cansız’ın Seyid Rıza’ların, Alişer’lerin ve Zarife’lerin intikamı olduğunu da ifade eden Tuğluk, Cansız’ın Dersim direniş geleneğinden geldiği için hedef seçildiğini söyledi.
Tuğluk’un konuşması sonrası Cansız’ın mezarına kırmızı karanfiller bırakılıp, lokma dağıtılmasıyla anma son buldu.
Mardin
Mardin’de, Paris katliamını kınamak amacıyla üzerinde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in fotoğraflarının yanı sıra “Tekoşîn bi dengê Jinê xûrt dibe” yazılı pankartlar şehrin belirli noktalarına asıldı. Pankartların asılmasının ardından Mardin Savcılığı’nca “Terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesi ile toplatıldı. Toplatılan pankartlara ilişkin ise DBP Mardin Artuklu İlçe örgütü Eş Başkanı Mehmet Şirin Gültekin gözaltına alındı. Gözaltına alınan Şirin, Mardin Emniyet Müdürlüğü’nde ki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Kızıltepe
Mardin’in Kızıltepe ilçesi’nde, Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) bileşenleri öncülüğünde, Paris’te katledilen 3 Kürt kadın devrimci için yürüyüş düzenlendi. Üç kadın siyasetçinin fotoğraflarının bulunduğu maskeleri yüzlerine takan kitle, daha sonra Mehmet Yalçın Etüt Merkezi Konferans Salonu’nda anma etkinliği gerçekleştirdi. Burada konuşan HDP ilçe Eş Başkanı Lokman Yaşar, Sakine Cansız’ın 35 yıllık devrimcilik hayatında hiçbir zaman boyun eğmediğine vurgu yaptı.
Anma programı, şiir, sinevizyon ve müzik dinletisi ile sona erdi.
Nusaybin
Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde de, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i anmak için halk, Nusaybin sınırına yürüdü. Yürüyüşte kısa bir konuşma yapan Nusaybin DBP Eş Başkanı Zinet Ağlan, katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen talimatı verenlerin bulunmadığını hatırlattı. Ağlan, “Hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bu katliamın hesabını soracağımıza davalarının takipçisi olacağımıza dair söz veriyoruz” diye konuştu.
Diyarbakır
Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için DÖKH Diyarbakır bileşenleri öncülüğünde Diyarbakır Batıkent Meydanı’nda binlerce kişi bir araya geldi. Ellerinde Türkçe ve Kürtçe “Hepimiz Sakine’yiz”, “Hepimiz Leyla’yız” ve “Hepimiz Fidan’ız” yazılı lolipoplar ile 3 Kürt kadın siyasetçinin maskelerini takan kadınlar, sloganlarla yürüyüşe geçti. “Yolunuz, yolumuzdur; Sözünüz sözümüdür. 9 Ocak katliamının hesabını verin!” yazılı pankartın açıldığı eylemde, soğuk havaya rağmen on binlerce kişi katılımıyla yürüyüş gerçekleştirildi. DBP Eş Başkanı Emine Ayna, DTK Eş Başkanı Selma Irmak, DBP İl Eş Başkanı Hafize İpek ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak en önde yürüdü. Polisin yoğun önlemler aldığı gözlenen yürüyüşte, sürücülerin de çaldıkları kornalar ile destek verdikleri görüldü. 9 Ocak Katliamı’na duyulan büyük bir öfkenin yansıması olan yürüyüşte, katliamın faillerinin bulunmamasına tepki gösterildi. Yapılan yürüyüş İstasyon Meydanı’nda son bulurken, burada katliamda hayatını kaybeden kadınlar için saygı duruşu ardından kısa süreli oturma eylemi yapıldı.
