İTÜ’de son 6-7 hafta içinde onlarca soruşturma açıldı. İTÜ Kolektif, hem soruşturmaları tek tek inceledi hem de soruşturmalara dair açıklama yaptı
İTÜ’de son 6-7 hafta içinde onlarca soruşturma açıldı. İTÜ Kolektif, hem soruşturmaları tek tek inceledi hem de soruşturmalara dair açıklama yaptı
İTÜ Rektörü Mehmet Karaca görevinin ikinci yılında. Göreve geldiği günden bu yana senato kararıyla kar etmeyecek şekilde üniversiteye bağlanan kantinleri eski AKP Milletvekili Yüksel Çavuşoğlu’na veren, yüzden fazla asistanı işten çıkaran, birçok kulübü kapatan, tiyatro kulüplerinin sahne kullanım haklarını iptal eden, hazırlık tekrarı yapan öğrencileri hukuksuzca yurttan atan, ODTÜ gündeminde tartışmalı bildirinin altına imza atan, Mehmet Karaca İTÜ’de yüzlerce öğrenci, akademisyen ve personelin katıldığı birçok eylemin hedefi olmuştu.
Dart oynamaktan, afiş asmaya, “bir şeyler yapıştırmaktan” kantini boykot etmeye, rektörle görüşme talebine kadar İTÜ’lülere birçok konuda soruşturmalar açıldı.
Neredeyse tamamı Öğrenci Kolektifleri’nden İTÜ’lüleri hedefleyen soruşturmalara her hafta bir yenisi ekleniyor. Soruşturmaların arasında uyarı, kınama gibi cezaların yanı sıra bir hafta okuldan uzaklaştırmayla sonuçlananlar oldu. Son bir buçuk ayda açılan soruşturmalar, bundan önceki 4 yılda açılan toplam soruşturma sayısını 4’e katladı.
Konuyla ilgili İTÜ Kolektif Temsilcisi Ezgi Taş, açıklama yaptı. Taş açıklamasında soruşturma dalgasının nasıl başladığını şöyle anlattı: “Dönem başında geçtiğimiz yıl rektörü protesto eden akademisyen ve öğrencilerin evlerine gönderilen; hiçbir soruşturma kapsamında olmayan uyarı mektuplarıyla karşılaşmıştık. Düşünebiliyor musunuz, tamamen hukuksuz, örneği olmayan tehdit mektupları. Dönemin ilerleyen günlerinde bunun İTÜ’de muhalefet eden, üreten üniversitelileri sistematik bir şekilde bastırma operasyonun ilk adımı olduğu görüldü.”
Taş açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Dönemin ikinci yarısında neredeyse her hafta yeni soruşturmalar açıldı, öğrencilerin evleri aranarak ‘uyarıldı’. Rektörün yaptığı yolsuzluğu açıklamak, kağıt asmak suçu olarak tarif edildi, rektörle görüşme isteği kapı kolu kırmak oldu, milyonların akın ettiği Gezi Parkı’na gitmek suç oldu, bu kantine param yetmiyor diyerek kurulan dayanışma sofrası üniversitede kar amaçlı satış yapmak olarak adlandırıldı ve daha niceleri. Son dört yılda zorladık fakat açılmış on adet soruşturma örneği bile bulamadık İTÜ’de. Ancak geçtiğimiz 6-7 haftalık periyotta en az 41 soruşturma açıldı. Bir yandan da İTÜ mezuniyetine taşlarla saldırarak bir veliyi başından ağır yaralayanlara soruşturma açılmayınca bu durumun amacı kendini gösteriveriyor: ‘Bin kişi beni protesto da etseniz, demokratik yollarla bana muhalefet de etseniz, istediğimi yaparım.
Soruşturma da açarım, okuldan da atarım’ demektir bu. Darbenin getirdiği bir kurum olan YÖK’ün başkanı Gökhan Çetinsaya’nın dahi, bu disiplin yönetmeliği darbenin izlerini taşıyor dediği yönetmelikle hatta onu bile gölgede bırakacak İTÜ’ye özel hayali gerekçelerle öğrencilere soruşturmalar açılıyor. Rektörümüz sanki hiç kimse bu soruşturmalara tepki göstermeyecek, İTÜ’deki kendisine karşı büyük muhalefet bir anda yok olacak gibi her gün yenilerini ekleyerek uygulamalarına devam ediyor. Gerek hukuki yollarla, gerek demokratik yollarla hakkımızı aramaya ve İTÜ’yü bu hale getirenlerden hesap sormaya devam edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın.”
İşte İTÜ Kolektif’in derlediği skandal ve tuhaf soruşturmalar:
Sendika.Org