KESK Yürütme Kurulu, 10. Çalışma Meclisi’ne ilişkin bir basın açıklaması yayımladı. KESK açıklamasında, “10. Çalışma Meclisi gündemi ve sonuç bildirgesi AKP’yi suçüstü yakalatmıştır!” ifadesini kullandı
KESK Yürütme Kurulu, 10. Çalışma Meclisi’ne ilişkin bir basın açıklaması yayımladı. KESK açıklamasında, “10. Çalışma Meclisi gündemi ve sonuç bildirgesi AKP’yi suçüstü yakalatmıştır!” ifadesini kullandı
KESK Yürütme Kurulu, 10. Çalışma Meclisi’ne ilişkin bir basın açıklaması yayımladı. “10. Çalışma Meclisi gündemi ve sonuç bildirgesi AKP’yi suçüstü yakalatmıştır!” diyen KESK’in açıklamasında, “AKP emeğe ve çalışma yaşamına yönelik planladığı saldırıları hayata geçirmek için zemin hazırlamak, kamuoyu oluşturmak istemektedir” denildi.
Açıklamada, “AKP, tüm çalışanların iş ve ücret güvencesinin anayasal teminat altına alındığı, özgür toplu pazarlık sisteminin sağlandığı, grev hakkımız ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırıldığı bir sistemi kabul ediyorsa, biz hazırız!” denildi ve AKP’nin emekçileri insanca yaşayacak koşullarda değil, yoksulluk ve güvencesizlikte eşitlemek istediği belirtildi.
Taşeronluk sistemi ve sözleşmeli çalıştırmanın temel istihdam biçimi olduğuna ve toplu sözleşmelerden yararlanan emekçi sayısının hızla düştüğüne dikkat çekilen açıklamada, “AKP ‘çalışanlar’ adı altında esnek ve güvencesiz çalışmayı tüm çalışma yaşamına egemen kılarak devleti şirket, vatandaşı patron gibi yönetmek istemektedir” denildi.
Çalışma Meclisi’ne ilişkin açıklamadaki satır başları şu şekilde yer aldı:
Hükümetin ve sermayenin amacı onaylanıyormuş gibi bir izlenim yaratılmaya çalışılmıştır. Esnek çalışma biçimi bildirgede bir kez daha onaylanmakta, genelleştirilmesi için öneriler sayılmaktadır. Yine özellikle son günlerde basın üzerinden böylesi bir algı yaygınlaştırılmaya, kamuoyu desteği sağlanmaya çalışılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun ikinci maddesine uyması yeterlidir. Hükümet ilk adım olarak derhal kamuda taşeron çalıştırma uygulamasına son versin! Birçok kamu kurumunda oranı %50’yi bulan bir milyona yakın taşeron işçisi çalışmaktadır.
Kıdem tazminatı hakkı mevcut haliyle korunarak işçilerin kıdem tazminatı hakkına erişiminin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Eğer çocuk sahibi kadınların çalışması kolaylaştırılmak isteniyorsa, bunun yolu çocuk bakım yükümlülüğünün kadın-erkek eşit paylaşımının esas alındığı bir çalışma yaşamı ve ücretsiz kreş açılmasıdır.
Özel İstihdam Büroları eliyle sermayeye insan kiralama ve satma fırsatı sunma çabasını “kadın istihdamını arttırma” gibi bir bahane ile gizleme çabasından vazgeçilmelidir.
Kayıt dışı çalışma ile mücadelenin en önemli aracı sendikal örgütlenmedir. Örgütlenmenin önündeki engeller, grev yasakları ve sendikal barajlar kaldırılır, özgür toplu sözleşme olanakları yaratılırsa kayıt dışı çalışma da ortadan kaldırılmış olur.
Açıklamaya şu sözlerle son verildi:
“Konfederasyonumuz işten çıkarmanın kolaylaştırılmasına, kıdem tazminatının fona devredilerek ortadan kaldırılması girişimlerine, modern kölelik büroları olan özel istihdam bürolarının yaygınlaştırılmasına ve alt işverenlik (taşeron) uygulamalarına her zaman olduğu gibi bu gün de karşıdır. Bu tür girişimlere yaygın ve etkili bir mücadeleyle karşı konulacaktır. Yeni saldırı yasalarına karşı birlikte ve ortak mücadeleyi esas alarak direnecek, geçit vermeyeceğiz.”
Sendika.Org