Bir önceki yazımı “devam edecek” diye bitirerek kendime ödev vermiş oldum. “Sorularım var” başlıklı yazımda genel olarak 10 yaşındaki türbanlı kız çocuklarının topluma sosyal maliyetinden bahsetmeye dönük sorular sordum. Bunun ülkedeki gündelik yaşamımızda karşılığını -çocukların ruh sağlıklarını da hesaba katarak- sorgulatmaya çalıştım (oluşabilecek mahalle baskısı, toplumsal yarılmanın 10 yaşına indirilmiş olması vs.)… Bu yazıda da […]
Bir önceki yazımı “devam edecek” diye bitirerek kendime ödev vermiş oldum. “Sorularım var” başlıklı yazımda genel olarak 10 yaşındaki türbanlı kız çocuklarının topluma sosyal maliyetinden bahsetmeye dönük sorular sordum. Bunun ülkedeki gündelik yaşamımızda karşılığını -çocukların ruh sağlıklarını da hesaba katarak- sorgulatmaya çalıştım (oluşabilecek mahalle baskısı, toplumsal yarılmanın 10 yaşına indirilmiş olması vs.)…
Bu yazıda da “dindar nesiller” tarafından, bilimsel bilginin içselleştirilip içselleştirilemeyeceğini sorgulamaya çalışacağım.
Soru 1: Bir insan (ya da öğrenci) hayatının her alanını, inandığı dinin gereklerine göre kurgularsa bilimsel bilgiye ne kadar açık olur?
Soru 2: Biyoloji dersinde öğretmen sucul yaşamın, karaya adapte canlılara evrildiğini, tüm canlılar gibi insanın da evrim geçirdiğini falan anlatsa; bir önceki yazıda Ayşe olarak tasvir ettiğimiz (ama buna “mümin” erkek öğrencileri de dahil etmeliyiz. Sonuçta Ayşe metafor) öğrenci “Vay be, bilim ne kadar ilginç. Sorular cevapları, cevaplar başka soruları doğuruyor ve hep öğreniyoruz” mu der; yoksa “Tövbe deyin hocam. Adem ve Havva varken maymundan geldiğimizi mi söylüyorsunuz?” mu der?
Soru 3: Hayatının her alanını, inandığı dinin gereklerine göre kurgulayan insanların iktidarında yukarıdaki soruda bulunan biyoloji öğretmeninin hali nicedir?
Soru 4: Haftada 1 saat, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersi adı altında Sünni İslam’ı ve onun ahlak algısını; 1 saat, “Kuranı Kerim” dersinde İslamiyet’in kutsal kitabını; 1 saat de “Hz. Muhammed’in Hayatı”nda Müslümanların peygamberinin hayatını öğrenen öğrenci; haftada 1 saat de fen bilgisi eğitimi alınca, bu eğitim sistemine utanmadan hem bilimsel hem özgürlükçü mü diyeceğiz?
Soru 5: Önceki soruda bahsedilen öğrencinin ailesinin ya da kendisinin Sünni ya da Müslüman olmadığını farz ederek soruya tekrar dönün. Marksist olmadığı halde Marksizm öğrenenlerin neler çektiğini anladınız mı şimdi?
Soru 6: Dogma öğrenmek özgürlük, bilim öğrenmek külfet midir?
Soru 7: Biyoloji dersinin de “Hz. Muhammed’in Hayatı” dersinin de seçmeli olduğu 3 katlı bir okulda, üst katın imam hatip ortaokulu olması için karar alındı ve yapıldı. Üç katın üçünde de eğitim gören çocukların ve ebeveynlerinin aynı mahallede yaşadığını, komşu/arkadaş olduğunu düşündüğünüzde, alttaki 2 katın öğrencileri biyolojiyi mi seçecekler? Hangi okul o?
Soru 8: Bir öğretmen “bilim, bilimsel, bilimsellik, sorgulamak, tartışmak” gibi kelimeleri sırf mesleği gereği derslerde cümle içinde kullanıp; öğleden sonra Saraçhane Parkı’nda IŞİD’e destek standı açıyorsa, bu öğretmenin öğrencisine katacağı ne gibi “bilim, bilimsellik, sorgulama” yetileri olabilir?
Soru 9: Migrenin tuttuğunda ilaç mı alıyorsun, camiye gidip 2 rekat namaz mı kılıyorsun?
Soru 10: Kanserin çaresi bilimsel çalışmalarla mı bulunacak, yoksa bir evde toplanıp kanserden korunmak için dualar edip, hatimler mi indirelim? Herhangi bir salgın hastalığın iman gücüyle ortadan kaldırıldığını gören var mı?
Soru 11: Çok mümin bir insansın ve gel gelelim prostat hastası oldun. Ne yapacaksın? Doktora mı gideceksin, camiye mi?
Soru 12: Bir bilim insanı düşün. Gezegenimizdeki canlılığın başlangıcına ilişkin çalışmalar yapıyor. Bulduğu sonuçlardan sonra yayımladığı makalenin sonuna “İşte yüce Tanrı bu kusursuz dünyayı böyle kusursuzca yaratmıştır” yazsa bir sonraki soruya nasıl geçecek? Zaten her şeyi yaratan ve yarattığı için de bilen bir Tanrı varken sormaya-sorgulamaya ne gerek var?
Soru 13: Çernobil felaketinden sonra “dinine inanan radyasyon var diyemez” diyen, evrim kuramını baltalamak için biyoloji müfredatına dini bilgiler ve bilim dışı referanslar sokan Özal hükümeti ile bugün Soma felaketine “fıtrat” diyen ve eğitim sistemini müfredattan kılık-kıyafete gericileştiren AKP hükümeti arasındaki 7 farkı bulabilir misin?
Soru 14: Bu politikalar toplum mühendisliğinin bir parçası. Ve tasavvur edilen toplumda özgürlük yok. Zaten mühendislik diye bir bilim de yok. Hala anlamadın mı?
Not: Kendime yine ödev veriyorum: Gericilikle mücadelem “devam edecek”…
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.