Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul’un su sorunlarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi: Tasarruf çağrısıyla susuzluk çözülmez, İstanbul’a su taşınan Melen ve Sakarya, ihtiyacı karşılamaktan uzak, üstelik kirli sular, kokuya neden oluyorlar. Kanserojen riski olan suyu inceletiyoruz
Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul’un su sorunlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi: Tasarruf çağrısıyla susuzluk çözülmez, İstanbul’a su taşınan Melen ve Sakarya, ihtiyacı karşılamaktan uzak, üstelik kirli sular, kokuya neden oluyorlar. Kanserojen riski olan suyu inceletiyoruz
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi dün (22 Temmuz) İstanbul’un su sorunlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Şube Başkanı Emine Girgin, Şube Sekreteri Cevahir Efe Akçelik, Su ve Atıksu Komisyonu üyeleri Selahattin Beyaz ve Ahmet Dursun Kahraman, susuzluk riski, Melen ve Sakarya projeleri, şebeke suyunda yaşanan koku problemi ve çözüm önerilerine ilişkin tespitlerini paylaştı.
Açıklamada, İstanbul halkının en temel ihtiyaç maddesi olan suya ulaşamama tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtilerek kişi başına su tüketim miktarı sağlıklı yaşam için gerekli standartların altında olduğu halde su tasarrufu çağrısı yapıldığına, susuzluk probleminin tasarrufla çözüleceğinin ümit edildiğine dikkat çekildi.
Susuzluğa çözüm olarak sunulan Melen hattı ile taşınan su miktarının İstanbul’daki ihtiyacı karşılayabilecek kapasitede olmadığı, üstelik Melen’i besleyen çaylar üzerinde yer alan arıtma tesisi ve çöp döküm alanlarının su kalitesini etkilediği belirtildi. Benzer biçimde Sakarya’nın da arıtılmamış atıksularla beslendiği, İSKİ’nin mevcut su arıtma tesisleri ile bu sularına artırılmasının mümkün olmadığı açıklandı.
Suların kokması üzerine İSKİ’nin yaptığı açıklamanın halkı tatmin etmediği, hiç bir analiz sonucunun kamuoyu ile paylaşılmadığı hatırlatılarak Oda olarak İstanbul’a verilen şebeke sularından numuneler alındığı, kansorejen etkiye sahip THM değerlerinin öğrenilmek üzere yurtdışına gönderildiği, gelecek sonuçlarla ilgili olarak kamuoyunun bilgilendirileceği ifade edildi.
Basın açıklamasından başlıklar şöyle:
Su tüketimi standartların altında hala “tasarruf” isteniyor
İstanbul halkı, en temel ihtiyaç maddesi olan suya ulaşamama tehlikesi ile karşı karşıya. Barajlarda 2007-2008 yıllarında yaşanan kuraklık döneminin dahi çok altında su var, İSKİ’nin verilerine göre de geçen yıl temmuz ayında %74,71 olan barajlardaki doluluk oranı %20,08’e kadar gerilemiş vaziyette.
Susuzluk bu kadar yaklaşmışken su tasarrufu önerilmekte, tasarruflu su kullanımı ile susuzluk probleminin çözüleceği ümit edilmekte. Kişisel ihtiyaçların sağlıklı bir şekilde giderilebilmesi için kişi başına su tüketim miktarı günlük 200-250 litre olması beklenirken, İstanbul’da kişi başına su tüketim miktarı 144 litre civarında, sağlıklı yaşam için gerekli standartların altında.
İSKİ taşıdığı suyu yolda kaybediyor
İstanbul’da su kayıpları %30’larda seyretmekte. Su, iletim hatlarındaki kaçaklardan boşa akıp gitmekte. Bu kayıp miktarı, Melen’in en verimli olduğu dönemde günlük alınacak su miktarından ya da Sakarya’dan Melen hattına verilen su miktarından daha fazla. Su kayıplarının önüne geçecek projeler geliştirmek yerine yüksek maliyetli projelerle başka bölgelerden İstanbul’a su getirilmekte. Bu kayıpların diğer ekonomik boyutu ise günde 3.480.000 liranın, yılda ise 1.270.200.000 liranın boşa akıp gitmesi.
