Türkiye tarafından yıldızı parlatılan İslami Cephe nasıl doğdu? IŞİD militanlarının Hatay’da yakalanan TIR ile ilgili iddiası…
Suriye’de El Kaide bağlantılı gruplar hangileri? Birbiriyle çatışan cihatçılar kim? Türkiye tarafından yıldızı parlatılan İslami Cephe nasıl doğdu? Tarafların yayınlarına İslami Cephe – IŞİD çatışması nasıl yansıyor? IŞİD militanlarının Hatay’da yakalanan TIR ile ilgili iddiası…
Suriye’deki iç savaş üçüncü yılını doldurmaya yaklaşırken silahlı muhalifler ülkenin kuzeyinde kendi aralarında iç savaşa giriştiler. Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ve İslami Cephe arasında çatışmalar sürerken, taraflara yakınlık gösteren farklı haber siteleri arasında da tam bir savaş yaşanıyor. İslami Cephe’ye yakın haber siteleri IŞİD’i ‘harici ve hain’ olmakla suçlarken, IŞİD’e yakın haber siteleri savaştıkları muhalif grupları ‘kafir ve laik çeteler’ olmakla suçluyor.
ÖSO zayıfladı
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Yüksek Askeri Konseyi’ne bağlı grupların da içinde bulunduğu altı örgüt 22 Kasım 2013 tarihinde birleşme kararı alarak İslami Cephe olarak hareket edeceklerini açıkladı. Bu ÖSO’nun etkisi önemli ölçüde azalttı.
İslami Cephe en büyük hedefinin “Esed rejimini düşürerek, İslami hukuka göre yönetilen bağımsız bir devlet kurmak” olduğunu açıklıyor. 6 Aralık tarihinde ise ÖSO’nun ana karargahı olan Bab el Hava’yı tek kurşun atmadan ele geçiren İslami Cephe, silahlı muhalefetin en önemli figürü olarak Suriye’de ön plana çıkmaya başladı.
Bu gelişmenin ardından ABD ve İngiltere Suriye’deki silahlı muhalefete askeri yardımları kestiklerini açıklarken, Türkiye ise sınırdaki ‘yeni’ komşusuna sınır kapısını kapattı.
İslami Cephe’nin ismi özellikle iki olayda öne çıktı: Birincisi, 1 Ocak’ta Hatay’da patlak veren “askeri mühimmat yüklü TIR” olayı; ikincisi ise 26 Kasım’da Suriye’de kaçırılan Milliyet foto-muhabiri Bünyamin Aygün’ün kurtarılması olayı.
Suriye’deki El Kaide bağlantılı gruplar
Silahlı gruplar arasında en dikkat çekenler El Kaide bağlantılı gruplar. Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Nusra Cephesi El Kaide’nin Suriye’de savaşan uzantıları.
El Nusra’nın öyküsü:
Irak bölgesinde 2003 yılında kurulan Irak İslam Devleti’ne Suriye’de faaliyet göstermesi planlanan bir örgüt kurması görevi veriliyor. Bu doğrultuda 2011 yılının ortalarında El Nusra Cephesi kuruluyor. Ocak 2012’de varlığını ilan eden El Nusra, ABD tarafından Aralık 2012’de terör listesine dahil edildi.
IŞİD’in öyküsü:
Nisan 2013’te Irak İslam Devleti’nin lideri Ebu Bekir el Bağdadi, El Nusra Cephesi’nin kendisine biat ettiğini söyleyerek Irak Şam İslam Devleti’ni (IŞİD) kurduklarını ilan etti. Fakat El Nusra’nın lideri Ebu Muhammed el Culani, bu iddiayı reddederek El Kaide lideri Ayman el Zevahiri’ye bağlılığını ilan etti. Zevahiri de IŞİD’i lağvettiğini ve Irak İslam Devleti olarak Irak’a dönmesini, Suriye’deki tek El Kaide bağlantılı grubun El Nusra Cephesi olduğunu açıklamasına karşın IŞİD hala Suriye’de aktif olarak savaşıyor. Ancak o tarihten bu yana El Nusra ve IŞİD ayrı hareket ediyor.
İslami Cephe – IŞİD arasında çatışmalar
İslam Cephesi komutanlarından olan ve ‘Ebu Reyan’ adıyla bilinen Hüseyin Süleyman’ın Aralık ayında kaçırılıp öldürülmesinden IŞİD sorumlu tutulurken 3 Ocak Cuma günü İslami Cephe – IŞİD arasında çatışmalar başladı.
İslami Cephe’ye yakın suriyehaberajansi.com sitesi, IŞİD’i, “İslami Cephe mensuplarını ve sulh için yanlarına giden şeriat imamlarını öldürmek, işkence yapmak, başka gruplar tarafından ele geçirilen bölgeleri ellerinden almak” ile suçlayan haberler yayımlıyor.
