Çapulcu Bülteni’nde Eğitim Hakkı Meclisi temsilcisi Nuri Günay ve dershane öğretmeni Arkın Hürtaş ile dershanelerin kapatılması tartışıldı
Çapulcu Bülteni’nin dünkü bölümünde Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi temsilcisi Nuri Günay ve dershane öğretmeni Arkın Hürtaş ile dershaneler ve eğitim tartışıldı
Eğitim Hakkı Meclisi temsilci Nuri Günay ve dershane öğretmeni Arkın Hürtaş’ın katıldığı tartışmada, eğitim hakkının ne ifade ettiği, dershanelerin kapatılmasının öğretmenler için yarattıkları, AKP ve Cemaat’in nasıl bir eğitim istediği üzerine konuşuldu.
Nuri Günay, eğitim alanının piyasacı politikalar nedeniyle halk ve sistem arasında ciddi bir çatışma alanı olduğunu vurgularken neoliberal politikaların eğitimi kar alanı haline getirdiğini belirtti. Günay, Cemaat ve AKP’nin arasında çok ciddi bir fikir ayrılığı olmadığını, eğitim alanının güvencesizleştirilmesi ve piyasalaşma konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.
Parasız eğitimin bir ütopya olmadığına da değinen Günay durumun çok basit olduğunu anlattı:
Biz düşünebilen insanlarız. Biz neyin mümkün olup neyin mümkün olmadığını biliyoruz. Bugün bu ülkede eğitim alanı doğru yönetildiği takdirde her şey düzelir. Öğretmen açığı ve ataması yapılmayan öğretmen sayıları hemen hemen aynı. Öğretmenleri ata, özel okulları kapat, dershaneleri kapat. Mümkün olan en kısa zamanda mümkün olan en eşit sisteme kısa sürede erişebiliriz.
‘İçinde bulunduğumuz sektör güvencesizlikle idare ediliyor’
Programın ikinci bölümünde katılan dershane öğretmeni Arkın Hürtaş “Dershaneler kapatılsın mı?” sorusuna şu cevabı verdi:
Bu bir eğitim hakkı tartışması. MEB yerine getirmesi gereken hizmeti layıkıyla yapsaydı belki bu tarz konular ortaya çıkmazdı. İçinde var olduğumuz sistem bu kurumları doğurmuş. Ondan ziyade güvencesiz öğretmenleri vurgulamak lazım. Sözleşmeli olsak bile güvencesiziz. İçinde bulunduğumuz sektör güvencesizlikle idare ediliyor. On yıllarca çalışan arkadaşlarımız belki de birkaç ay sonra işsiz kalacaklar. “
Hürtaş, güvencesiz öğretmen çalışmaları sırasında ataması yapılmayan öğretmenlerle de yan yana geldiklerine dikkat çekti. Bakanlığın, kadrolu öğretmenlerin haklarını tırpanlayıp örnek olarak dershane öğretmenlerini gösterdiğini söyleyen Hürtaş “Ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar” ifadesinde bulundu. Hürtaş, aynı şekilde dershanede çalışan öğretmenlerin devlet okullarında okuyan öğrencilerin haklarını yiyormuş gibi gösterildiğini söyledi.
KPSS öğretmeni aynı zamanda KPSS kursu öğrencisi
Nuri Günay tartışmanın dershane-özel okul tartışması olmadığını, eğitim hakkı tartışması olduğunu vurguladı. Günay, “Eğitim hakkını savunmak için veli ya da öğretmen olmaya da gerek yok. Bir gelecek meselesi aynı zamanda.” dedi. Öğrenci, veli ve öğretmenin eğitim hakları için ortak bir mücadelede buluşması gerektiğini söyleyen Günay, Eğitim Hakkı Forumu’nu örnek gösterdi.
Alternatif değil kamusal bilimsel parasız eğitim sistemi istiyoruz buna mücadele ediyoruz. Halkevlerinde gönüllü öğretmenlerle düzenlenen kurslar da örnek olarak gösterebileceğimiz etkinliklerdir. “
Tekrar sözü alan Arkın Hürtaş ise hükümetin dershane öğretmenlerine yönelik vaatlerinin gerçekçi olmadığını, geçen yıl da 55 bin atama vaat edip 11 bin atama yaptıklarını ekledi.
Dershane öğretmenlerin birçoğu ataması yapılmayan öğretmenler. KPSS’ye girip şanslarını denerken dershanelerde ders veriyorlar. KPSS öğretmeni ama KPSS için kursa gidiyor. Çok katmanlı çok birbirinin içerisinde bir yapı var. Önümüzdeki dönem de günlük gülistanlık değil. Biz eğitimin nasıl olması gerektiği sorusunun cevabını vermek zorunda değiliz. Bu devletin görevi. Parasız, ulaşılabilir, nitelikli bir eğitim olmasını istiyoruz ama proje koymak zorunda değiliz “
Sendika.Org