‘Katliamların failleri gün yüzü gibi ortada’
Oturma eylemi sonrasında, kitleye hitaben ilk olarak konuşan DBP İl Eş Başkanı Hafize İpek, katliamın aydınlatılması için kadınlar olarak ayakta olacaklarını belirtti. İpek’in ardından Cansız ile birlikte Diyarbakır Zindanı’nda işkence gören Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak yaptığı konuşmasında katliamı ve arkasındaki güçleri kınadı. Cinayeti işleyenleri iyi tanıdıklarını belirten Kışanak, “Onlar sanıyorlar ki, yargının önünde delilleri sunmazlarsa bu cinayeti karartabilirler. Hayır, gün yüzü gibi açıktır. Bu cinayetin arkasında Kürt halkının özgürlüğünü ve bu yürüyüşünü kabullenemeyen devletin karanlık güçleri vardır” dedi. AKP hükümetinin katliamın faillerini çok iyi bildiğine işaret eden Kışanak, Paris’in bir kez daha karanlık bir cinayeti ve insanlık katliamı ile sarsıldığını söyleyerek, “Biz Sakine’ler katledildiğinde tüm dünyaya seslendik. Bu gün Kürtlere yönelik katliama sessiz kalırsanız, yarın katliam ve cinayetler bu karanlık güçler tek tek herkesin kapısını çalacaktır. O nedenle buradan tüm insanlığa sesleniyorum; insanlık değerlerine sahip çıkmak için, katliamların önüne geçmek için, demokrasi için gelin Paris cinayetinin arkasındaki tüm güçleri ve destekçilerini halkın gözü önünde teşhir edin” diye konuştu.
‘Paris demokrasinin değil, kan içicilerin kentidir’
Hesabı sorulmayan her cinayet ve katliamın yeni katliamlara zemin hazırlayacağına belirten Kışanak, Cansız’ın Kürt halkının özgürlük yolunda en önemli insanlardan olduğunu ifade etti. Kışanak’ın ardından kızını PKK saflarında kaybeden Naife ana, kızı ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybeden kadınlar için yazdığı “Güzel kadınlar” isimli şiirini okudu. Duygulu anların yaşayan kadınlar şiirin ardından alkış çalarak sloganlar attı. Okunan şiirin ardından konuşan DTK Eş Başkanı Selma Irmak, katillerin kimler olduğunu iyi bildiklerini söyledi. 9 Ocak katliamının yıldönümünde, Paris’te geçtiğimiz günlerde yapılan baskında 12 kişinin öldürüldüğünü hatırlatan Irmak, gazetecilerin katledilmesinin de derin güçlerin işi olabileceğine işaret etti.
Irmak’ın ardından ise son olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, katliamın yaşandığı süreçte devlet ile PKK arasında görüşmelerin yapıldığını söyledi. Türkiye ve Fransa devletinden bu katliamın aydınlatılmasını beklemenin hayal olduğunu kaydeden Ayna, “Katiller kendi yaptıkları katliamın hesabını vermek istemezler. Halklar hesabını sorar. Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Hesabını tek tek soracağız. Çözüm tektir. Çözüm burada, bizler biliyoruz ki, Başkan Öcalan özgürleşmeden, PKK legal alanda demokratik siyaset yapacak koşullara ulaşmadan çözüm olmayacaktır. Direniş o güne kadar devam edecek. Katliamlara karşı o güne kadar ayakta duracağız. Biz inanıyoruz ki, en kısa sürede burada Başkan Öcalan’la birlikte Sakine arkadaşlarımızın hayalini, rüyasını gerçekleştireceğiz” dedi.
Eylem kadınların sloganları ile son bulundu.
Kayapınar
Paris’te katledilen üç Kürt kadın için Diyarbakır’da ise Kayapınar Belediyesi Cegerxwîn Kültür ve Sanat Merkezi’nde bir anma programı düzenlendi. Özgürlük ve demokrasi şehitleri için yapılan saygı duruşuyla başlayan programda; Cansız, Doğan ve Şaylemez’in hayatını anlatan bir sinevizyon gösterildi. Ardından konuşma yapan DÖKH Temsilcisi Zeynep Boğa, üçüncü yılına giren katliam karşısında dünyanın hala sağır ve kör olduğunu söyledi.
