“Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya.” sloganı ile tanıdı bilmeyenler Ali İsmail Korkmaz’ı. Peki kimdi Ali İsmail Korkmaz? 18 Mart 1994 doğumlu Ali İsmail Korkmaz. Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisiydi. 2 Haziran’a bağlayan gece, polisler ve sivil vatandaşlar tarafından ara sokakta dövüldü. Kalktı sonra ayağa, ardından 2 defa daha polis ve siviller tarafından katledilmek istendi. Direndi, […]
“Daha 19 yaşında, düşlerinde özgür dünya.” sloganı ile tanıdı bilmeyenler Ali İsmail Korkmaz’ı. Peki kimdi Ali İsmail Korkmaz?
18 Mart 1994 doğumlu Ali İsmail Korkmaz. Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğrencisiydi. 2 Haziran’a bağlayan gece, polisler ve sivil vatandaşlar tarafından ara sokakta dövüldü. Kalktı sonra ayağa, ardından 2 defa daha polis ve siviller tarafından katledilmek istendi. Direndi, tekrar kalktı hastaneye gitti, önce Mavi hastane oradan tedavi edilmediği için tam 20 saat sonra başka bir hastaneye gitti ve beyin kanaması geçirdiği fark edildi. 28 günlük direniş başladı o gece, bizler için sokakta, Ali İsmail Korkmaz için komada. 10 Temmuz günü kendi direnişini bitirdi Ali İsmail. Bizler için ise direniş bitmedi, bitmeyecekti. Eğer komada iken bir şeyleri fark edebiliyor olsaydı, bizim yıkılmayacağımızı, bu direnişin bitmeyeceğinin de farkında olarak veda etmiştir bizlere.
Yaşasaydı bu gün 20 yaşına girecekti Ali İsmail. Evet, evet her cümlemizin sonunda Ali İsmail yazıyoruz. Kazınsın diye beyinlere, unutamasınlar diye, yedikleri lokma boğazlarına dizilsin diye. 19’unda özgür, adil ve eşit bir dünya istemiş bir gence ölümü nasıl yakıştırabildiniz ki!
Polis destan yazdı demişti birileri Gezi olaylarında. Ali İsmail Çanakkale şehitlerini anma gününde doğmuştu. Tarihten hiç ders almayanları, kanla beslenen insanların arasına açmıştı gözlerini. Tam da böyle anlamlı bir günde…
Şimdi biz denenmemiş tek yol barış kaldı diyenler, barışçıl çözüme giden yola adım atanlar, kin ve nefret ile anmıyoruz bu günü, kana susamıyoruz. Ali İsmail belgeselini izliyoruz, şiirler okuyoruz, türküler çalıyoruz, mumlar yakıyoruz, dilekler tutuyoruz gerçeklemesi umuduyla, biraz da yazıyoruz işte böyle içimizde kalanları. Vicdanlara sesleniyoruz. O son tekmeyi atan kişinin vicdanına sesleniyoruz!
Elbet bir bildiği var bu çocukların
Kolay değil öyle genç ölmek
Yeşil bir yaprak gibi yüreği
Koparıp ateşe atmak
Pek öyle kolay değil
Hem öyle bir ağaç ki şu yaşamak denilen şey
Her bahar yeniden yeniden tomurcuklanır da
Yalnız bir bahar çiçeklenir.
* Feray Erden
Karabük Üniversitesi Öğrenci Kolektifi
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.