KESK, artan iş cinayetlerine ve 2015 bütçe taslağına ilişkin görüşlerini bir basın toplantısıyla açıkladı, meşru ve çok bileşenli bir mücadele çağrısı yaptı
KESK, artan iş cinayetlerine ve 2015 bütçe taslağına ilişkin görüşlerini bir basın toplantısıyla açıkladı, meşru ve çok bileşenli bir mücadele çağrısı yaptı
KESK yönetimi, taşeronlaştırma ve güvencesizleştirme politikaları sonucunda peş peşe yaşanan iş cinayetleri ve yaklaşan 2015 gündemine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. KESK Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında metni KESK Eş Başkanı Şaziye Köse okudu.
Soma, Torunlar ve Ermenek’ten sonra Yalvaç’ta da kölelik düzenini aratmayan, hiçbir sosyal güvencesi olmayan, çok düşük ücretlerle ve uzun sürelerle çalışmaya zorlanan mevzimlik tarım işçilerinin yaşadığı iş cinayetinin ne ilk ne de son olduğunu söyleyen Köse, “Bu mezarlık ‘Ak Saray’ın duvarlarında, azametinde, 1000 odasında saklı. İşçi kanından beslenen yeni rejiminizde daha kaç ‘Ak Saray’ lazım?” diye sordu.
Köse, işçilerin, emekçilerin açlığa, borç batağına, ölüm çukurlarına itildiği, mücadelelerle elde edilen kazanımların lağvedildiği soygun düzeninin AKP ve yandaş konfederasyonlar eliyle hayata geçirildiğine dikkat çekti.
Savaşın, sömürünün, rantın, gericiliğin bütçesi
İş cinayetlerinden sonra sözü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunuşu yapılan 2015 Bütçe Kanun tasarısına getiren Köse, “Emekçilerin birikimlerine el koyarak, ağır vergilerle toplanılan kaynaklar bugün bir kez daha savaşın, sömürünün, rantın ve gerici-muhafazakarlığın tesis edilmesine, kentlerimizin ve doğamızın talanına aktarılmaktadır” dedi.
KESK’in değerlendirmesine göre 2015 bütçesi ile daha fazla savaş, sömürü, TOMA, gaz, gözaltı, baskı, ölüm, daha fazla vergi olarak kurgulandı, halkın en temel hakları piyasalaştırıldı, işbirlikçilik ve savaş politikaları doğrultusunda harcamaların arttı, müzakere görüşmelerine karşın Kürt sorununda savaş yatırımlarının büyüdü, baskı mekanizması uçsuz bucaksız harcamalarla güçlendirildi.
‘Meşru ve çok bileşenli bir mücadele hattı için sahaya’
“Savaşın, sömürünün, rantın, talanın, sermayenin ve muhafazakarlığın bütçesine hayır diyoruz” ifadesini kullanan Köse, savaşa ortak olmayacaklarını, katliamlara sessiz kalmayacaklarını, eşitliği, özgürlüğü ve barışı savunmaya devam edeceklerini, demokratik ve laik bir toplumsal yaşam mücadelesini temel mücadele başlıklarından biri olarak sürdüreceğini dile getirdi.
Açıklama şu sözlerle noktalandı:
Kurulu sendikal hareket birikimlerini çok çeşitli işçi örgütleri yaratmaya, örgütlemeye, yasallık yerine ‘haklar yasalardan önce gelir’ şiarıyla meşru, çok bileşenli bir mücadele hattını toplumun bütün muhalif kesimleriyle kurmaya ve dişe diş bir mücadeleyi ertelemeksizin topyekun vermeye hazır olmalıdır. Vahşi kapitalizm bize meydan okuyor. Sınıfın yeni bileşimi sahaya.
Sendika.Org/ Ankara