Daha ha sonra çalışmalarını Mezopotamya Kültür Merkezi’nde sürdüren kadın sanatçılar Zelal Gökçe, Nurcan Değirmenci, Hivda Gökel, Meral Tekci, Ayfer Düzdaş, Emel Çiftçi, Şilan Dora, Berfin Aktay, Devrim Demir ve Bedriye Dikenyol müzik dinletisi verdi. Sanatçılar, Sakine Cansız’ın sevdiği “Ala Serxwebûn, Şervan im, Se Jinên Azad, Meskenim Dağlar, Berîtan, Ya Star, Jandarma Biz Sosyalistiz, Koyê Dersîm” adlı şarkıları seslendirdi.
Üç fidan için açılan sergiye büyük ilgi
Türkiye’de 94 cezaevinde bulunan tutuklular, Rojava direnişine katkıda bulunmak için resim yaptı. Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e adanan sergi Cegerxwîn Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı. Farklı temalarda işlenmiş 300 yağlıboya tablonun yer aldığı sergiden elde edilecek gelir Rojava halkına gönderilecek. Sergi açılışında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, tutsakların Sakine Cansızlara adadığı serginin gelirinin Rojava devrimine katkı sağlaması açısından çok anlamlı olduğunu söyledi. Sergi 19 Ocak gününe kadar açık kalacak.
Siirt
Siirt’te de DÖKH bileşenlerinin yapmak istedikleri anma yürüyüşünde polis engeli ile karşılaşıldı. DBP il binası önünde bir araya gelen ve aralarında DBP ve HDP Siirt İl eş başkanları, Siirt Belediyesi Eş Başkanı Belkiza Beştaş Epözdemir, Barış Anneleri Meclisi, DBP-HDP ilçe eş başkanları, TUAD-DER, MEYA-DER, İHD üyesi kadınların da yer aldığı yüzlerce kadın, açtıkları “Sözünüz sözümüz-Yolunuz yolumuz” pankartı arkasında yürüyüşe geçti. Kadınların ellerinde katledilen 3 kadın devrimcinin fotoğrafları yer alırken, sokakların da Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın fotoğraflarıyla donatıldığı göze çarptı.
Mithat Öktüren Caddesi üzerinde sloganlarla yürüyen kadınların önü Atatürk Bulvarı’nda TOMA ve çevik kuvvet polisleri tarafından kesildi. Polisler, “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu”na muhalefet ettikleri gerekçesiyle kadınların yürüyüşüne izin vermedi.
Polisin tutumuna “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Katil polis caddemden çekil”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları atarak tepkilerini gösteren kadınlar bir süre polislerle tartıştı. Tepkilere rağmen polisler dağılmadıkları takdirde müdahale edileceği tehdidinde bulundu.
Polisin yolu açmamakta ısrar etmesi üzerine caddeyi bir süre ulaşıma kapatan kadınlar, açıklamalarını polis barikatı önünde yapmak zorunda kaldı. DBP Siirt İl Örgütü yöneticisi Şehnas Tanış, yaptığı açıklamada, PKK kurucularından Sakine Cansız, Kürt diplomasinin simgesi haline gelen Fidan Doğan ve Genç Kadın sembolü olan Leyla Şaylemez’in katledilmelerinin ikinci yılının geride bırakıldığını hatırlattı. Tanış, “Katliamın ardından iki yıl geçmiş olmasına rağmen Fransız devleti, katliamı yapanları sır gibi saklamaktadır. Ankara-Paris-Berlin ağının görülmesine rağmen 3 fidanı katleden şeytan üçgeninde dönen dolaplar örtbas edilmektedir” dedi. Ömer Güney’in ve Ankara’nın katliamdaki rolüne de işaret eden Tanış, “AKP hükümeti hiçbir açıklama yapmayarak paralel yapılanmaya yüklenme yoluyla kendini aklamaya çalışmaktadır” şeklinde konuştu.
