CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Kocaeli Açık Cezaevinde incelemelerini rapor haline getirdi. Raporda çıplak arama işkencesinin kadın koğuşunda sistematik olarak uygulandığı belirtildi
CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyeleri, Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık’ın Kocaeli Açık Cezaevinde incelemelerini rapor haline getirdi. Raporda Gezi direnişi ile birlikte gözaltılarda da yaygınlaştırılan çıplak arama işkencesinin kadın koğuşunda sistematik olarak uygulandığı belirtildi
Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık’tan oluşan CHP Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyeleri Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan kadın ve erkek mahkûmlar ile görüşmeler yaptı.
Raporda, “Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun 450 kişilik kapasitenin olduğu ancak 255 kadın ve 508 erkek olmak üzere toplam 763 kişinin bulunduğu belirtildi. Yemek ve barınma sorununa dikkat çekildi.
Kadın koğuşunda en büyük problem çıplak arama ve tutanaklar
Milletvekilleri ile görüşen mahkumlar açık cezaevi olmasından dolayı izin kullanabilen, eğitimlerine devam edebilen mahpuslar, cezaevlerinde her giriş çıkışta “çıplak aramaya” tabi tutulduklarını ve bu onur kırıcı uygulamadan dolayı çok rahatsız olduklarını belirttiler.
Bir kadın mahpus çıplak arama sürecini şu cümlelerle aktardı;
“İzinden her gelişimizde çıplak arama yapılıyor. Önce üstümüzü çıkarıyorlar. Sutyenimizi çıkarıyorlar. Sonra üstümüzü giyinip pantolonumuzu ve iç çamaşırımızı çıkarıyorlar. Üç kez öksürüyoruz. Sonra 3 kez eğilip, kalkıyoruz. Bazen izinden döndüğümde regl oluyorum. Pedimizi dahi çıkarttıkları için bu zamanlarda çıplak arama tam bir işkence haline geliyor benim için”
Bir diğer kadın mahpus ise cezaevine girişte çıplak aramayı reddettiğin de 15 gardiyanın üzerine atlayarak zorla arama yaptığını belirtti. Kadın mahpus kendisini zorla soydukları için tepki gösterdiğini ancak daha sonra bu tepkisi yüzünden kendisine ceza verildiğini söyledi.
Görüşülen kadın mahpuslar, en büyük korkularının haklarında tutanak tutulması olduğunu belirttiler. İnfaz koruma memurlarına soru sorarken bile tedirgin olduklarını söyleyen kadın mahpuslar, “tutanak yersek kapalı cezaevine gönderiyorlar. Kapalı cezaevine gönderilme korkusu yüzünden sürekli tedirginiz” dediler. Sürekli bir tedirginlik içinde yaşadıklarını belirten kadın mahpuslar, insan gibi muamele görmek istiyoruz, tutanak ile tehdit ediyorlar diye yaşadıkları baskıyı anlattılar.
Açık Cezaevi olmasından dolayı eğitimlerine devam edebilen mahpuslar, cezaevi koşullarının gittikleri okullarda da geçerli olduğunu ifade etmiştir. Devam etmiş olduğu üniversiteye gidiş gelişin 2,5 saat sürdüğünü söyleyen bir kadın mahpus, okulda internet kullanmasının yasak olduğunu belirtmektedir. Okulun bahçesinin dışına çıkmasının dahi yasak olduğunu belirten kadın mahpus, sürekli bir korku ve tedirginlik içinde olduklarını beyan etti.
Dul maaşı için başvurduğunu ancak alamadığını bu nedenle de cezaevinde parasız kaldığını belirten bir kadın mahpus çok mağdur olduğunu ifade etmektedir. Parası olmadığı için izne çıkamadığını beyan eden kadın mahpus, bu nedenle çocukları ile görüşemediğini, çocuklarının gitgide kendisinde uzaklaştığını belirtmiştir.
Erkeklerin kaldığı bölümde ise çıplak arama yapılmadığı ifade edildi. Erkek koğuşunda bulunan 65 yaşındaki Abuş Büyükkaya’nın kalbinde stent bulunuyor. Yarı felçli olduğu için yürüyemeyen Büyükkaya, aynı zamanda tansiyon ve şeker hastası. Ranzalara çıkıp-inmesi mümkün olmayan Büyükkaya, kendi başına yemeğini yiyemiyor ve banyo ihtiyaçları arkadaşları tarafından karşılanıyor.
Sendika.Org