Alakır’da HES’lere kapıyı kapatan Danıştay kararını Koruma Kurulu tanımıyor. Kurul, bölgenin sit alanı olup olmadığına karar verme yetkisini yargıda değil kendisinde gördü
Antalya Alakır’da HES’lere kapıyı kapatan Danıştay kararını Koruma Kurulu tanımıyor. Kurul, bölgenin sit alanı olup olmadığına karar verme yetkisini yargıda değil kendisinde gördü. Karar için rapor hazırlayacağı 1 yıl, HES’lere fırsat tanıyacak
Antalya’da Alakır Vadisi’nde 4’ü tamamlanmış 4’ü ise planlama aşamasında olan 8 HES projesine karşı yürütülen mücadelede Danıştay 14. Daire, vadinin 1. derecede doğal sit alanı olması yönünde karar vermiş böylece bölgede HES’lere kapılar kapanmıştı. Birgün’den Olgu Kundakçı’nın haberine göre, önceki gün toplanan Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, mahkeme kararını tanımadı, vadinin sit alanı ilan edilmesi için kendileri ekolojik rapor hazırlamaya karar verdi.
Bu karara gerekçe olarak ise 2013 yılında yürürlüğe giren “Korunan Alanların Tespit ve Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik” gösterildi. Yönetmeliğe göre doğal sit ilanıyla ilgili taleplerde ardışık dört mevsim ekolojik temelli bilimsel araştırmayla koruma statüsünün belirlenmesi öngörülüyor.
“Danıştay’ın sit alanı ilanı talep değil, yargı kararı”
Koruma Kurulu’nun kararının hukuken kabul edilemez olduğunu belirten Avukat Aynur Rüzgar Gökçe, Danıştay kararının sit alanı için bir talep değil bir yargı kararı olduğunu ve gerekçe gösterilen yönetmelik kapsamında değerlendirilemeyeceğini söyledi. Gökçe, “Danıştay kararı, sit ilanın uygulanması için idareye bir emirdir. Ancak Koruma Kurulu bu mahkeme kararını bir talepmiş, bir ihbar başvurusuymuş gibi değerlendirerek sit ilanı için ekolojik temelli bilimsel araştırmanın beklenmesine karar verdi. Bir mahkeme kararının bir talep olarak değerlendirilmesi hukukta görülmüş bir şey değil. Davada taraf olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı mahkeme kararını tartışarak idarenin iş ve eylemini yargı kararının üzerinde tutmuş oluyor” dedi.
Alakır Vadisi’nin 1. derece sit olması yönündeki idare mahkemesinin kararının 2012’de verildiğini hatırlatan Gökçe, karardan bir yıl sonra çıkan bir yönetmeliğe dayanarak sit kararı için ekolojik çalışmanın tamamlanmasının beklenmesi ayrıca hukuksuz olduğunu da ifade etti.
“1 yıl sonra vadi sit statüsünü kaybedecek”
Ekolojik çalışmanın yapılacağı bir yıl içinde bölgedeki HES projelerinin faaliyetlerine devam ederek vadideki tahribatın hızlanacağını belirten Gökçe, “Alakır’da proje aşamasında olan Dereköy HES, bugün sit kararı verilmiş olsaydı, inşaata başlamayacaktı. Belki bir yıl sonra oradaki ekolojik denge bozulacak ve vadi sit statüsünü kaybedecek” dedi. Gökçe, mahkeme kararını hiçe sayan kararla ilgili hukuki yollara başvurulacağını da ifade etti.
Ne olmuştu?
Alakır’da Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23 Şubat 2010 tarihli bölgenin doğal SİT alanı olmadığı kararını bölge halkınca mahkemeye taşınmış projelerin iptali ile yürütmesinin durdurulmasını istemişti.
Yerel mahkemenin Alakır nehrinin doğduğu yerden denize döküldüğü yere kadar tamamıyla birinci derecede doğal SİT alanı ilan eden kararı Danıştay tarafından da onaylanmıştı. Kumluca’da doğduğu Dereköy’den denize döküldüğü alana kadar 70 kilometre boyunca Alakır Vadisi’ni besleyen alanın birinci derecede SİT alanı olduğuna ilişkin karar ile bölgede HES’lere kapılar kapanmıştı.
Sendika.Org