Boşuna heveslenmeyin…
Başbakan Tayyip Erdoğan kararlı.
Yerel seçimlerden yani 30 Mart’tan önce Twitter açılmayacak.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Bu tip platformların tamamen kapatılması kanunen aslında mümkün değil” dese de…
Kanunu takan kim?
Başbakan için bu seçim ‘yerel’ değil ‘kader’ seçimi.
Ülkenin kaderini de partisi ve kendi kaderini de 30 Mart’ta sandıktan çıkacak sonuca bağladı.
Bu yüzden ‘Yedi Düvel’e karşı “İstiklal savaşı mücadelesi veriyoruz” diyor.

* * *

Aile Bakanı Ayşenur İslam geri durur mu?
Sandıklarda görev alacak partililere seslenirken “Uhud Savaşı’ndaki bir okçu gibi düşünün kendinizi ve oradan ayrılmayın” diyor.
Uhud?
Okçu?
Ne o küffara karşı savaşa çıktık da haberimiz mi yok?
Bu durumda; ili, ilçesi, beldesi için sandıkta oy kullandığını zanneden CHP, MHP, BDP ya da ‘cemaat’ Peygamber’e karşı savaş açan müşrikler mi oluyor?
Kendisi bile yaptığı benzetmenin vahametinin farkında ama öylesine kaptırmış ki engel olamıyor:
“Hilenin, alçaklığın en kötüsü, 30 Mart’ta sandık başında yapılacak, özellikle de oy verme işlemi tamamlandıktan sonra. İşte buradaki arkadaşlarımız, o hileyi bozacak olan kişilerdir. Şimdiden gazanız mübarek olsun arkadaşlar. Abarttığımı düşünmeyin, bu sözü söyleyip söylememeyi çok düşündüm, kalbimden geçeni söylüyorum, 30 Mart günü sandık kurulu üyelerinin, sandık kurulunda vazifeli olan herkesin görevi, Uhud’daki okçulardan daha az önemli değil.”

* * *

Vay anasına sayın seyirciler!
Biri televizyon kanalında reyting ve propaganda uğruna Hz. Peygamber’i kamyonete bindiriyor diğeri seçim sandığında görev yapacak partililere “Göreviniz, Uhud’daki okçulardan daha az önemli değil” diyor.
Hakikaten gazamız mübarek olsun!
Amerikan hükümeti boşuna yırtınıyor…
Neymiş efendim “Bu devirde internet sansürü, Twitter’ı yasaklamak 21. yüzyılda gerçekleşen bir kitap yakma eylemi”ymiş.
E olsun ne var!
Bir zamanlar kahraman savcımız Zekeriya Öz de Ahmet Şık’ın basılmamış kitabını toplatmamış mıydı?
Ayrıca referansları yanlış…
Türkiye’yi toplu kitap yakma ayinleri düzenleyen Nazi Almanyası ile kıyaslamak kimin haddine…
İlla kıyas yapacaksan İstiklal Savaşı’ndan, Uhud’da sandık başında bekleyen okçulardan örnek vereceksin. Başbakanımızdan sonra Aile Bakanımız da müşriklere savaş açtı, bizim ne işimiz olur kefere ile!

* * *

Ayrıca ne çabuk unuttuk:
“Türkiye; üç tarafı denizler, dört tarafı düşmanla çevrili bir ülke!”
Diyebilirsiniz ki o eski Türkiye’nin ezberiydi, burası Yeni Türkiye.
Amerika düşman, Avrupa düşman, İsrail düşman, Suriye düşman, Mısır düşman…
Aynı anda İsrail, İran, Irak ve Suudi Arabistan düşman.
Ne olacak canım; bu kadar kusur kadı kızında da olur.
Soyadı İslam olan Aile Bakanımız boşuna demiyor “Alçaklığın dibine vurulacak, her türlü kötülük yapılacak, pislik akacak” diye.
Biz hâlâ tutturmuşuz demokrasi-özgürlük, seçim-sandık, Twitter-miwitter!
Seçim değil ‘savaş’ bu.
“Ölmek var dönmek yok.”
Baksanıza Ayşenur İslam Hanım kalbinden geçeni söylüyor:
“Okçular yerlerinize. Şimdiden gazanız mübarek olsun arkadaşlar!”