Melen sorunu çözemez
Çözüm olarak sunulan Melen hattı ile taşınan su miktarı İstanbul’da ihtiyaç duyulan suyun üçte birini bile karşılayabilecek kapasitede değil. 2071’e kadar İstanbul’un sigortası olarak gösterilen Melen’in İstanbul’un su sorununu çözemeyeceği ortaya çıkınca Sakarya’dan Melen hattına su verilmeye başlanmıştır. Desteğini bilimsel verilerden ve gerçeklerden almayan öngörüler ile yapılan planlar bu denli boşa çıkmışken hala her fırsatta yetkililer tarafından İstanbul’un 2040’a kadar su sorunu yaşamayacağı ifade edilmektedir.
İSKİ arıtma tesisleri kirliliği gideremiyor
Melen’i besleyen çaylar üzerinde yer alan atıksu arıtma tesisi ve çöp döküm alanları su kalitesini etkileyen önemli kirlilik kaynakları. Melen’den alınan su İstanbul’daki içmesuyu arıtma tesislerinde arıtmaya tabi tutulmakta. Ancak İSKİ’ye ait mevcut içmesuyu arıtma tesisleri organik madde, azot, fosfor, ağır metal gibi kirlilikleri gidermek üzere tasarlanıp işletilmediğinden, bu kirliliklerin suda kalma ihtimali yüksek. Bu durum İstanbul halkının sağlığını tehdit etmekte.
Sakarya Nehri de ağır metal kirliliği fazla olan ve endüstriyel atıksular ile kirlenmiş bir havza. Ankara, Eskişehir, Sakarya ve 824 km boyunca nehir kenarında bulunan ilçeler atıksularını arıtarak, kimi ilçeler ve organize sanayi bölgeleri ise arıtmadan doğrudan Sakarya nehrine veriyor, İSKİ evsel, endüstriyel ve tarım kaynaklı kirleticilere maruz kalmış bu suları çekerek İstanbul’a aktarıyor.
İstanbullular komşu illerin atıksuyuna muhtaç bırakıldı
Aşırı yapılaşma, trafik, kirli hava ile yaşam kalitesi düşen İstanbullular komşu illerin atıksuyuna muhtaç bırakıldı.
Son dönemde yaşanan koku problemi üzerine İSKİ’nin yaptığı açıklama halkı tatmin etmedi, hiç bir analiz sonuçları kamuoyu ile paylaşılmadı.
Suda kokuya sebep olan MIB ve Geosmin maddelerinin kış aylarından bu güne artmakta olduğu İSKİ raporlarında da görülmekte. Sıcaklığın artması ve su çekilen kotun düşmesi etkisi ile su içerisinde kokuya neden olan organik maddelerin artması, kanserojen etkiye sahip THM bileşiklerinin de oluşması riskini barındırmakta. Klorlama işlemi öncesinde su içinde bulunan organik maddelerin arıtılmamış olması, kanserojen olarak bilinen klorlu organik bileşiklerin oluşması ile sonuçlanabilir.
İstanbul’a temiz su sağlayan içme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde Sakarya ve Melen suyuna hazırlık yapılmadığı, mevcut tesisler ile bu suların arıtılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakta. Çünkü mevcut su arıtma tesisleri organik madde giderimi amacı ile tasarlanmamış ve Sakarya ve Melen suyu ile gelen organik yükü arıtabilecek ünitelere sahip değil. Mevcut tesisler ile organik kirliliğe sahip suların arıtılmaya çalışılması, İstanbul’da halkı sağlığını tehlikeye atmakta.
Rant projelerinden derhal vazgeçilmeli
İstanbul için acil ekosistem koruma planı yapılmalı, göze çarpan her toprak parçası rant uğruna inşaata açılmaktan vazgeçilmelidir. Şebeke su kayıpları en aza indirilmelidir. Halkın cebinden çıkan su paraları uzak bölgelerden kirli suların taşınması için değil kayıpların önlenmesi gibi daha makul yatırımlar için kullanılmalıdır.
Sürekli söylenen kuraklığa karşı alınan önlemler, planlar acil olarak kamuoyuyla paylaşılmalı ve orman alanları, su havzalarını yok edecek, yer altı suyu kaynaklarını tüketecek 3.Köprü, 3.Havalimanı gibi rant projelerinden derhal vazgeçmelidir.
Sendika.Org