Yapılan açıklamanın ardından ise kitle, YPJ’li Vasfiye Altay (Raperin Gabar) için Alan Mahallesi’nde kurulan taziyeyi ziyaret etti.
Cizre
Cizre Kadın Meclisi, Paris Katliamı’nı protesto etmek amacıyla kitlesel yürüyüş düzenledi. DBP binası önünde toplanan aralarında Cizre Belediyesi eş başkanları Leyla İmret ve Kadir Kunur’un da bulunduğu yüzlerce kadın, Cizre Otogarı’na kadar yürüdü. Yürüyüşte “Em ê bi rihê her sê jinên nemir civaka azad ava bikin (Ölümsüz her üç kadın ruhuyla özgür toplumu inşa edeceğiz)”, “Em ê bi rihê Arîn Mîrxan û Kader komkûjiya Parîsê vala derxin (Arîn Mîrxan ve Kader ruhuyla Paris Katliam’ını boşa çıkaracağız)” pankartları ile “Katil Paris, işbirlikçi AKP”, “Sakine, Fidan, Leyla yoldaşlar ölümsüzdür”, “Güneşin yoldaşları ölümsüzdür” sloganları atıldı.
Yapılan uzun yürüyüşün ardından Cizre Otogarı önünde basın açıklaması yapıldı.
İdil
Şırnak’ın İdil ilçesi’nde, Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi yürüyüşle anıldı. Aşiti Parkı önünde bir araya gelen yurttaşlar, sloganlarla İdil Belediyesi’ne yürüdü. Yürüyüşün ardından konuşan Hevidar Ağnir, işlenen cinayetlerin aydınlanana kadar Kürt halkının ellerinin katillerin boğazında olacağını ifade ederek uluslar arası komplonun faillerinin derhal ortaya çıkması gerektiğini söyledi.
Yapılan basın açıklamasının ardından kolluk kuvvetleri, küçük çocukların taş atmasını bahane ederek dağılmak üzere olan kitleye gaz bombası ve TOMA ile saldırdı.
Uludere
Şırnak’ın Uludere İlçesi’nde ise, Paris katliamı yıldönümünde yapılan basın açıklamasıyla kınandı. HDP Uludere İlçe Eş Başkanı Müzeyyen Rüstemoğlu tarafından yapılan açıklamada, katliamla Kürt halkının özgür iradesinin sindirilerek teslim almak ve soykırıma razı edilmek istendiğini vurgulandı. Rüstemoğlu, “Bu katliamlar asla Kürt halkını sindiremeyecektir, aksine Kürt halkı ve Orta Doğunun demokratik güçleri bu tür katliamlar etrafında daha da kenetlenerek ulusal birliklerini kuracaklardır” dedi. Rüstemoğlu konuşmasının devamında Charlie Hebdo adlı mizah dergisine yönelik saldırıyı da kınadı.
Van
Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi için DÖKH Van bileşenlerinin çağrısıyla Özgür Center önünde bir araya gelen yüzlerce kadın, Beşyol’a kadar yürümek istedi. Cansız, Söylemez ve Doğan’ın fotoğrafının üzerinde olduğu “Ulusal arası komplocu güçleri kınıyoruz” pankartı açan kadınlar, Suruç’ta katledilen Kader Ortakaya ve YPJ’li Arin Mirkan’ın fotoğraflarını da taşıyan kadınlar sloganlarla yürüdü. Polis tarafından yoğun önlem alınan eylemde, çevik kuvvet polisleri TOMA’lar eşliğinde Soydan Kavşağı’nda kadınların önüne barikat kurdu. Kadınlar polisin tutumunu zılgıt ve alkışlarla protesto etti. Dondurucu soğuğa rağmen yaklaşık iki saat boyunca yolu trafiğe kapatan kadınlar, oturma eyleminin ardından eylemine son verdi.
