İki gündür basına servis edilen ikinci operasyon iddiaları üst üste farklı haberlere konu oluyor. Soruşturmadan sızdırıldığı iddia edilen bilgilerde Bilal Erdoğan ve TÜRGEV’in adının geçirilmesinin bizzat Tayyip Erdoğan tarafından “TÜRGEV üzerinden bana gelmek istiyorlar” sözleriyle karşılandığı belirtiliyor. Soruşturma içeriğinden sızan bilgiler dışında emniyet ve savcılık gerilimi ve savcının görevden alındığına ilişkin iddialar da gündemde
İkinci operasyonla ilgili dün basında yer alan iddialara göre İstanbul Terörle Mücadele Kanunu 10. Madde ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş bazı yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak yeni bir operasyon emri vermişti. Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a kadar uzanacak bir soruşturma olduğu iddia edilirken emniyetle kriz çıktığı bir diğer “olay haber” olarak sunuldu.
Yine iddialara göre Savcı Akkaş operasyon emrini verdi ve ev ve ofis baskınları ile ilgili gözaltı/yakalama kararları emniyete gönderildi. Ancak bu operasyon MK Başsavcı Vekili Oktay Erdoğan’ın, İstanbul Emniyet’ine yönelik ‘kendisinden habersiz olarak TMK’dan gelen hiçbir operasyonun yapılmayacağı’ yönündeki talimata takıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, başsavcı vekilinin haberi olmadan operasyonu yapamayacağını bildirdi
Savcıdan dosya alındı iddiası
Bugün de aynı soruşturma ile ilgili Savcı Akkaş’ın görevden alındığı “iddia” olarak haberleştirildi. Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın TMK kapsamında yeni bir operasyon iddialarına “Böyle bir operasyon yok” yanıtı verdiği söylendi. Yine Başsavcılığın savcıları soruşturmanın gizliliğini ihlalle suçladığı ifade ediliyor.
İkinci dalga operasyonda sızan sızana
İkinci dalga operasyon olarak tanımlanan soruşturma ile ilgili basında sürekli genişleyen iddialar yer alıyor. Sızan bilgiler arasında soruşturmada Başbakan Erdoğan’ın oğulları Necmettin Bilal ve Burak Erdoğan, Erdoğan’ın Danışmanı Hasan Doğan, Başdanışman İbrahim Kalın, Latif Topbaş’ın yanı sıra şu kritik isimler yer alıyor: İBB Genel Sekreteri Adem Baştürk, TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Binali Yıldırım’ın Danışmanı Ömer Sertbaş, İsmet Yıldırım, İş Adamları Yasin El Kadı, Celal Koloğlu, Mehmet Cengiz, Fatih Saraç, İbrahim Çeçen, Adnan Çebi, Abdullah Tivnikli, Üsame Kutup, Orhan Cemal Kalyoncu’nun yer aldığı iddia ediliyor.
Aynı soruşturmada Turkuvaz Grup, (Sabah ve ATV), Bosphorus 360, BİM, Başbakanlık Kalkınma Ajansı, Kolyoncu Grup, KİPTAŞ, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Al Baraka Türk ve TÜRGEV’in adının geçtiği de iddialar arasında.
Bugüne kadar basına “sızan” iddialar şöyle;
- Soruşturma Mart 2012’de başladı. Uluslararası çapta çok büyük bir kara para aklama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk! Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakanlık Kalkınma Ajansı işlemleri izlendi. Bu izlemelerle 28 adet ihalede usulsüzlük saptandı.
- Etiler Polis Okulu arazisinin Bosphorus 360 isimli şirkete ihalesiz satış bedeli 460 milyon dolar olarak tespit edildiği, oysa piyasa değerinin 1 milyar doların üzerinde olduğu iddia ediliyor. Yine iddialara göre Başbakanın oğlu Bilal Erdoğan’ın bu şirketin gizli ortağı, diğer ortaklar arasında ise Yasin El Kadı ve oğlu Muaz Kadı, Başbakanlık Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansından Kalkınma Ajanslarıyla İşbirliği Daire Başkanı Abdülkerim Çay, Suudi İş Adamı Usame Kutub ve Tekstilci Cengiz Aktürk bulunuyor.
- Kamunun 600 milyon dolara yakın zarara uğratıldığı bu süreçte şirketin henüz polis okulu arazisi için devir, satış ve ihale süreci dahi yapılmadan yabancı ortaklarla anlaşmalar yaptığı, yabancı firmalara Albaraka Türk Katılım Bankası’ndan fon dahi ayarladığı öne sürülüyor.
- Yine aynı şirketle ilgili olarak bir diğer iddia İstanbul Sultanbeyli Paşaköy orman sahasında bulunan bir maden arazisi ile ilgili. Buna göre SİT çalışmaları devam ettiği, madencilik faaliyetleri başladığı taktirde sosyal problemlerle karşılaşılacağı, İstanbul il sınırları içinde doğal olarak yetişen bitki türlerinin bulunduğu ve kontrolsüz kentleşme, aşırı ölçüde gelişme ve yeşil alanlara yapılan müdahalelerden dolayı popülasyonların tehdit altında bulunabileceği gerekçeleriyle Orman Bakanlığı arazi hakkında maden işletme izni vermedi. Ancak Bosphorus 360 1 ayda madene işletme izni aldı, 10 milyar dolarlık maden işletme izni karşılığında da para ödemeden maden ocağına yüzde 50 ortak oldu. Sonrasında Bosphorus’un işletmeye tamamen el koyduğu da iddialar arasında.
