Genelkurmay Başbakanlığı, Balyoz ve Ergenekon gibi, TSK mensuplarının yargılandığı davalar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Hanefi Avcı ‘da Cemaat’i anlattığım kitapta yazılanları bugün Başbakan söylüyor diyerek kitap nedenhiyle cezasının kaldırılması için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu Suç duyurusunda, “TSK’nın muvazzaf ve emekli personelinin yargılandığı davalarda “TSK’yı hedef alacak şekilde suç delilleri üretildiği, davalarda görev yapan […]
Genelkurmay Başbakanlığı, Balyoz ve Ergenekon gibi, TSK mensuplarının yargılandığı davalar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Hanefi Avcı ‘da Cemaat’i anlattığım kitapta yazılanları bugün Başbakan söylüyor diyerek kitap nedenhiyle cezasının kaldırılması için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu
Suç duyurusunda, “TSK’nın muvazzaf ve emekli personelinin yargılandığı davalarda “TSK’yı hedef alacak şekilde suç delilleri üretildiği, davalarda görev yapan adli kolluk, savcı ve hakimlerin yargılamada savunmanın görüşlerini dikkate almadığı, suç delillerini manipüle ettiği” gibi suçlamalar yer aldı.
Hürriyet gazetesinin haberine göre Balyoz avukatlarından Haluk Pekşen, Genelkurmay Başkanlığı’ndan bugün kendilerini aradıklarını ve suç duyurusunda bulunulduğunu bildirdiklerini açıkladı. Genelkurmay kaynakları da, suç duyurusunda bulunulduğunu doğruladılar.
Avukat Pekşen, geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yasin Akdoğan’ın “milli orduya kumpas kuruldu” sözleri nedeniyle, Balyoz sanıkları adına Genelkurmay Başkanlığı’na dilekçe vermiş ve bu konuda suç duyurusunda bulunulmasını istemişti.
Pekşen’in verdiği bilgiye göre, Genelkurmay’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusunda, Balyoz ve Ergenekon gibi TSK’nın muvazzaf ve emekli personelinin yargılandığı davalarda “TSK’yı hedef alacak şekilde suç delilleri üretildiği, davalarda görev yapan adli kolluk, savcı ve hakimlerin yargılamada savunmanın görüşlerini dikkate almadığı, suç delillerini manipüle ettiği” gibi suçlamalar yer alıyor.
Hanefi Avcı cezasının kaldırılması için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu
“Devrimci Karargah” davası kapsamında hükmen tutuklu bulunan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, son günlerdeki gelişmeler üzerine “Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” adlı kitap nedeniyle hakkında verilen 2 kez devlet memurluğundan ihraç ve 6 kez meslekten men cezasının kaldırılması talebiyle İçişleri Bakanlığına başvurdu.
Avcı’nın avukatı Fidel Okan’ın verdiği dilekçede, Avcı’nın kitabında, “Türkiye Cumhuriyeti’nin karşı karşıya olduğu örgütsel tehlikeye 2010’da dikkati çektiği” savunuldu.
Avcı’nın, Fethullah Gülen ve “onun yönetimi altındaki cemaatin illegal yapılanması” hakkında 2010’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu, savcılığın ise “iddiaların somut bilgi ve belgelere dayanmadığı” gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına gerek olmadığına karar verdiği anımsatılan dilekçede, “O günün koşullarında ortada somut bir bilgi ve belge yok diyen savcılığın, bugünkü koşullarda aynı değerlendirmeyi yapma imkanı kalmamıştır. Çünkü müvekkilimizin kitabında ifade ettiği iddia ve beyanlar Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ile sabit hale gelmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Dilekçede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Son günlerde basın ve medyada yer alan haberler ve hükümete yönelik hukuka aykırı eylemler ve işlemler sonrasında yürütülen belgelendirmelerle oluşan yönetime yönelik kaos dikkate alındığında yapılan operasyonların hükümete yönelik gibi gözükmekle birlikte onun ötesinde devlet sistemini ele geçirme faaliyeti olduğu ve bunun illegal bir yapılanma içerisinde yürütüldüğü bizzat Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştır. Sayın Başbakan, bu operasyon süreci ile ilgili olarak devlet içerisinde devlet olma gayreti içerisinde olan bir örgütün varlığını artık bildiğini ve bunu ortaya çıkaracağını tüm ülkeye ilan etmiştir.”
“Avcı’nın, kitabı nedeniyle örgütün hışmına uğradığı, Devrimci Karargah adlı örgütle ilişkilendirildiği, bu süreçte örgütün medya ayağının akla hayale gelmeyen yayınlar yaptığı, boşalttığı makam odasında örgüte mensup militanlar tarafından konulan kasetler nedeniyle itibar suikastına uğradığı” savunulan dilekçede, İçişleri Bakanlığının da kitabı nedeniyle Avcı’ya 2 kez devlet memurluğundan ihraç, 6 kez meslekten men cezası verdiği belirtildi.
Dilekçede, “Verilen cezaların haksızlığı ve müvekkilimin haklılığı artık tespit ve tescil edilmiştir. Hanefi Avcı, hayatını onurla taşıdığı üniformasına adayan şerefli bir Türk polisidir. Başına gelecekleri bildiği ve bu durumu kitabında açıkça yazdığı halde devlet yönetimini uyarmak ve Türk milletine gerçekleri açıklamak amacıyla hayatını feda etmiştir. Bu kitap nedeniyle özgürlüğü kısıtlanmış, hiçbir suçu olmamasına rağmen esarete mahkum edilmiştir” denildi.
Dilekçede, Avcı’ya verilen devlet memurluğundan ihraç ve meslekten men cezalarının, son gelişmeler ve başta Başbakan olmak üzere üst düzey devlet adamlarınca yapılan açıklamalar nedeniyle fiilen yok hükmünde olduğu savunularak, “Avcı’ya verilen tüm disiplin cezalarının tekrar soruşturulması ve itibarının iadesi” istendi.
Kaynak: Birgün,Hürriyet