Özalp
Van’ın Özalp İlçesi’nde DÖKH bileşenleri tarafından DBP ilçe binası önünde açıklama gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından konuşan DBP İlçe Eş Başkanı Aslı Kaymaz, “Özgür kadın, özgür yaşam ve özgür gelecek için mücadele eden kadınlar olarak bu katliamın hesabını, kadın özgürlük mücadelesini toplumsallaştırarak sorduk, soracağız. Acımızı, öfkemizi kendimizi özgürce geliştirmenin, yaşamı özgürleştirmenin çaba ve mücadelesine yönelterek, bu anlamda Paris katliamı ile amaçlananı boşa çıkarmak kadar aydınlatılmasını da sağlayacağız” diye kaydetti.
Açıklamanın ardından kitle belediye toplantı salonuna kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Toplantı salonundaki anma programında, Öcalan, 3 Kürt kadın siyasetçi ve çeşitli tarihlerde yaşamını yitiren PKK’lilerin fotoğrafları asıldı, mumlar yakıldı. Saygı duruşu ve konuşmaların ardından Cansız, Doğan ve Şaylemez’in hayatını anlatan sinevizyon gösterimi ile müzik dinletisi ile son buldu.
Çaldıran
Van’ın Çaldıran İlçesi’nde ise DBP binası önünde düzenlenen açıklamada konuşan DBP İlçe Eş Başkanı Şirvan Şahin, “Sakine Cansız yoldaşı katleden zihniyetin Dersim’de Agiri’de Zilan’da Roboski’de Şengal ve Kobanê’de Kürtleri katleden zihniyetin aynı zihniyet olduğunu biliyoruz. Katledilen üç yoldaşımızın katilleri halen bulunmazken 7 Ocak’ta Paris’te bir mizah dergisine yapılan saldırı sonucu katledilen 12 insanın aynı tarihe denk gelmesi tesadüf değildir” ifadelerini kullandı.
Gürpınar
Van’ın Gürpınar İlçesi’nde ise DÖKH bileşenleri tarafından Sanayi Sitesi’nde bulunan kilim atölyesinin önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada konuşan HDP İlçe Eş Başkanı Canan Gündoğdu, barışı katliam ile durdurmak için 3 kadının seçilmesinin tamamen bilinçli ve başta Kürt kadını olmak üzere tüm Kürtlere yönelik mesajlarla dolu olduğunu ifade etti. Katliamın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen saldırının halen tüm yönleri ile açığa çıkarılmadığına değinen Gündoğdu, “Uluslararası kirli, çıkar ilişkilerinin rol aldığı katliamda, AKP hükümetinin halen sessizliğini koruması, barışa düzenlenen bu suikastı tüm yönleri ile açığa çıkartmak için hiç bir şey yapmaması, bu katliamda onun da parmağının olduğunu gözler önüne seriyor” vurgusu yaptı.
Anma programı, şiir dinletisi ile son buldu.
Hakkari
DÖKH Hakkari bileşenleri, 3 Kürt kadın siyasetçiyi DBP binasından Hakkari Belediyesi’ne yaptığı kitlesel yürüyüşle andı. Yürüyüşün ardından kitle adına konuşan DBP Merkez İlçe Eş Başkanı Cevahir Keskin, 3 kadın siyasetçinin devrimin sembolü olduğunu ve ölümsüz olduğunu ifade etti. 9 Ocak’ta 3 yoldaşlarına sıkılan kurşunun kadın özgürlük hareketine sıkıldığına vurgu yapan Keskin, katliamın NATO, Yeşil Gladyo ve Türkiye işbirliği ile gerçekleştirildiğini de ifade etti. Keskin, Paris’te karikatür dergisi Charlie Hebdo çalışanlarına dönük katliamı da kınadı.
