Reklam kim tarafından hazırlanmış bilmiyorum. Tarz MHP tarzı, üstten, emreden, sorgulatmayan bir tarz. Tam da ülkücü reislere uygun bir tarz, aynen Kılıçdaroğlu’nun sağ elindeki bozkurt gibi kötü, eğreti, rahatsız edici.

Mansur Yavaş’ın “tatava yapma bas geç” reklam filmini izleyince şaşırmadım aslında.

Şaşırmadım ama öfkelendim. Şaşırmadım ama üzüldüm.

Öfkem CHP üst yönetiminin ve bağnaz Mansurcuların küstahlığına. Üzülmem AKP’den kurtulma pahasına denize düşüp yılana sarılır gibi “ÇARESİZLİKTEN” ülkücü adaya bel bağlayanların içinde bulunduğu duruma. Somut olarak: Gazi Üniversitesi’nde küpe taktığı için ülkücülerden dayak yiyen, MHP’nin AKP kadar dinci olduğunu bildiği halde en laik haliyle “ya Allah bismillah” diyenlerden medet umup, yanı başındakine tatava yapma diyen, kendi halindeki CHP seçmeni gencin içine sürüklendiği umutsuzluğa üzülüyorum!

Reklam kim tarafından hazırlanmış bilmiyorum. Tarz MHP tarzı, üstten, emreden, sorgulatmayan bir tarz. Tam da ülkücü reislere uygun bir tarz, aynen Kılıçdaroğlu’nun sağ elindeki bozkurt gibi kötü, eğreti, rahatsız edici.

Tatava yapma demeye çok önceden başladı aslında, önce kendi örgütü içinde Mansur’a itiraz edenlere tatava yapma dedi. Sonra seçmene tatava yapma dedi. Şimdi de reklamını çekmiş herkese tatava yapma diyor. Tatava etmek ne demek biliyor musunuz? Kafa ütülemek demek, boş konuşmak demek. Kim tatava etmeyecek? Solcular tatava etmeyecek, yani boş konuşmayacak, kafa ütülemeyecek.

Burada Mansur’un faşistliğinden bahsetmeyeceğim, yok, herkes biliyor Mansur’un ülkücülüğünü, tatava yapmayacağım. Ama hakikaten cevabını merak ettiğim sorular var. CHP kurmaylarına, seçmenlerine ve tatava yapma diyen herkese sormak istediğim sorular bunlar:

1) AKP gitsin de yerine kim gelirse gelsin demenin ardından, olası bir AKP-dışı senaryoya dair bir planınız var mı?

2) Cemaatin AKP’ye ne hayrı dokunmuş ki size bir hayrı dokunsun?

3) Cemaatin tüm psikolojik harp taktiklerini adım adım izliyoruz, bir yandan fuatavni, bir yandan haramzadeler, bir yandan iddialar, spekülasyonlar ve adım adım AKP’yi çözülmeye iten iç huzursuzluk hareketi; beni kaygılandırıyor. ABD’nin de desteklediği bir projeye sol namına atlarken içiniz rahat mı?

4) ABD-Cemaat koalisyonu AVM’lere karşı ağaçları savunan, faşizme karşı özgürlüğü savunan, eşitliği savunan, kardeşliği savunan bir topluluğa fırsat tanır mı?

5) Bunca insan öldü, yaralandı, tutuklandı, dayak yedi. Demokrasiyi savunmak için gövdesini koydu ortaya. Bunun için miydi?

6) Rüzgar soldan eserken, sokaklar bizimken, toplumsal muhalefetin bu potansiyelini sağcı bir projenin hizmetine sunmak bir tek sosyalistlere mi ahmakça geliyor?

7) CHP’nin kesin olarak alacağı yerlerde bile sağcı isimleri aday olarak göstermesinin sebebi ne?

8) Demirel CHP içinde siyaset yürütüyor ve pek çok kritik isim Demirel kontenjanıyla belirleniyor, sağcılığı ile nam salmış bu adamın gücü nereden geliyor?

Bir de tatava yapmacılara bir bonus soru, siyaseten bir değeri var mı bilmiyorum ama hakikaten merak ediyorum konu ile bir miktar alakasız ama yine de sorayım:

9) Etrafta dolaşıp duruyor, AKP karşısındaki en güçlü adaya oy verme taktiği üzerine yazılar. Listeler halinde de yayınlanıyor. Yozgat’ta MHP’ye, İzmir’de CHP’ye oy verin vs şeklinde. Neden mesela bu mantıkla Urfa’da BDP’ye oy vermeyelim? Yoksa şimdiden böldünüz ülkeyi de haberimiz mi yok?

Son söz: Ülkenin geleceğinin şekillendiği bir dönemdeyiz. Tatava yapacağız, alışsanız iyi olacak. Gayet kendimden emin olarak söylüyorum ki, barikatlarda yan yana olduğumuz ve bu süreçte bize tatava yapma diyenler, çok değil kısa bir süre sonra özür dileyip bizim tatavalarımıza ihtiyaç duyacaksınız. Bunu küstahlık olarak algılamayın, siz duygularınızla biz mantığımızla hareket ediyoruz. Bu mantıkla ben oyumu Ankara’da tatava yapa yapa Kaya Güvenç’e vereceğim.