“Kan ter içinde bir emekçinin, doğal düşmanı polisle çatıştığını gördüğümde hangi tarafı tuttuğumu söylememe gerek yok.” George Orwell’ın bu sözünün altına ben de gözlerimi açıp bu dünyayı tanımaya başladığım gün imzamı attım, safımı tuttum. Bu söz şunu da içeriyor benim için: İşçilerin bir fabrikada patrona karşı direndiğini gördüğümde, hangi tarafı tuttuğumu söylememe gerek yok. Tuttuğum […]
“Kan ter içinde bir emekçinin, doğal düşmanı polisle çatıştığını gördüğümde hangi tarafı tuttuğumu söylememe gerek yok.” George Orwell’ın bu sözünün altına ben de gözlerimi açıp bu dünyayı tanımaya başladığım gün imzamı attım, safımı tuttum. Bu söz şunu da içeriyor benim için: İşçilerin bir fabrikada patrona karşı direndiğini gördüğümde, hangi tarafı tuttuğumu söylememe gerek yok. Tuttuğum taraf bellidir. Nedenini hiç sormadan hem de! Bu bir sınıf meselesidir çünkü.
Greif işçilerinin direnişini ilk günden beri destekledim, hala da destekliyorum. Yarın da destekleyeceğim. Nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, yerim Greif işçilerinin yanıdır. Bu noktada, “Ama…” diye başlayan bir cümle kurmam.
Direniş çetin bir iş. Ve sınıfın kendi iç çatışmalarını, çelişkilerini ertelemesi gereken günlerdir direniş günleri. Yürek işi olduğu kadar akıl işidir de direnmek. İşimiz, aşımız için, çocuklarımız için. Güzel yarınlar için… Eleştiriye evet, deşifreye evet, tecrite evet. Ama şiddet neden? Hor baktık mı karıncaya… Kırdık mı kanadını serçenin…
Yaşasın Greif işçilerinin haklı direnişi.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.