Açıklamanın ardından kitle Feqiyê Teyran Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki anma etkinliğine geçti. Etkinlikte şiirler okundu, 3 Kürt kadın siyasetçinin hayatını anlatan sinevizyon izlendi.
Yüksekova
Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde Yüksekova Kadın Meclisi öncülüğünde, DBP binası önünde bir araya gelen yurttaşlar, ilçe merkezinden HDP binasına yürüyüş gerçekleştirdi. 3 Kürt kadın siyasetçinin ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın posterlerinin açıldığı yürüyüşte, PKK ve KCK bayrakları taşındı. Yürüyüşün ardından saygı duruşunda bulunuldu. Kadınlar adına konuşan Yüksekova Kadın Meclisi üyesi Nazife Evin, “Biz iyi biliyoruz ki Paris katliamı sadece Ömer Güney tarafından gerçekleştirilmemiştir. Bu katliamın sorumlusu Türk devleti, cemaat, Fransa devleti ve istihbaratçılarıdır” dedi.
Açıklamanın ardından kitle dağıldı.
Şemdinli
Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde DÖKH bileşenleri tarafından, DBP İlçe Örgütü önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından kitle adına konuşan Belediye Meclis üyesi Hilal Kaya, “Fransa hükümetinin bu katliamı hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde derhal aydınlatmasını bekliyoruz. Paris’in en işlek bölgesinde alenen işlenen bu suikastların üstünün örtülmeyeceğinin bilinmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından kitle dağıldı.
Çukurca
Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde DBP binası önünde anma etkinliği gerçekleştirildi. Kitle adına konuşan Belediye Meclis üyesi Nafer Parlak, “Paris’te sıkılan kurşunlar kadın özgürlük mücadelesine sıkılmıştır. Katledilen yoldaşlarımız şahsında hedeflenen Kürt özgürlük mücadelesinin öncülüğü ve kadın özgürlük çizgimiz olmuştur. Hiç kuşkusuz her 3 yoldaşımıza sıkılan kurşunların uluslar arası cellatların en kanlı tezgahlardan biri olduğunu biliyoruz. Kalleşçe sıkılan bu kurşunların özünde kadın özgürlük mücadelesine ve öncülüğüne sıkıldığının bilincindeyiz. Her yer Sara’laşsın her yer Fidan’laşsın” ifadelerini kullandı.
Erzurum
Erzurum’un Tekman (Tatos) İlçesi’nde DBP İlçe binası önünde toplanan çok sayıda yurttaş, Cumhuriyet Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. “Şehîd namirin”, “Jin jiyan azadî”, “Suskunluğunuz suçluluğunuzdandır” sloganları atan kitle, Tekman Belediyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. Saygı duruşunun ardından konuşan DBP İlçe Yöneticisi Cüneyt Koçak, “Sakinelerin direniş mücadelesi bugün Şengal’de ve Kobanê’de büyüyerek devam ediyor. Kürt kadınları oldukları her alanı Sakinelerden aldığı direniş kültürü ile örgütlüyor. Paris’te gerçekleşen katliamın üzerinden iki yıl geçti, ama öfkemiz, tepkimiz ve adeta arayışımızın sürdüğü, katliam aydınlatılıncaya kadar da devam edeceğini belirtiyoruz” dedi.
Kars
DÖKH Kars bileşenleri ise, DBP Kars İl Örgütü önünden, At Heykeli’ne doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Cansız, Doğan ve Şaylemez’in fotoğraflarının bulunduğu pankartı taşıyan kitle, sık sık ‘‘Jin jiyan azadî’’, ‘‘Şehîd namirin’’ sloganları attı. Yürüyüşün ardından konuşan DBP Kars İl Eş Başkanı Şengül Mehmetoğlu, Sakine ve yoldaşlarının yaşamlarının her dönemini özgürlük ve demokrasi mücadelesine hiçbir çıkar gözetmeden kahramanca adayarak, kadın kurtuluş ve özgürlüğünün sembolleri ve yol açıcıları olduğunu söyledi.
