Antalya Finike’de ÇED raporu olmadan taş ocağı açan Bartu Mermer, ağaçları kesti, köyü toza boğdu. Ruhsatının iptali için dava açılınca da “ticaretim engelleniyor” diyerek tazminat istedi.
Antalya Finike’de ÇED raporu olmadan taş ocağı açan Bartu Mermer, ağaçları kesti, köyü toza boğdu. Ruhsatının iptali için dava açılınca da “Ticaretim engelleniyor” diyerek tazminat istedi.
Taraf’tan Billur Özgül’ün haberine göre, Finike Taş Ocakları ile Mücadele Platformu Sözcüsü Ali Ulvi Büyüknohutçu, Antalya-Finike Alacadağ Köyü’nde bulunan Bartu Mermer’e ait taş ocağına ruhsat iptali istemiyle dava açtı. Bölge halkı olarak hem taş ocakları için ardıç ve sedir ağaçlarının kesilmesinden hem de çevreye yayılan tozlardan şikayetçilerdi.
Büyüknohutçu, yerleşim merkezine en yakın Bartu Mermer’e ait taş ocağının ruhsat iptali için dava açarken sağanak yağmurlarda köyün içine su ile beraber taş basmasına neden oldukları, ocaklardan kalkan tozların köylülerin sağlığını tehdit ettiği ve gürültü kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle de diğer taş ocakları ile ilgili suç duyurusunda bulundu.
Köylüyle görüşülmedi
Ancak Bartu Mermer de boş durmadı, ticareti engellediği gerekçesiyle Büyüknohutçu hakkında 100 bin liralık tazminat davası açtı. Büyüknohutçu davayla ilgili şunları aktardı: “Sosyal medyada yaptığım paylaşımlar ve basında bu konu ile ilgili çıkan haberlerin ticaretlerini engellediği gerekçesiyle tazminat davası açtılar. Bu davanın içerisinde “En çevreci Başbakan’a armağanımdır” ismiyle hazırladığım ve Youtube’a yüklediğim taş ocaklarının çevreye verdiği tahribatı gözler önüne seren video da yer alıyor. Bu davaya konu olan ruhsat iptal davalarını açarken Anayasa’nın 56. maddesinin bana verdiği bir yükümlülüğü kullandım. Bu maddede çok açık bir şekilde ‘her vatandaş çevreyi korumakla görevlidir’ der. Ben bu ödevimi yerine getirdim.”
Açtığı ruhsat iptali davasının bir yıldır sürdüğünü ifade eden Ali Ulvi Büyüknohutçu, “Antalya Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ‘ÇED raporu gerekli değildir’ raporu verdi. Bu raporu hazırlarken hiçbir şekilde burada yaşayan köylüyle görüşülmedi. Şimdi mahkeme hem Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan hem da taş ocağından ‘ÇED gerekli değildir’ raporlarını istiyor. Ama bu raporlar halkla görüşülmeden eksik olarak verildiği için bu belgeleri mahkemeye teslim edemiyorlar” dedi.
Sendika.Org