Konser meydanını dolduran yüz binlerce insanın yüzünde, on aydır devam eden Gezi Direnişi’nden gelme kendine güven ve kararlılık okunuyordu Grup Yorum’un geleneksel hale getirdiği “Bağımsız Türkiye” başlıklı ücretsiz halk konserlerinin dördüncüsü 13 Nisan 2014’te gerçekleşti. Konserin bu yılki ana teması Haziran Direnişi üzerine kuruluydu ve çoluk çocuklu ailelerle, yaşlı genç her kesimden insan halk konserinin […]
Konser meydanını dolduran yüz binlerce insanın yüzünde, on aydır devam eden Gezi Direnişi’nden gelme kendine güven ve kararlılık okunuyordu
Grup Yorum’un geleneksel hale getirdiği “Bağımsız Türkiye” başlıklı ücretsiz halk konserlerinin dördüncüsü 13 Nisan 2014’te gerçekleşti. Konserin bu yılki ana teması Haziran Direnişi üzerine kuruluydu ve çoluk çocuklu ailelerle, yaşlı genç her kesimden insan halk konserinin gerçekleştiği Bakırköy Pazar Alanın’da, Gezi Direnişinden gelen ekmek, adalet ve özgürlük inancıyla örülü coşkulu bir gün daha yaşadı. Yüz binlerce emekçi, hırsızlık olduğu kadar yolsuzluk, yolsuzluk olduğu kadar arsızlık düzenine karşı duruşlarını bu günde türküler, marşlar söyleyip, halay çekerek gösterdiler.
Grup Yorum sahne almadan önce sahneyi Karadeniz’den, Ege’den, Ortadoğu’dan esintiler sunan halk dansları toplulukları doldurmuştu. Yorum, konsere geçen Haziran İsyanı’nı ve direniş şehitlerini anlatan bir mizansenle başladı. Mizansenin bitiminde sahneye inen büyük bir perdede Abdocan, Ethem, Ali İsmail, Medeni, Ahmet, Hasan Ferit ve Berkin umudumuzun sembolü olarak bir kez daha yüzlerini bizlere çevirip halkla kucaklaştı. Hayalleri vardı satılmayan, kutularla ölçülmeyen. Hayalleri gökyüzü kadar engin ve gökyüzü kadar özgürlük direnci yüklü oğullarımız… Konserin ruhu onların, onların ruhu halkın konseri gibiydi.
Haziran İsyanı’nın şehitleri çizgilerle halkın ortasına indiklerinde geleceğe dönük gözlerinde “Bu Daha Başlangıç” mesajı okunuyordu. Ve ardından Grup Yorum “Gayrı dur durak yok yoldaşlar” dedi. Tempolu bu marşa, alanı dolduran yüz binlerce kişi de aynı tempoyla gönülden eşlik etti. Ardından Yorum konserlerinin gözde parçası “Uğurlama” geldi.
Yorum, “Oğula Ağıt”ı söylerken de akıllarda ve bilinçte yakın geçmişteki direnişimizin sekiz oğlu ve onları doğuran anaları vardı. Bu parçadan sonra oyuncu Fırat Tanış, Pablo Neruda’nın “Bir ceza istiyorum” şiirini adalet talebimize özel vurgu yapan bir edayla dilendirdi. Şiirin bitiminde gökyüzüne sahneden salınan kırmızı balonlar Merter’e doğru uçuştuğunda onları karşı taraftan kırmızı-mavi büyük bir uçurtma karşılarken Grup Yorum’un yeni bestesi “Uyan Berkin” çalmaya başladı.
Günümüz direnişinin bir dünü Kızıldere’si, Mahir’i vardı. “Direnişçilerin Cevabı” barkovizyonda beliren Che’nin, Mahirlerin, Denizlerin zalimlere karşı mücadelesinde saklıydı. Konserin ana teması Gezi Direnişi olunca her soluk, Haziran’a dönüştü. “Haziran’da Ölmek Zor” parçası da yine o günler için geldi.
“Van Üşüyor”u seslendirmek için Grup Yorum’la birlikte sahnede Ayla Yılmaz, Selçuk Balcı, Menderes Samancılar, İsmail Demircioğlu, Tolga Sağ, Cengiz Özkan, Adile Yadırgı, İbrahim Karaca ve daha birçok sanatçı yer aldı. Van’da devletin depremzedelere karşı tutumuna karşı Anadolu Konteynır Evlerinde direnen 46 aile adına Ali de sahneye gelenler arasındaydı. Ali, Van’daki direnişçilere destek olanlara teşekkür edip, devamını beklediklerini belirtti.
Yılmaz Çelik, Tolga Sağ, Cengiz Özkan’ın söylediği “Dünyanın üzerinde kurulu direk” türküsüne “İşçi Korosu” da eşlik etti. İşçi Korosu’nun yer aldığı sahnedeki çağrı 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak üzerineydi. Sonrasında davullar, Köroğlu’nun Bolu Beyi’ne isyan çağrısını dağlardan sahneye indirircesine gümbürdedi. “Köroğlu” türküsüne böylece çok sayıda davul eşlik etmiş oldu.
Grup Yorum’un bir de Gezi Direnişi’ne yönelik devlet zulmünü konu alan rock tarzı yeni bestesinin nakaratına, Yorum solistinin “Tayyibe gönderme” dediği şekilde “ooooo” “nananananana” seslerine büyük halk korosu eşlik etti.
Konsere değişik ülkelerden katılan konuklar da vardı. Ellerinde “Yaşasın Enternasyonalizm” yazılı pankartla sahneye çıktılar. “Hasta Siempre” enternasyonal dayanışmanın önemli sembolü Che Guevara anısına konuklarla birlikte söylendi. Emperyalist saldırganlığa karşı üç yıldır direnen Suriye halkının direnişine de selam gönderilen konserde ezilen halkların ortak düşmanı ABD’ye karşı “Amerika Defol” parçası seslendirildi.
Beşik Halk Dansları Topluluğu, toprağı ve ürünü üzerindeki baskılar karşısında var olma mücadelesi veren ezilen köylülüğün halini anlatan folklorik bir mizansenle sahne aldı. Soygunun sembolü haline gelen ayakkabı kutusu ise mizansenin olmazsa olmazlarındandı.
Xusayne Ömeri kendi grubuyla birlikte Kürtçe bir ağıt ve ardından halay havasında yine Kürtçe bir parça söyledi. Ardından Grup Yorum’un kendi halay parçaları geldi. “Dağlara Gel” türküsü çaldığında halayın coşkusu iyice arttı.
“Bu Daha Başlangıç” denilip, hemen arkasından “Gayrı dur durak yoldaşlar” marşıyla başlayan Grup Yorum konseri Çav Bella ile sona erdi. Konser meydanını dolduran yüz binlerce insanın yüzünde, on aydır şu veya bu boyutta devam eden Gezi Direnişi’nden gelme kendine güveni ve kararlılığı okunuyordu. Evet, meydanda olan bir konserdi. Ama konserden ötesi zulüm ve zorbalığa karşı halkın ekmek, adalet, özgürlük gibi hakları olduğunun da yankısıydı.
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.