3 yılı aşkın süredir Suriye’de gerçekleşen savaşta başta AKP hükümeti olmak üzere emperyalist ülkelerin Ortadoğu’da yaptığı savaş çığırtkanlığı ve rant hırsı insan yaşamının değerinden daha yüksek tutulmaktadır. İnsanlar katledilmekte ve yalnızlaştırılmaktadır. Hatay’ da cihatçı terörist gruplarına her türlü destek AKP hükümeti tarafından açıkça verilmekte; otomobiller, ambulanslar, tırlar dolusu silah, bomba, kimyasal vb. ölüm makineleri Hatay […]
3 yılı aşkın süredir Suriye’de gerçekleşen savaşta başta AKP hükümeti olmak üzere emperyalist ülkelerin Ortadoğu’da yaptığı savaş çığırtkanlığı ve rant hırsı insan yaşamının değerinden daha yüksek tutulmaktadır. İnsanlar katledilmekte ve yalnızlaştırılmaktadır. Hatay’ da cihatçı terörist gruplarına her türlü destek AKP hükümeti tarafından açıkça verilmekte; otomobiller, ambulanslar, tırlar dolusu silah, bomba, kimyasal vb. ölüm makineleri Hatay üzerinden cihatçı çetelere teslim edilmektedir. Antakya bu kirli savaşta adeta çetelerin mühimmat deposu olarak kullanılmaktadır.
Kendi çıkarları ve iktidar hırsı uğruna her şeyi yapmayı göze alan AKP hükümeti yakın geçmişte Hatay sınırındaki Keseb şehri ve Samandağ ilçesindeki Meydan Köyü saldırılarına ön ayak olmuştur. 11 Şubat 2013 tarihinde ise Cilvegözü’nde bomba yüklü aracın patlamasıyla 13 kişi, yine Cilvegözü sınır kapısının karşı tarafı olan Bab-el Hawa’da bombaların patlamasıyla 16 kişi yaşamını yitirmiştir. Aynı şekilde Ceylanpınar sınır hattında çıkan çatışmalar sırasında, sınırın öte tarafından gelen kurşunla 17 yaşındaki Mahsun Ertuğrul hayatını kaybetmiştir. Bu durum, Reyhanlı katliamının gerçekleşmesi ile beraber iyice tedirginliği arttırmıştır ve başta Hatay halkı olmak üzere bütün ülkede bir gerginlik havası yaratmaktadır.
AKP hükümetinin kirli dış politikası bu savaşta Hatay halkının gözden çıkarıldığının göstergesidir. Buna istinaden Harbiye halkının yol kapatma eylemleri olmuş ve ambulanslarla muhaliflerin Hatay’a tedaviye getirilmesi protesto edilmiştir.
AKP hükümeti kaybetmekte olduğu iktidarını muhafaza etmenin yolu olarak içeride ve dışarıda gerilim yükseltici, savaşçı politikalara yönelmektedir.
Suriye’den can havliyle kaçan insanların Türkiye’de çok zor koşullar altında yaşamaya çalışmaları da bu savaşın diğer bir acısıdır. Ülkelerinde geçirmek istedikleri hayatları ellerinden alınan insanlar özellikle İstanbul’da ucuz iş gücü olarak görülmekte, çocuklar okula devam edememektedir. Her köşe başında ellerinde pasaportları ile dilenmek zorunda bırakılan bu insanlar devamlı olarak sokak şiddetine maruz kalmaktadır. Bu insanların yaşam koşullarının bir an önce düzeltilmesi ve uygun şartların sağlanmasıyla ülkelerine gönderilmeleri gerekmektedir.
Son zamanlarda çıkan tapeler AKP hükümetinin, diktatörlüğünü devam ettirmesi uğruna ülkeyi karanlığa sürüklediği ve Kardeş Suriye halkları ile ülkeyi savaşa sokmak istediğinin delilidir. Suriye halklarının arasında yaratılmaya çalışan mezhepsel ve etnik ayrıştırmanın, AKP hükümetinin eliyle ve Başbakanın ayrıştırıcı söylemleriyle Türkiye’de de sıkça gündeme gelmesi söz konusudur. Bu davranış Başbakanın Reyhanlı Katliamından sonra ölen insanları mezhepleriyle ifade etmesinden net olarak anlaşılmıştır.
Bizler savaş ve asimilasyon karşıtı Arap Gençliği olarak AKP nin savaş ve kana dayalı politikasını biliyoruz. Bölgemizde yaratılmaya çalışılan mezhep çatışmasının da farkındayız. Sınırın öte tarafında akrabalarımızın ve diğer Suriye halklarının kaderi için AKP’nin savaş politikalarına, zulmüne, diktatörlüğüne, katliamlarına ve meşruluğunu yitirmiş iktidarlığına direneceğiz. Zenginliğimiz özgürlük, demokrasi ve kardeşliğe inanmamızdır. Kanlı ellerinizi kardeşliğin ve barışın anayurdu olan coğrafyamızdan çekin.
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
EMPERYALİZM YENİLECEK, DİRENEN HALKLAR KAZANACAK!
YEKFİ! LE’ LE-L HARB, NA3AM 3A-L SELEM!
ANKARA ARAP ALEVİ GENÇLİK MECLİSİ
İSTANBUL MİNNİNA FORUMU
ESKİŞEHİR ARAP ALEVİ MECLİSİ
MANİSA-İZMİR MİNNİNA GRUBU
MUĞLA’DAKİ HATAYLILAR
ADANA MİNNİNA FORUMU
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.