- Bir diğer iddia ise Turkuvaz Medya Grubu’nun elinde bulunan yazılı ve görsel medya organlarının satın alınması için, yine en üstten bir emirle, bir bakanın koordinesiyle iş adamlarından 100’er milyon dolar para toplandığı tespit edildi. Toplam 550 milyon dolara bu satış gerçekleşmiş oldu. Medya grubunun başına Zirve Holding’i kuran Ömer Faruk Kalyoncu getirildi. Bahse konu paraların firmalarından çıkışı ise değişik kılıflar altında yapılmaya çalışıldı. İş adamlarının Sabah ve ATV’nin satın alınmasında verdikleri bu yüksek meblağlı paraların karşılığını devlet ihalelerini kazanarak aldıkları iddialar arasında.
- Yine yolsuzluk iddialara Büyükşehir Belediyesi’ne uzanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistem Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü tarafından 8 Ekim 2013 Salı günü yapılan Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı İhalesine fesat karıştırıldığı ileri sürülüyor. İhale tarihinden birkaç gün önce bazı firma yetkililerinin bir araya gelerek ihalede verilecek teklifleri birlikte kararlaştırdıkları, böylece ihaleye fesat karıştırdıkları öne sürülüyor.
- Soruşturmadan sızdırılan bir diğer bilgi ise İzmir Urla sınırları Zeytineli dolaylarında, Başbakan Erdoğan’ın kendisi ve ailesi için yapılacak “villalar”ın bulunduğu arazinin usulsüz şekilde 1. derece sit alanından 3. derece sit alanı haline getirdiği. Henüz imara açılmadan arazi üzerinde binalar yapılmaya başlandığı söyleniyor. Bu usulsüzlükte de Başbakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya ve Urla Kaymakamının adı geçiyor. Yine onay için üniversite hocalarına rüşvet verildiği belirtiliyor.
- Yine Karayolları Genel Müdürlüğü Program ve İzleme Daire Başkanlığı’nın, “Çanakkale-Ezine-Ayvacık yolu km:0+000 – 63+670(ikmal) ve havran-Edremit-Ayvacık Yolu (Ayvacık Küçükkuyu arası) km:0+000 – 20+727 kesimlerinin yapım işi” adı altında 25 Ekim 2013 Pazartesi günü yaptığı ihalede Kalyon İnşaat +Kolin İnşaat + Özka İnşaat ortak girişimi ihaleyi kazanmak için ihaleye katılan diğer firmalarla anlaşma yaptı ve bazı firmalara “çıkma bedeli” adı altında para verilerek, ihaleden çekilmelerini sağladı.
- Soruşturmada bir büyük iddia da 2001 yılından itibaren ABD, BM ve AB tarafından uluslararası alanda el Kaide Finansörü olduğu gerekçesiyle aranan ve malvarlığı dondurulan Yasil El Kadı’nın Türkiye’de Albaraka Türk ve BİM mağazalarının gizli ortağı olması.
- Bir diğer iddia da TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Marmaray Projesi kapsamındaki Yenikapı istasyonunda 2 adet 8.85 metrekare ve Kazlıçeşme istasyonunda 15.20 metre karelik alanlarda yapılacak olan “Büfe- Büvet- Cafe” işletmelerinin ihaleyle kiralanmasına fesat karıştırıldığı. Bakanların devreye girerek, ihale şartnamesini Simit Sarayı yöneticilerinin talep ve istekleri doğrultusunda hazırlattığı iddialar arasında. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın yardımıyla da değişikliler yapılarak ihale şartnamesi firma talepleri doğrultusunda düzenlendiği söyleniyor.
Erdoğan’ın “TÜRGEV’den dolaşıp bana gelmek istiyorlar.” dediği ve oğlunun, kızının yönetiminde olduğu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı için sıralanan iddialar ise şöyle;
Usulsüzlük ve yolsuzlukla kamu arazilerini devredilmesi, yüksek değerli arazilerin devredilmesi, alınacak araziler de çıkan sorunların çözülmesi gibi konularda devlet nüfuzunun kullanılması, vakıf adına yapılan tadilat vs. inşa işlemleri için özel şirketlere herhangi bir ücret talep etmemesi, İGDAŞ’a ait arazinin TÜRGEV’e devri, Milli Eğitim Vakfının Şehzadebaşı’nda TÜRGEV’e devrettiği arazide otel yapılmak istenmesi üzerine, araziye sınır özel arazinin tehditle satın alınmak istenmesi, Altunizade’de hazineye ait bir araziye talip olan Milli Eğitimin talebinin geri çektirilerek arazinin TÜRGEV’e devri, Millet caddesindeki 17 dönümlük İETT garajı arazisinin TÜRGEV’e üniversite yapılması amacıyla devri girişimi, Hayırlı Vakfının 27 dönümlük arazisine imar alınmasına karşılık TÜRGEV’in araziye yüzde 50 ortak olması, Ali Ağaoğlu’nun imar ve ruhsat sıkıntılarının çözülmesine karşılık rüşvet olarak 20 dönüm arazisinin TÜRGEV’e devri.
Sendika.Org