Basın açıklamasının ardından kitle yürüyüş halinde DBP il binasına geçti.
Iğdır
Iğdır’da DÖKH bileşenleri tarafından DBP il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Cansız, Doğan ve Şaylemez’in fotoğraflarının bulunduğu pankartın açıldığı açıklamada konuşan DÖKH aktivisti Saniye Çark, “Paris’te kadın yoldaşlarımızın katliamı bilinçli olarak planlı ve örgütlü gerçekleştirildi. Açık ki bu katliamı gerçekleştirenler Önderliğimiz tarafından başlatılan yeni sürecin gelişmesini ve Kürt sorununun çözüme kavuşmasını istemeyen kesimlerdi. Bu katliamın katilleri ortaya çıkıncaya kadar da demokratik eylemlerimizi sürdüreceğiz” dedi.
Basın açıklamasının ardından kitle dağıldı.
Muş
Muş’ta Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde, KESK’e ait konferans salonunda ama etkinliği düzenlendi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı anmada konuşan MEDDER üyesi Asiman Erdenci, yaşanan katliamı kınayarak “Üç Fidana sıkılan kurşunlar kadın mücadelesine sıkılan kurşunlardır” diye konuştu.
Etkinlik, sinevizyon gösteriminin ardından son buldu.
Varto
Muş’un Varto İlçesi’nde Kadın Meclisi tarafından, DBP ilçe binası önünden Belediye İş Hanı’na kadar yürüyüş düzenlendi. “Paris katliamını lanetliyoruz” pankartı ve 3 Kürt kadın siyasetçinin posterlerini taşıyan kitle, sloganlarla yürüdü. Saygı duruşunun ardından kitle adına konuşan DBP İlçe Eş Başkanı Fevziye Erdemirci, Paris katliamının kadın öncülüğündeki Kürt ulusal mücadelesine karşı düzenlenen bir komplo olduğuna vurgu yaptı. Erdemirci, “Bu komplo AKP, Avrupa ve Fransa hükümetinin iradesinden bağımsız gelişmemiştir. Aksi durumu iddia edenler bu katliamı hızlı bir biçimde aydınlatmalı, Kürt halkına hesap vermelidir” dedi.
Yapılan açıklamanın ardından kitle 7 Ekim Kobanê serhildanında polis tarafından katledilen Hakan Buksur’un öldürüldüğü alana kadar “Hakan Buksur ölümsüzdür”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları ile yürüdü.
Ağrı
Ağrı’da DÖKH bileşenleri, Paris’te 3 Kürt kadın devrimcinin katledilmesini, Belediye İş Merkezi önünden Kağızman Caddesi’ne kadar gerçekleştirdiği yürüyüşle protesto etti. Yürüyüş ardından açıklama yapan DBP İl Eş Başkanı Özlem Demir, 3 Kürt kadın devrimcinin katledilmesinin uluslar arası bir komplo sonucu gerçekleştiğine dikkat çekerek “Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez Kürt hareketinin tarihi, belleği ve kadın özgürlük mücadelesinin simgeleridir” dedi.
Eylem, açıklamanın ardından atılan sloganlar ile sona erdi.
Bingöl
Bingöl DBP il binası önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, buradan Saat Kulesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte sık sık “Jin, jiyan, azadi” sloganları atılırken, 3 kadın devrimcinin fotoğrafları taşındı. Saat Kulesi önünde konuşan DBP İl Eş Başkanı Başak Aydoğdu, “Uluslararası bir komployla Türk gladyosu tarafından katledildiler” dedi.
Kaynak: Dicle Haber Ajansı, Fırat Haber Ajansı