Haziran ayından bu yana birlik ve dayanışma içinde verdiğimiz büyük mücadelede doğayı ve kenti savunan tüm yaşam savunucularını meydanımıza, Taksim’e çağırıyoruz
Haziran ayından bu yana birlik ve dayanışma içinde verdiğimiz büyük mücadelede doğayı ve kenti savunan tüm yaşam savunucularını meydanımıza, Taksim’e çağırıyoruz
Haziran İsyanı’nın ardından İstanbul’un yağmalanmasına karşı mücadele edenlerin forumların ve kent hakkı mücadelesi verenlerin kurduğu, 3. Köprü, 3. Havalimanı ve AKP’nin bilimum çılgın projelerine karşı mücadele eden Kuzey Ormanları Savunması 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na çağırıyor:
Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim:
Kenti ve doğayı yağmalamaktan başka yol bilmediler;
İktidar hırsıyla ve kibirle İstanbul’un akciğerlerini paramparça ettiler;
İstanbul’un kuzeyindeki son ormanları, son su havzalarını üç-beş hırsızın av alanına çevirdiler;
İnşaat işçilerini yağmacı şirketlerin iş güvenliği olmayan şantiyelerinde, enerji tesislerinde iş cinayetlerine kurban ettiler…akar suyun,
mevye çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.Yer altı sularını kurutarak, su havzalarını yapılaşmaya açıp kirleterek, suyu özelleştirerekMarmara bölgesini büyük bir susuzluğa mahkum ettiler;
Halkın suyu ve toprağı kullanma hakkını; temiz içme suyuna ve güvenli gıda kaynaklarınaulaşma hakkını gasp ettiler;3. Köprü, 3. Havalimanı, Yeni İstanbul gibi mega yağma projeleriyle, maden ocaklarıyla, tarım alanlarımızı ekilip biçilemez, orman köylülerini köylerinde barınamaz hale getirdiler;
Yüzbinlerce ağacı katledip, binlerce canlıyı yuvasından ettiler ve gördükleri her ağacın üstüne beton döktüler;
Kuzey Ormanlarını ve tüm orman varlıklarımızı yağmalatmak için olağanüstü yasalar, yönetmelikler çıkarttılar;
Kent içi koruluk alanlarımıza, bostanlarımıza, parklarımıza, her türlü yeşil alana paranın beton uygarlığı adına göz diktiler;
İstanbul halkını beton bir cehennemde yaşamaya, çocuklarımızı doğadan yoksun bir hayata mahkum ettiler;
İstanbul halkını pahalı karayolu politikalarıyla kirli ve boğucu bir trafik cehennemine mahkum ettiler;
Gencecik fidanlarımızı katledip İstanbul halkının doğayla barışık bir yaşam talebini zorbalıkla bastırmaya, meydanlarını elinden almaya çalıştılar.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
– çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.Biz yaşam savunucuları bu 1 Mayıs’ta yaşamı katledenlere karşı ormanlarımızı, su havzalarımızı, korularımızı, parklarımızı, sokaklarımızı, meydanlarımızı, haklarımızısavunmaya devam edeceğiz.
Cehenneme dönüştürülen Kuzey Ormanlarının, yok edilen suların, katledilen ağaçların, ürkütülen canlıların, güvencesizleştirilen köylülerin, kurban edilen işçilerin hesabını sormak; insanın, börtü böceğin, umudun, akarsuyun, meyve çağındaki ağacın, serpilip gelişen hayatın hakkını savunmak, doğayla barışık bir yaşam umudunu büyütmek için tüm yasaklara ve zorbalıklara karşı, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndayız.
Haziran ayından bu yana birlik ve dayanışma içinde verdiğimiz büyük mücadelede doğayı ve kenti savunan tüm yaşam savunucularını meydanımıza, Taksim’e çağırıyoruz:
Dolaşsın diye en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet!
Sendika.Org