Sitede, bu durumdan El Nusra Cephesi’nin de hoşnut olmadığı ve IŞİD’in Nusra’ya da saldırarak militanlarını öldürdüğü belirtiliyor.
Bu durum karşısında El Nusra’nın da İslami Cephe ile birlikte hareket ederek IŞİD’e karşı savaştığı ve iki taraf arasında 6 Ocak itibariyle ‘10 maddelik anlaşma’ yapıldığı öne sürülüyor. Haber sitesi, IŞİD’in İran istihbaratı ve Esad yönetiminden destek aldığı iddialarına da yer veriyor.
“Kafir ve laik İslami Cephe”
IŞİD’e yakın Türkçe yayın yapan takvahaber.net ise haberlerinde İslami Cephe’yi “kafir ve laik çeteler” olmakla suçluyor. Ayrıca El Nusra Cephesi ile aralarında çatışmaların yaşanmadığını ve bu tür haberlerin ‘yalan’ olduğunu iddia ediyor.
Site, IŞİD’in saldırıları başlatmadığını belirterek karşı tarafı IŞİD mensuplarına saldırma ve işkence yapma ile suçluyor. IŞİD’le savaşan gruplar “CIA destekli’ olmakla suçlanırken, İslami Cephe’nin önemli bileşenlerinden Ahrar’uş Şam’ın IŞİD’e yönelik kasıtlı saldırılarının olduğu belirtiliyor.
Kaçırılıp öldürülen İslami Cephe komutanı Ebu Reyyan’la ilgili olarak “Adam doktor değildi, askerdi. Musab bin Umeyr Tugayı’nın kurucusuydu. Kendisinin mensubu olduğu aşiret ise devrimin şebbihaları olarak adlandırılan kişileri saklıyor ve şer’an yargılanmalarını ve şeriata boyun eğmelerini engelliyor. Bunlardan gafil olmamamız gerekir” diyerek, Reyyan’ın kaçırılma ve işkence ile değil iki grup arasında, belirtilen nedenler sonucu yaşanan çatışma sonrasında öldürüldüğünü iddia ediyor.
Nusra’dan IŞİD’e destek iddiası
takvahaber.net sitesi çatışma iddialarının aksine El Nusra Cephesi’nin IŞİD’e desteğini twitter hesapları üzerinden doğruladığını belirtiyor. Sitede Nusra’nın IŞİD’e yönelik tarihi bir çağrısından da söz ediliyor: “Nusret Cephesi son yaşanan olaylardan sonra Irak Şam İslam Devleti’ne Tanzimu’l-Kaideti’l-Cihâdi fî Bilâdi’ş-Şam (Şam Topraklarında el-Kaide Cihad Örgütü) adı altında birleşme çağrısı yaptı.”
TIR iddiası: “Demek ki silah bekliyorlarmış”
Sitenin 7 Ocak tarihli haberinde ise Türkiye’yi de ilgilendiren önemli bir iddiaya yer verilmiş. IŞİD mensubu bir Türk militanla yapıldığı iddia edilen röportajda, IŞİD’e saldırıların başladığı zamana (3 Ocak sonrası) dikkat çekilerek “Gerçi İslam Devleti’ndeki yetkili emirlerimiz, kafir devletlerin bunlara TIR’larla silah gönderdiğini ve bize bu sevkıyattan sonra saldırdıklarını fark ettiklerini söylediler. Demek ki silah bekliyorlarmış!” deniliyor.
Yeni örgüt: Mücahitler ordusu
İki örgütün çatışmasında taraf olan yeni bir grup daha geçtiğimiz günlerde kuruluşunu açıkladı. 8 cihatçı grup ‘Mücahitler Ordusu’ ismiyle birleştiklerini ve ‘Esed rejimi ile IŞİD’e karşı’ savaşacaklarını açıkladılar. Bu grubun içerisinde Türkiye’ye yakın Nureddin ez-Zengi grubu da bulunuyor.
Cihatçılar ortak noktası: YPG düşmanlığı
Her ne kadar iki grup arasındaki çatışmalar tarafların haber siteleri tarafından karşılıklı suçlamalarla gün geçtikçe daha da karmaşık bir hal alsa da, tarafların ortaklaştığı tek konu ‘PKK uzantısı YPG’ ile savaş. Önceleri IŞİD ve İslami Cephe bileşenlerinden Ahrar’uş Şam’ın özellikle Rakka ve Haseke’de YPG’ye ortak operasyonlar düzenlediği belirtiliyor. Ayrıca iki tarafta da ‘mücahit’ Kürtlerin varlığına dikkat çekilirken (Özellikle İslami Cephe bileşenlerinden olan ve Türkiye Hizbullah’ının yer aldığı düşünülen Kürt İslam Cephesi) YPG saflarında savaşan Kürtlere yönelik İslami Cephe ve IŞİD’in ayrı savaşlar verdiği sürekli haberleştirilen konuların başında geliyor.
Sendika.Org